Herkesin bildiği kitapları, 'acaba insanlık bunun hakkında ne düşünüyor?' maksadıyla okumayı tercih ederim her zaman. Bu düşünce kalıbından çıkmama sebep oldu bu kitap. Edebiyat dünyasını zenginleştirmek; yeni yazarların bu işe atılmasından öte, biz okurların bu eserleri okuyarak, bunların zihinlerde yaşamasıyla olabileceğini düşünüyorum
"Eğer durum tam tersi olsaydı, kadınlar erkekleri bu kadar yaygın şekilde dövseydi ve öldürseydi inanıyorum ki bu sorun ülkenin bütün gazetelerinde her gün manşet olurdu."
Konuştuğum kim olursa olsun Yaradan'dan bir parça taşıyor bunu biliyorum ama bu kibir başka hiçbir yaratılanda yok. Biz azrailler ya da diğer meleklerde böyle bir hava yok. Hatta abartmıyorum, Şeytan bile Yaradan'a kafa tutarken bu kadar artist değildi.
Harry Potter seviyorum diye çocuk olmakla, niteliksiz okumalar yapmakla itham edildim. Hayal kurmaya, fantastik dünyalara o kadar kapalıydılar ki... Ne der şair: “Masal dinlememiş çocuklar, büyüyünce kedi resmini bile cetvelle çizerler.”
Arkadaşlar bugünden itibaren her gün, alıntı ileti inceleme ve şiirlerini beğendiğim 3 Hanım arkadaşımı etiketliyeceğim; Sizler de bu güzel paylaşımları
okuyunuz okutunuz🌹
21-2-2024 -
Acaba biz "modern şamanlar" olarak Şamanlığımızın hakkını verip "İtaka"ya varmış olsaydık, meydan bu sahte Şamanlara kalır mıydı? İnsanlar bu denli boşluğa düşer miydi?
Mecaz olarak kullanılan kelimelerden anladığım kasıt: Modern şamanlar=Psikiyatristler; İtaka=Kamil insan olma, nihai huzur hedefi, benlik anlamı; Sahte şamanlar=yaşam koçları, spritiüalistler, kişisel gelişim uzmanlarıKitabı okuyor
... Bilinç, atomların ve akrabalarının gelişigüzel dans etmeleri sonucunda meydana çıkmış, "tesadüfi bir epifenomen" di. Psikoloji bilimi de bu açıdan bakıldığında, bu "yan ürünü" inceleyen bir bilim dalıydı ve fizikalist bilim adamları tarafından hep küçük görüldü.
Ne var ki işin en trajik yanı, materyalist, fizikalist ve indirgeyici/redüksiyonist bilim adamları tarafından yetiştirilmiş bazı psikologlar, aldıkları eğitim gereği bu görüşü ister istemez paylaşmak durumundaydılar! Körler dünyasında kör olduklarına inanmak ya da kör gibi davranmak zorundaydılar. İşte böyle bir ortamda W. James'in yukarıdaki görüşü, kaldırıldığı tozlu raftan alındı ve üzerinde çalışmalar yapılmaya başlandı.