Dilann
@Dilanakkus
Öğretmen
18 Mayıs
22 okur puanı
Mart 2023 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Bütün kuvvetinle çöküntüye uğrayabiliyorsun da aynı enerjiyi neden dimdik ayakta kalmak için harcamıyorsun?
Kaderimin bana lütfettiği imkanlar ölçüsünde yeni hayatımın mimarı olabilirdim ve olmalıydım.
Yeniden doğmak için ölmeli insan bir kere.
Okur Takip Önerileri
Üzüntülerimiz, hayatımızın kara bulutlarıysa gözyaşlarımız, güneşi müjdeleyen yağmurlar gibidir. İnsan ağladıktan sonra kalbini yağmurlarını dökmüş bir sema kadar saf bulur. Ağlamak!...
Saadet kuruntusunun paylarını, keder hakikatinin yaşları sildi, temizledi.
Bugün elimizden gitmeyen şeyler de yarın gidecektir. Ya biz onları terkedeceğiz veya onlar bizi terk edecektir veya bir şekilde ecel gelip aramızdaki bağlantıları kesecektir. Kesin sonuç (dünyada) hep ayrılık olacaktır.
İnsan daima, başka bir insan veya imkan tarafından telafi edilemeyecek olan bir eksiklik duygusu taşır. Bu eksiklik hissi, insanın bir kusuru değil, ilahi olanla tamamlanması için bırakılmış olan fıtri bir boşluktur.
O halde zaman zaman insanın acılarındaki mükemmelliğe de bakmalıyız. Varlığı böyle anlamlı ve güzel yaratan yaratıcının, varlıkla aynı şehrin içinde olan insanın, doğumdan ölüme çeşitli acılarla inlemesine hangi hikmetlerle müsaade etmiş olduğunu tefekkür etmeliyiz. İnsan hayatının ne maksatla bunca acı ve endişeler içinde kurgulanmış olduğunu anlamaya çalışmalıyız.
Allahu Teâlâ'nın takdir ettiğinde hayır vardır.
Acziyet, zayıflık ve yetersizlik hisleri samimi ve güçlü bir tevekküle zemin sağlar. Böyle bir tevekkül de kendisine güvenilen kapının insanı boş cevirmemesiyle sonuçlanır. Tevekkule ermiş kişi, kendisine hücum eden musibetlerle karşılaştığında Allah'a dayanır ve ferahlar.
Ne uzun bir korku idi yaşamak!
Suç mudur insanlara koşulsuz güvenmek?
Söz acıtmaz derler ama doğru değil. Hakaret, onur kıran, azarlayan, küçük düşüren davranışlar ve kırıcı eleştiriler, çocuklara kendileri hakkında olumsuz mesajlar gönderir. Bu olumsuz girdiler, çocukların yetişkin hayatlarında da dramatik sonuçlar doğurur.
İnsanın sessizce yaşayacağı bir histir keder, içe doğru derinleşme sağlayan, insanı manevi yönden olgunlaştıran, dünyanın kırılganlığını ve geçiciligini duyuran bir his. Kederin artık ilerlemiş bir boyutu olarak değerlendirebileceğimiz depresyon, bir sosyoloğun beyimlemesiyle, " kendi olma yorgunluğu"dur." ...
Bazen dağılan ruhumuzu dış alemde seyretmek isteriz. Simgesel bir eylemle, gideni geri döndürmek, ona yokluğunun ruhumuzda bıraktığı derin boşluğu göstermek isteriz.