Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dilan

Aklımda Dursun Dediklerim.
İlk soru ikinciyi gölgede bırakmamalıdır.Bu da, çocukların yalnızca görünüşte kibar ve terbiyeli olması için değil,gerçekten sevecen olması ve hep doğru şeyi yapmaya çalışması için emek vermemiz gerektiğini vurgular.Diğer bir deyişle,odağımız,çocukların manevi gelişiminde olmalıdır.
Sayfa 217
Reklam
Çocuğun Bakış Açısı Bölümünden
1)Çocuklarımızı nasıl yetiştirmeliyiz ki büyüyünce mutlu insanlar olsunlar? 2) Çocuklarımızı nasıl yetiştirmeliyiz ki diğer kişilerin mutluluğunu da düşünen insanlar olsunlar?
Sayfa 217
(deneyelim bakalim ;)) )
İşler dilediğimiz gibi gitmediğinde,kendimizi yargılamak ve yaralarımızın üzerine tuz dökmek gibi bir alışkanlığımız vardır. Ama öz şefkatli olan bir kişi güçlüklere ve engellere katılıkla ve eleştiriyle değil, sıcaklıkla ve anlayışla yaklaşır.
Sayfa 112

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Öneriler
"Başlangıçta,duygularınızı büyük ölçüde etkileyen yeni bir bakış açısı bulmak ve bu düşüncelere karşı tarafsız olmak size güç gelebilir.Bunu zamanla gelişecek bir beceri olarak düşünün. Bu nedenle ilk başlarda duygusal durumunuzu değiştirecek güçte etkili alternatif düşünceler bulamadiğinizda cesaretinizi kaybetmeyin."
Öneriler
"Bir düşünceyi incelerken öncelikle onun, gerçeklikle ilgili sizin zihninizin ürettiği bir varsayım veya hipotez olduğunu aklınıza getirmeniz gerekir.Olumsuz duygular veya düşünceler birbiriyle bağlantılı olduğu için özellikle düşüncelerin etkisiyle ortaya çıkan bir olumsuz bir duygu yaşadığınızda düşüncelerinizin gerçeklikle uygunluğuna bakmanızda fayda var. "
Reklam
"Mutluluk kendi başına bir hedef değil,hedeflerimize uygun davrandigimizda,onlara yaklaştığımızda kendiliğinden ortaya çıkan bir sonuçtur."
Ruhsal sıkıntı durumlarında düşüncenin işe yaramaz hale gelip sorun oluşturduğu yer,insan ilişkileri ve kendimizle,diğer insanlarla ilgili düşünce ve inançlarımızdır.
Sayfa 109
Gerek dış gerekse iç gerçeklikten kaynaklanan duygularımızın asli görevi bize ne olmak ve nasıl yaşamak istediğimizi,yani değer ve ideallerimizi göstermektir. Duygularımızın bu yönünü iyi anlar ve onları iyi değerlendirirsek hayatımızı genellikle olumlu yönde etkileyip geliştirirler. Ancak olumsuz duygularımızı çeşitli nedenlerle yanlış değerlendirirsek,hayatımızı olumsuz yönde etkileyip sağlıksız davranışsal sonuçlara yol açabilirler. Bu olumsuz sonuçlara yol açan şey, o duygunun kendisi değil, o duyguyla ilgili değerlendirmemiz ve bununla ilişkili davranışlarımızdır.
Sayfa 66
Ruhsal sıkıntı durumlarında düşüncenin işe yaramaz hale gelip sorun oluşturduğu yer,insan ilişkileri ve kendimizle,diğer insanlarla ilgili düşünce ve inançlarımızdır.
Sayfa 109
Eğer olumsuz duygularımız olduğunda onları bastırmaya,yok etmeye çalışırsak ya da onlara eşlik eden düşüncelere gerçekmiş gibi davranırsak o duygular devam eder ve peşimizi bırakmaz.
Sayfa 122
Reklam
Mutluluk kendi başına bir hedef değil,hedeflerimize uygun davrandigimizda,onlara yaklaştığımızda kendiliğinden ortaya çıkan bir sonuçtur.
Sayfa 123
"O halde,kişilerin eninde sonunda kaybedecekleri bir durumda hiçbir şey yapmayarak en azından kaybı azaltmaları,uğraşmaktan ve boşa enerji harcamaktan daha uygun bir strateji gibi durmaktadır.Depresyondaki kişinin eninde sonunda kaybedeceği bir yer olduğu için yapilacak en iyi şey,en azından bir şey yapmayarak kendine var olan "kaynağı" tüketmemek ve yıpranmamaktır. Depresif düşünme sistemi şöyle çalışır:"Eğer arkadaşım olmazsa arkadaşımı kaybetme riskim de olmaz." ve "Hiçbir şey kazanamayacaksam bari elindekini koruyayım."
