Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Demir kilit

Demir kilit
@Dmrklt
Aynı dağın yeliyiz
Güz
GÜZ Güz ayı, kızıl yaprakların sarıya döndüğü aydır. Başakların, harman dönüştüğü, kehribar sarısı, kara kapkara üzüm bağlarının bozulup şaraba dönüştüğü aydır güz. Güz, ince dallarda tutunan benzi soluk yaprakların acı poyraz ile savrulduğu gazeldir. Bir yanı hep acı ve hasrettir güz'ün. Çürümeye yüz tutmuş gazelleri yorgan yapan topraktır güz. Mas mavi gökyüzünün griye evrildiği gökyüzüdür güz. Palazlanan sarı karınlı balıkların salına salına derin sulara Göç ettiği sudur güz. Bir tarafı hoyrat, bir tarafı davetkar, bir tarafı masumiyet, bir tarafı ayaz, bir tarafı, hasret, bir tarafı göz kırpan ışıltıdır güz. Güz hüznün içinden sıyrılıp gelen bir tarafı kırık dökük hırpalanmış müjde Verirken, bir tarafı kıyılarında ucu yanık mektup yazan sevdadır güz. En çokta sarıdır güz. DEMİR.
Reklam
Yeni Bir Başlangıç
...... YENİ BİR BAŞLANGIÇ Zifiri karanlıkta otobüsün farlarına ölüme koşuyordu kelebekler. Uzaktan ışıldayan çakalların, tilkilerin gözleri fosfor yeşiliydi. Bir süre sonra yorgunluğa direnemedi bacaklarını karnına çekti. İnce parmakları ile kavradı ayak bileklerini öylece kaskatı kaldı. Bir uyudu, bir uyandı. Koltukta kaskatı her yeri
Erik Ağaçları
ERİK AĞAÇLARI Erik ağaçları, Çiçek döküyor. Apak çiçeklerini

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Göç Zamanı
GÖÇ ZAMANI Kuşlar çoğalıyor Gökyüzünde. Bulutsuz, Kurşuni bir hava. Kuşlar çoğalıyor. Havalar soğudu. Ağır ağır, Kanatları üşüye üşüye. Kuşlar çoğalıyor gökyüzünde. Göç zamanı gelmiş. Kuşlar çoğalıyor gökyüzünde. Göç zamanı gelmiş Kuşlar çoğalıyor gökyüzünde. Demir
Borç
BORÇ Sabah uyanıp gözünü açmadan yatağın içinde kollarını açarak gerildi. Sanki bütün kemikleri yerine oturmuştu. Gerilirken Barbaros’un yattığı tarafı eli ile yokladı. Yerinde yoktu. Erkenden kalkmış diye düşündü. Yatağın içinde doğruldu. Başucundaki pencereden perdeyi hafifçe aralayarak dışarıya baktı. Perdeyi açarken güneş direk gözünü
Reklam
Göç Zamanı
GÖÇ ZAMANI Kuşlar çoğalıyor Gökyüzünde Bulutsuz Kurşuni bir hava Kuşlar çoğalıyor Havalar soğudu Ağır ağır Kanatları üşüye üşüye Kuşlar çoğalıyor gökyüzünde Göç zamanı gelmiş Kuşlar çoğalıyor Gökyüzünde.
Geçmiş zaman
GEÇMİŞ ZAMAN Anamın sancısı öğlen azığından sonra tutmuş. Tam böğrünün alt tarafında keskin bir sancı. Herkesten habersiz bir destenin dibinde gün batımına doğru doğmuşum. Anam mor çiçekli fistanından yırtmış kundağımı. Mor çiçekleri sevmem ondan sanırım. Göbeğimi güneşte yaldır yaldır ışıldayan kara saplı kayseri işi bıçak ile kesmişler. Kara,
Ürperti
ÜRPERTİ… Üşüyerek uyandım zifiri karanlığa. Uyandığımda ellerim koynumda kollarımı ovuşturuyordum. Otuz zemheri geçişti. Her biri altı ay süren koca otuz zemheri. Her defasında farklı bir duygu yaşadığım otuz zemheri. Her günü parmak ile saysan ömür yetmez. Zemheri ile karakış kavga ederdi her defasında. Geceleri ayaza çalar yeryüzü. Dışardaki
İncecik bir hüzün Köpürüyor içimde. Geçti sandığım kederlerin kırıntılarına, Toplanıyor kuşlar. Hayat ne çok yanıltıyor kalpleri, Günlerimin elinde, Sahipiz kanat sesleri. Hani sorarsan…
İLK ROMANIM
Yakın zamanda ilk romanım "HALAMIN ÇOCUKLARI" okurları ile buluşacak.