Devrim

Devrim
@DEVRIMTIN
İzliyor, okuyor ve yazıyorum. Savrulmaktan kurtulamıyorum ama yaşamaya katlanmaya çabalıyorum. Ve buraya izlenimlerimi bırakıyorum.
Autumn Sonata (1978)
''Yedi yıl sonra bu karşılaşmadan ne umuyordu? Ben ne umuyordum ki? Hiç umudunu kesmez mi insan? Anne kız olmaktan vazgeçmez mi?'' (Eva)
Reklam
Thomas Bernhard, Don hakkında
Kara kış atmosferinin hakim olduğu, dağlar ve karaçam ormanında yapılan iki kişilik yürüyüşlerle geçen ağrılı bir kitaptı. Anlamlandıramadığım çok cümlesi olsa da hiç sıkılmadan sona kavuşturabildim. Son sayfaya kadar uyanık kalmamı sağlayan Ressam Strauch'ı tanıyabilme isteğiydi, zaman zaman benimle konuşuyor sandım. Hiç susmadı, çoğunlukla o konuştu ve konuştukça nasıl biri olduğuna odaklı daha yoğun merak duymaya devam ettim. Söylediklerinin çoğunda on altı ve on yedinci yaşıma ait düşüncelerin ifadesini buldum, içten içten beni ürpertti, bu yüzden başlarda biraz sarsıldım ama sonra alıştım, hoşuma bile gitti, geçmiş gitmiş kendimle yüzleştim. Tanıdık çok şey vardı. Bu kitabı ve Ressam Strauch'ı kendime yakın hissediyorum. Okumamın üzerinden zaman geçtikten sonra, bir kış sabahı yeniden başlamayı çok isterim.
Don
Don
Dino Buzzati, Tatar Çölü hakkında
Hatırlamışken söyleyeyim; Tatar Çölü, kederli bir kitaptı, okumak derin bir iç çekiş gibiydi. Hep geceleri okudum, belki de bu yüzden bazen üşüdüm. Drogo'yu zaman zaman hatırlıyorum, hatırlayacağım da.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Latife Tekin, Unutma Bahçesi hakkında
Latife Tekin'le tanışma kitabım oldu, aslında Sevgili Arsız Ölümü ararken bu kitabıyla rastlaştık. Her cümlesinde benliğime çarptı, kitabı içindeki her şeyiyle öyle çok sevdim ki okurken içime katasım geldi. Sayesinde ruhu ruhuma çok yakın bir dostla tanıştım (kavuştum), adı: Şeref. İyi ki yazmış.
Jack London, Âdem'den Önce Hakkında
Büyülü, düşsel bir kitaptı! Her şeyin ilkel ve yabani olduğu bu kitapta, Sarkıkkulak ve Kocadiş'in kelimesiz, tamamen içgüdüsel dostlukları beni derinden etkiledi. İnsanoğlunun merhametsizliğini, hasetini ve vahşetini ise Geveze, Kızılgöz ve Ateş Adamlar karakterleri ile adeta seyrettim. Jack London'ın zekası ve yaratıcılığı beni hayretler içinde bıraktı. Okuduğum ilk London kitabı, devamı gelecek. Mutlaka okuyun!
Reklam
Merhamet, Toni Morrison
Kitabı dokuz saatte bitirdim! Yüz yetmiş dört sayfa aktı geçti. Toni Morrison'ın yazdığı kitapların kurgusu hep ortak bir konudan doğuyor(muş): Afroamerikalılar. Yazarın, yazılarındaki mücadelesi bu. Kitabın; üslûbunu, zihniyetini ifade edişini sevdim. Okurken nedensizce bir kedere kapıldım ve hatta bir süre sonra sayfaya bakmak bile bu kederi coşturmaya yetti. Aklımda: Kitap belki daha uzun tutulabilir, karakterlerin yaşamlarını daha içeriden öğrenebilirdik gibi bir düşünce var ama bu muhtemelen bu kadar özgün karakterleri bir arada okuyabildiğim için olan bir istek. Yazarın ilk okuduğum kitabı bu. Sevilen ve Süleyman'ın Şarkısı'nı merak ediyorum, onları da mutlaka okuyacağım.
Balzac, Goriot Baba, Goriot Baba hakkında
Goriot Baba varlığının zerreciklerine kadar baba olarak yaratılmış. Şimdi ise yüceleştirdiği, ilahlaştırdığı yaratılışına rağmen kokmuş köpek yatağında acılar içinde, dünyanın sonuna alçalıyor lakin bu eşine az rastlanır gururlu düşüşlerden.
Balzac, Goriot Baba, Eugéne hakkında
Eugéne'in annesinin mektubunu okuyorum ve bu genç adama öfke ile acıma duygusunu aynı anda besliyorum! Ulaşacağı yer için içten içe sezdiğim tek şey arzularına kapılmak hatasıyla her şeyini kaybetmiş, hüsran ve azap içindeki yenilmiş hali. Umarım yanılırım, Eugéne.
Geri13
54 öğeden 46 ile 54 arasındakiler gösteriliyor.