Dünya koskoca bir arşiv değil miydi? Nihayete eren ömürler, yıkılan hayallerin etrafa saçılan parçaları, his enkazları, bittiği sanılan ama asla bitmeyen kavgalar, şifa bulmayacak ihtiras ve kıskançlıklar ve de en önemlisi çocukların rüyaları. Hepsi an gelir arşivde onlara tahsis edilmiş mevkilerine geçerlerdi. Arşiv gömü yeriydi, arşiv bir daralan bir genişleyen ruhların hapishanesiydi.