Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ebru

Dans etmelerine neredeyse hiç katlanılamadı, öyle ki, kimsenin onları göremeyeceği ormanda ya da gizli köşelerde veya çöpü boşaltmaya çıkarken dans ettiler. Süslenmelerine kuşkuyla bakıldı. Neşeli bedenleri ya da giyecekleri, incitilme ve cinsel saldırıya uğrama tehlikelerini artırdı. Sırtlarındaki elbiselerin bile onlara ait olduğu söylenemezdi.
Reklam
Bu yaşamda sen insanlara kötü davranıldığını görmekten nefret ediyor ve başkalarına acı veren insanlardan hoşlanmıyorsun. Tekamül ettikçe şunu idrak edeceksin ki, insanların başkalarında gördüklerinde en çok korktukları ve nefret ettikleri şey sadece kendi olumsuz geçmişleridir. Örneğin, sen geçmiş yaşamlarında kölelere ve diğer insanlara acımasızca davrandın ve bu yaşamında başkalarında böyle davranışları görmeye dayanamıyorsun
Sayfa 178Kitabı okudu
“Yani… cennet bahçendeki yılanı buldun… ve o sensin!” “Pekala” dedim isteksizce, “tam böyle düşünmemiştim, ama sanırım haklısın. Beni 2150’den ve orada sonuçsuz kalacağına inandığım çabadan kaçmaya iten şey, kendime duyduğum güvensizliğin zehriydi.”
Sayfa 105

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mikro insanı kınamıyoruz, bu kendi çocukluğumuzu kınamak olur; bu da bizi o geçmişi unutmaya zorlar. Biz geçmişimizi unutmak istemiyoruz, çünkü onu tekrarlamak zorunda kalmak istemiyoruz.
"Patron" sizsiniz. Patron uyurken herkes uyur. Patron bir şeyi doğru yaptığında, herkes her şeyi doğru olarak ve doğru zamanda yapar. Bu, Budacılığın sırrıdır.
Reklam
Eğer fazla istekli ve hırslıysanız, zihniniz fakirdir ve kendi kendine yetemez. Eğer kendi kendine yeten özgün zihnimizi yitirirsek, bütün kurallarımızı da yitiririz. Eğer zihniniz fazla arzuluysa, bir şeyi fazla istiyorsa, kendi kurallarınızı (yalan söylememek, öldürmemek, çalmamak, ahlaksız olmamak vs.) çiğnersiniz. Eğer siz özgün zihninizi korursanız, kurallar da kendilerini korurlar.
Sendeleyen bebekler derinlemesine alıştırma yapmakla ilgili bir gerçeğin vücut bulmuş halidirler: gelişmek için başarısız olmakla ilgili istekli hatta heyecanlı olmak iyidir. Beceriye götüren yol bebek adımlarından geçer.
Sayfa 103Kitabı okudu
Kötü bir televizyon programı seyretmek, o televizyon programına dönüşmek demek. Ne hissediyorsak, neyin ayırdına varıyorsak biz oyuz. Eğer öfkeliysek, öfke biziz demektir. Aşıksak, aşk biziz. Karla kaplı bir dağın zirvesine bakıyorsak, o dağ biziz. Ne istiyorsak o olabiliriz. O halde niye pencerelerimizi, kolay para peşindeki yapımcıların sansasyonel televizyon programlarına, kalplerimizi sıkıştırıp, yumruklarımızı sıktıran ve bizi bitap düşüren kötü programlara açıyoruz? Bu tür televizyon programlarının yapılmasına ve çok genç yaştakiler tarafından bile izlenmesine kim izin veriyor? Elbette biz! Fazla kolaycıyız, ekranda ne olursa onu izlemeye hazırız, kendi hayatımızı tasarlayamayacak kadar aciz, aşırı yalnız, tembel ya da bıkkın haldeyiz. Televizyonu açıp öylece bırakıyoruz, başkalarının bizi yönlendirmesine, şekillendirmesine ve tahrip etmesine izin veriyoruz. Kendimizi bu şekilde kaybetmek, sorumsuzca davranma olasılığı olan ötekilerin ellerine kendi kaderimizi teslim etmektir. Hangi programların sinir sistemimize, zihnimize ve kalbimize zarar verdiğinin ve hangi programların bize yararlı olduğunun ayrımına varmalıyız.
Gerçek mutluluk, zihnin nasıl işlediğini anlamış olmaktan kaynaklanan huzurlu bir halle ve bu huzur sayesinde ulaşılan duygusal bir dengeyle gelir. Zihni üzerinde hiçbir kontrolü olmayan birinin zihin huzuru olamaz ve zihin huzuru olmayan biri mutlu olmaz.
“Kendi acılarına karşı kayıtsız kalma!” dedi. “Kaynağını ara, bul ve gider onları. Kendi kişisel yangınını söndürmekle işe başla. Zamanla, dünyanın yangını da sönecektir.”
Reklam
Hayvanların muazzam niteliklerle dolu gizemli dünyalarına girerken, onların ruhuna saygı duymayı ve doğadaki varlıklarını onurlandırmayı sakın unutma. Onlara göstereceğin değer, tüm yaşama verdiğin değerdir. Doğadan destek alırken, elinden geldiğince doğaya destek vermeyi hatırla ki alma verme dengesinin eşsiz dansı hayatında hakikat bulsun. Güvercinleri, kedileri, köpekleri hatta küçücük karıncaları bile besle, elinden geleni doğaya sun. Çünkü doğa kapılarını sana beklentisizce açıyorsa, sen de sadece ihtiyacın olduğunda değil, her daim bu birlikteliği onurlandır.
Sayfa 271Kitabı okudu
Artık bir hayvandan korktuğunda asıl korktuğun şeyin hayvanın kendisi olmadığını, onun sende çalıştırdığı nitelikler olduğunu bileceksin. Bir hayvandan kaçtığında, kaçtığın şeyin kendi niteliklerin olduğunu gözlemleyecek ya da bir hayvana çekildiğinde hangi niteliklerin sende uyanmaya çalıştığını fark edeceksin. Rüyanda boğuştuğun hayvanın kendi niteliklerine karşı verdiğin mücadelen olduğunu anlayacak, sana iyi hissettiren bir hayvanın sana ihtiyacın olanı vermeye çalıştığından emin olacaksın.
Sayfa 271Kitabı okudu
Fransız yazar ve gazeteci George Bernanos'nun şu sözlerindeki duygularını paylaşıyorum: Uzun zamandır düşünüyorum da, eğer bir gün imha tekniklerinin giderek etkinleşmesi türümüzün dünyadan silinip gitmesiyle sonuçlanırsa, bunun asıl sorumlusu ne zulüm, ne bu zulmün ortaya çıkardığı öfke, ne de öfkenin neden olduğu misilleme ya da intikamlar olacaktır. Asıl sorumlu, modern insanın sorumluluk almaması, tepkisizliği ve hatta itaatkârlığı olacaktır. Bugüne kadar görmüş olduğumuz ve gelecekte daha da fazlasını göreceğimiz vahşet, dünyada isyancıların, asilerin ve ehlileştirilemeyecek insanların sayısının arttığının değil, tam aksine itaatkâr ve uysal insanların sayısının arttığının göstergesidir.