Çünkü nerede olursam olayım, bir gemi güvertesinde, Paris'te bir sokak kafesinde ya da Bangkok'ta, hep aynı sırça fanusun içinde kendi ekşimiş havamda bunalıyor olacaktım.
Aslında hepimiz hainiz. Hayallerimize ihanet ediyoruz, hafta sonlarımıza, tatillerimize ve en önemlisi de boşa harcadığımız zamana ihanet ediyoruz. Oysa sevdiklerimizle olmamız gerekir. Kaçırdığım tüm öpücükler ve tüm sarılmar göğsümde sıkışıp kalmış durumda. Vaktinin olmadığı muhabbetler. O gün... Ezlem şeylerden nefret eden...önemsizleri önemseyen adam öldü... Zamana geri dönmem ama baştan başlayabilirim.
#RüyaSatanAdam
Hiçbir şey göründüğü gibi ya da göründüğü kadar değildir. Bazı şeylere nerden baktığımız çok önemli. Sen gökyüzüne pencereden bakıyorsun diye gökyüzü pencereden gördüğün kadar değildir. O yüzden bir şeyler hakkında yorum yaparken bazen gördüklerimiz bile bize her şeyi tüm çıplaklığıyla göstermiyor olabilir. Olayın aslı görüş alanımızda olmayabilir.
~MaviElmas
Her şey insanın önce kendisini sevmesiyle başlar. Bunu bencilik olarak görmemek lazım çünkü kendini seven insan etrafındaki her canlıya her şeye sevgiyle yaklaşır. Birçok insanla sorun yaşayan insanların aslında temelinde kendilerini sevmemeleri yatıyor. Bu da çocukluklarına dayanır. Ebeveynleri tarafından sürekli bastırılmış. Yaptıkları her şey eleştirilmiş, sert tepkilere maruz kalmış çocukların kendilerine olan saygıları zedelenir. Kendilerine güvenleri kırılır ve çocuk büyüyünce de kendini sevmeyen, etrafındaki insanlarla anlaşamayan bir birey olur. Kendisini tabiri caiz ise daha ezik hisseder. Kendini ifade etmekte zorlanır. İki farkli insan karşısında konuşurken ecel terleri döker. Çünkü onun hata yapma korkusu vardır. O bastırılmış, öz saygıları zedelenmiş çocuklar yetişkin insanlar olduklarında kafaları bu resimden bile daha karışık ve daha bulanıktır tıpkı hayatları gibi ...