Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Didem Salkım

Didem Salkım
@Didosalkm
Okul Öncesi Öğretmeni
Lisans
Yozgat
12 Ocak 2000
26 okur puanı
Aralık 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Şifa önce insanın kendisine tabidir. İnanç ve sevgi şifanın gücünü katmerler.
Sayfa 241 - SözcüklerKitabı okudu
Reklam
Her zaman istediğim şekilde kendi yolumda kendi çizdiğim doğrultuda yürüyebildiğim için mutluyum. Aynı şekilde düşünmeyenleri zaman sanıyorum ki en iyi şekilde tedavi etti.
Sayfa 172Kitabı okudu
Matruşka olmuş bu hayat, herkes birbirinin içinde ve herkes birbirine mecbur.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“En azından bilgeymiş gibi davranıyorum.” “Bu da doğru yolda olduğumu gösterir.”
Büyük iskender kendine köpek diyen Diyojen’e bir kabı kemiklerle doldurarak hediye olarak gönderir. Oysa Diyojen daha önce de söylediğimiz gibi başkasının kendisini aşağılayabileceğini, ancak kendisinin aşağılanmayacağı söylemektedir değil mi? İste bu hediyeye de,” Bu Diyojen’e yakışır bir hediye, ama bir krala yakışmıyor.” diye cevap verir.
Reklam
“Birisini eleştirmeye kalkıştığında,” dedi bana, “şu dünyada her insanın senin sahip olduğun ayrıcalıklara sahip olmadığını hiç aklından çıkarma.”
Gemici, ekmeğini yerken ne denizi düşünür ne rüzgârı…
Sonuçta biraz eğlenmek, biraz yaşamak, biraz da kendini sevmek ve başkalarına sevdirmek için yazmıyor mu?
Sayfa 392Kitabı okudu
Kitaplar söz konusu olunca bazı insanların tavırları insanı rahatlatıyor. Bazılarının ise kitaplara dokunması bile bir cinayet.
Sayfa 74 - NoraKitabı okudu
İnsan sinirlenince kendini savunmak için konuşmaya başlar, yeni savlar atar ortaya, bu da rakibi için daha fazla bilgi demektir.
Sayfa 22 - NoraKitabı okudu
Reklam
Deneyim gösteriyor ki, insan ancak daha iyi yapabileceğini gördüğü şeyden pişmanlık duyar.
Sayfa 30 - NoraKitabı okudu
Ama ben de öyle, diye geçirdi içinden Clarissa ve korumaları uyuyakalınca korumasız kalan bir Kraliçe gibi iğnesini aldı, içeri birileri girecek olursa kendisini böğürtlenlerin altında görebilirdi.
Sayfa 59 - ClarissaKitabı okudu
Ömer Hayyam
Hayyam’a göre şarap içmek, yasaklanmış olanı merak etmek, on kabulleri reddetmektir; normalim dışına çıkmak, akıntıya kapılmamak , aksine kürek çekmek, bir anlamda esrik kafayla ayıp olmaktır.
Sayfa 101Kitabı okudu
Ömer Hayyam
“Bir elde kadeh, bir elde Kuran; Bir helâldir işimiz, bir haram. Şu yarım yamalak dünyada Ne tam kâfiriz, ne tam Müslüman!”
Sayfa 100 - EpsilonKitabı okudu
Mustafa Kemal
O dönemde Osmanlı vapurları İstanbul’dan İzmir’e, İzmir’den Istanbul’a dört günde gidiyordu. Böcüzâde, son derece çürük ve pis olduğunu söylediği kötü idare edilen bu vapurlara “dilenci vapuru” dendiğini, parası olanların yabancı vapurlara bindiğini aktarıyor ve içinde bulunulan dönemi ”Türk kazanır, Arap yer!” sözleriyle ifade ediyordu.
Jean-Jacques Rousseau medeniyetin insanoğlunun çit yapmaya başlamasından sonra doğduğunu söyler. Çok haklı. Tüm medeniyetler çitle çevrilmiş esaretin ürünüdür.
Sayfa 412 - OşimaKitabı okudu
Reklam
Mutluluğun tek bir türü vardır, ama mutsuzluk bin bir şekilde ve büyüklükte gelebilir.
Sayfa 210 - OşimaKitabı okudu
Yaratıcılığın Doğası
Yaratıcılığın nevrozla bütünleşmesi karşımıza bir ikilem çıkarır-yani, sanatçıların nevrozunu psikanalizle tedavi edersek artık yaratamayacaklar mı?
Ejderhayı Selamlayan Çocuk
Aradan geçen yıllardan sonra, değişim kaçınılmaz olsa da büyü bozulmadan kaldı. Bir de sevgi!
Sayfa 70 - Luna Çocuk YayınlarıKitabı okudu
Hayatı boş ver, o zaten akıp gidiyor, sen romanına bak.
Sayfa 185 - İsmail GüzelsoyKitabı okudu
Çünkü bitmiş yayınlanmış bir metni okumak, artık sona ermiş üzerinden yıllar geçmiş eski bir sevgiliye dönmeye benzer. O fırtınalı günler, anlar mazide kalmıştır.
Sayfa 165Kitabı okudu
Reklam
İhlal ettiğimiz için daha büyük bir hazla yönetebileceğimiz bir ritüelin gücüyle hayatlarımızla yüzleştiğimiz bu anlar, kalbi ruhun kıyısına yerleştiren büyülü parantezlerdir; çünkü birazcık sonsuzluk, kaçamak da olsa yoğun bir şekilde gelip aniden zamanı döller
"Dört yıl boyunca çalışıp bir Rönesans ustası gibi resim yapmayı öğrendim, hayatımın sonraki dönemini çocukluğumdaki gibi resim yapmaya çalışarak geçirdim. Gerçek sır orada, çocukların resimlerinde. Gördüklerin sana çocukça gelebilir ama sanatta en önemli şey budur."