Sayfa 50
O kadar doğru ki..
İşte kalabalığı tehlikeli kılan şey budur. Son çıkan uygulama veya hizmetlerin vadettiği ufak kazançların cazibesine kapılıp en değerli kaynağımızı, yani ömrümüzün dakikalarını nasıl çarçur ettiğimizi unutmak çok kolay.
Sayfa 53
En vurucu cümlelerden..
Twitter'ı aktif olarak kullanarak ara sıra edindiğiniz bağlantıların ve bilgilerin sağladığı ufak kârları elde edebilmek için zamanınızın ve dikkatinizin ne kadarını feda edebilirsiniz?
Kendisi sürekli telefonuyla meşgul olurken,çocuklarına başlarını ekrandan kaldırıp hayati doğrudan deneyimlemenin ne kadar önemli olduğunu anlatıp durmasinin hiçbir anlamı olmadığını fark etmiş.
Sayfa 45
Dijital Dünyadan Sıyrılmak İsteyenler Bu Kitaba Bi Baksın Derim.
"Sonu gelmez,haber,dedikodu ve görsel bombardımanı bizi manik bilgi bağımlılarına çevirdi.Ben çöktüm.Sizi de çökertebilir."
Sayfa 9 - Metropolis
Reklam
Kuşku yok ki,çocuğun yaptığı bir şey için bir anda coşku ve ilgi göstermek,onun davranışlarını değiştirmek için olumlu pekiştirme kullanmaya kıyasla daha makbul bir harekettir.Çünkü ikincisi, Skinner yöntemi ile manipülasyondur.Ama bu bile ilkinin zararsız olacağının güvencesini vermez.
Sayfa 48
Zorla özür diletmek ,çocuğun içten veya gerçek olmayan başka şeyler söylemesine de yol açar.Bunun yaygın olarak bilinen diğer adı "yalan söylemek"tir.
Sayfa 21
Bize verdikleri öğütlerin temelindeki inanç şudur:Çocuğumuz istediğimiz gibi davranmadığında sevdiği şeylerden yoksun kalmalıdır.Zaten hiç kimse,hiçbir şeye karşılıksız sahip olamamalıdır.Mutluluğa bile.Hatta sevgiye.
Sayfa 26
Çocuk eğitiminin baskı,zorlama,şiddet ve ceza içermeden güven içinde gerçekleşmesi çocuğun en kutsal hakkıdır.
His,çocuğun gündelik yaşamını etkilemez gibi görünür.Azarlanan,küçük düşürülen bir çocuk hemen bozulmaz.Ancak içine aktarılan hisler bir anlam taşır ve küçük izler bırakır.Çocuğun edindiği hisler duyguya dönüşmeden onarılırsa yok olur gider.
Sayfa 65
Zannediyordum ki,çocuk elinde ceza yetkisi bulunan yetişkine onu "büyük" olarak gördüğü için saygı duyuyor...Oysa bu saygı ilişkisi değil,çocuğun kendini bir zarar vericiden korumak için edilgenleşmesiydi...
Reklam
Başarılı bir öğrenme,tehditle değil saygınlıkla gerçekleşen eğitimdir.
Çocukluk yıllarını duygularını bastırarak geçiren kişiler iş hayatında ve sosyal ilişkilerde oldukça başarılı görünürler.
Sayfa 49
Doğa,çocukların psikolojik dayanıklılığa sahip insanlar olması için sonsuz fırsat sunar.
Sayfa 226
Kendisini anlamadığını ya da varlığından keyif almadığını düşündüğü birilerinin yanında çok zaman geçirmek,çocuğun ruh halini olumsuz etkiler.
Sayfa 65
"Yazık! Kalemini deneyen bir kadın Ne kadar da kibirli bir yaratık sayılır, Bu hatayı hicbir erdem gidermez, Kendi cinsimize ve doğamıza karşı geldiğimiz söylenir Iyi terbiye, moda, sanat, giyim, oyun Başarmayı arzuladığımız şeylerdir. Yazmak, okumak, düşünmek, araştırmak Güzelligimizi gölgeler,zamanımızı tüketir Olgunluğumuzun zaferlerini yarıda keser Hizmet isteyen bir evin sıkıcı idaresidir Kimilerince en büyük sanatımız ve yararımız."
Kendine Ait Bir Oda
Nasıl da anlamsız kurallarla düşürülmüşüz Biz,doğanın değil eğitimin aptalları Aklın tüm gelişmelerinden alıkonulmuş; Sıkıcı,bildik ve tasarlanmış, Biri obürlerinin arasından sivrilse, Daha canlı bir düş gücü ve hırsın etkisinde, Öylesine güçlü gelir ki karşı güçler Başarı umudu asla korkuları dengeleyemez. Lady Winchilsea Kendine Ait Bir Oda/Virgina Woolf