Düşmüş kalkmış, yalnızlığı tatmış, hayatın anlamını sorgulamış, varoluşsal kaygılarla yüzleşmiş biri için artık toplum standartlarına göre "iyi insan" olmak çok da fifi' dir.
Toplumun onayını seçmektense kendini seçebilmek, özgürlük için ödenmesi gereken mütevazı bir bedeldir.
Yalnızlık yerine kendi başınalık desem daha doğru olurmuş.
Yalnızlık sanki çekilen, katlanılan bir şeymiş gibi geliyor kulağa.
Oysa kendi başınalık, tadına varılası bir durum.
Çekingen kişilik yapısının temel özelliği utangaçlıktır. Çekingen kişilik yapısına sahip insanlar, olumsuz değerlendirilebilecekleri endişesi ile sosyal ortamlar içinde bulunmaktan ve topluluk içinde herhangi bir etkinliğe katılmaktan çekinirler.
Topluluk içine girmek zorunda kaldıklarında ve topluluk içinde konuşmak, diğer insanların gözü önünde bir şeyler yapmak (yemek yemek gibi) zorunda kaldıklarında ise çok sıkıntı yaşarlar. Kendilerini sürekli gözler ve başkaları tarafından nasıl göründüklerini merak ederler.
Yanlış bir şey söyleyeceklerini, kötü görüneceklerini, beğenilmeyeceklerini, mahcup duruma düşeceklerini düşünürler. Böyle durumlarda çok heyecanlanırlar, yüzleri kızarır, elleri titrer ve sesleri titrek çıkar. Bir yandan da bunların fark edileceğini düşünmek, yaşadıkları sıkıntının artmasına neden olur.
Kendilerinin toplum tarafından olumsuz değerlendirileceği endişesiyle toplum içine pek karışmak istemezler. En büyük korkularından birisi toplum dışına itilmek olmasına karşın utangaçlık ve korkuları nedeniyle kendilerini toplum dışında tutarlar. Kabul edilecekleri güvencesi görmeden kolay kolay toplumsal ilişkilere katılmazlar. Birçok kişi ile karşılaşma olasılığı olan, yoğun kişilerarası ilişkiler kurmayı gerektiren ve özellikle konuşma yapmak ya da bir toplantıda soru sormak gibi kendilerini göstermeleri gereken durumlarla karşılaşmamak için sosyal ve mesleki etkinliklere katılmazlar.