Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Demet Yılmaz

Demet Yılmaz
@Dmtylmz
Sınıf öğretmeni
Lisans
İstanbul, 11 Şubat
110 okur puanı
Nisan 2019 tarihinde katıldı
Gecenin yumuşak örtüsünde geçen bir uçak görünce, küçükken yaptığım gibi içindeki yüzlerce yaşamı düşündüm. Hayal edebiliyor olmanın gücü inanılmaz. Ben pek hayal kurmam gerçi, hatta hiç denecek kadar. Bu gece, içinde kendim olmayan bir hayal kurmak istedim. Bunun mümkün olması bile çılgınca aslında .Nitekim dönüp dolaşıp kendime vardım. Çemberimizi daraltan, seçimlerimiz. Henüz hiçbir şey seçmemişken, hiçbir şey olduğumuzu sanırız oysa her şeyizdir. Çemberimin içindekilerle bir alıp veremediğim yok, aslına bakarsak tatmin edici bile denilebilir şimdilik. İlginç gelen bir çember var etmek için verilen tüm bu gayretten sonra bir anlığına kendimden başka neler yaratabilirdim merakı ,uçaktaki “o kız ” olma heyecanı.. Henüz hiç birşey olduğunu düşünen, bunun aynı zamanda her şey olabilmeyi barındırdığını bilen o kızın tüm rollerden, kaybedilmiş ve kazanılmış her şeyden soyutlanmış hayatını yaşamak için gizlice duyduğum heyecan. Hayatı hoyratça yaşama heyacanı..
Reklam
Düşledim senle beni, Bir koca ömür içinde O kadar gerçektik ki bebeğim o kadar güzel.. Sen oğlum, ölmedin Dünyaya değil kalbime doğdun sadece Yaşadığım sürece yaşayacaksın
Sen de benim kadar gerçekleri görüyorsun Beraber olamayız, benim gibi biliyorsun Bir başka dünyanın insanısın yavrucağım Sen kendi dünyanın toprağında büyüyorsun

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yeniden, hayatın umulmadık kötü akışı merhabasını esirgemedi. Bu kez her şeyden, hepsinden acıydı yalnız. Kabus olmaması ne büyük talihsizlik. Bir melek oluştu içimde, canımdan filizlenen, minicik. Büyüttüm onu hevesle . Her gün konuştukda biz, uzun uzun . Ama bir gün sustu farkedemedim. Son kez dokunmuş bana, son kez hissetmişim küçük adamımın küçük ayaklarını farkedemedim . Kavuşmamıza günler kala uçup gitti benden . İnanması ne kadar güç ne kadar imkansız . Yine de güneş sapsarı aydınlatıyor, bahar her yerde çiçek açtırıyor inanması ne kadar güç. En çok da bu canımı yakıyor, hayat beni hiç öldürmemiş gibi davranıyor.
Çoğu insan gibi ben de hayatı, insanları, seçimleri kategorize etme, genelleme hatasına düştüm uzun zaman. Her şeyi başlıklar altında toplayabildiğim, toplayabileceğim bir kavram haritasından ibaretti dünya. Hiçbir şeyin doğrusal olamayacağını ne zaman hakkıyla kavrayabilir insan, bilemiyorum. Ama bir yerden başlandı, farketmekle.
Reklam
Kabullenmek istemediğimiz gerçeklik; etrafımıza gerilmiş olan, nefes almayı zorlaştıran yırtılması gereken bir engel, dünyanın kusuru, berbat, saçma, absürd bir şey.
Düşünmeye vakit bulduğum şu zamanlarda yaşamımda önemli gördüğüm çoğu şeyin gereksiz, çok az şeyin ise sandığımdan daha değerli olduğunu anladım.
Anlamlandırma askerleriyiz.
Belki de ilk kez inanmak değil anlamak istiyorum, gerçek bir merak içindeyim ve ilk kez bu kadar umrumda olanlar. Cevabı zihnimde ama ben gözlerimi yumuyorum ya da herkes farkında da ben uyuyorum gibi.
Aşikar ihmalkarlık ölümlerine kader, ecel diyen ahmaklar, Kader dedikleri şeyi yazanın zaman kavramını akrep, yelkovandan ibaret sanıyor olmalılar.
Reklam
Giriş gelişme sonuç değil mi bu oyunun kuralı? Tüm planlar, hayaller bunun üzerine kurulu değil mi? Ama bir gün bir kırılma yaşıyorsun. Vardın, artık yoksun. Hayat doluymuşsun, tatil planları yapıyormuşsun, 20 yıl sonra torunlarına sevimli bir dede olacakmışsın. Hepsi yok oluyor. Mumdan gelecek tasavvurların eriyip gidiyor bir anda. Bildiğimiz bir gerçek var; ölüm. Ama her defasında nasıl ters köşe edebiliyor bizi böylesine, ilk kez haberdar olmuşuz gibi varlığından... Anneciğimin en değerlisi canım dayım, ışıklar içinde ol.
Bir tel kopar, ahenk ebediyyen bozulur. Yahya Kemal Beyatlı
"Hayatın çeşitli güçlüklerine karşı üç şey hediye edilmiştir: umut, uyku ve gülmek." I.Kant
“Gerektiğinden önce çekilen acı gerektiğinde çekilen acıdan daha fazladır”  Seneca
70 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.