Eylül,
Bir yaprağına gizlemiş seni...
Sessizce savruluşundan tanıdım
Rüzgâra, boyun eğişinden
Toprağa değerken ki incinmişliğinden
Sarının, en güzel halinden
Sonra
Yağmur yağdı...
Bütün şehir,
Sen koktun
Herkes toprak sandı...
— Delikanlım!.
İyi bak yıldızlara,
onları belki bir daha göremezsin.
Belki bir daha yıldızların ışığında
kollarını ufuklar gibi açıp geremezsin..
Delikanlım!.
Senin kafanın içi yıldızlı karanlıklar kadar güzel,
Korkunç, kudretli ve iyidir.
Yıldızlar ve senin kafan kâinatın en mükemmel şeyidir.
Delikanlım!.
Sen ki, ya bir köşe başında kan sızarak kaşından gebereceksin,
ya da bir darağacında can vereceksin.
İyi bak yıldızlara onları göremezsin belki bir daha…
Değerli sağlıkçılarımızın 14 Mart tıp bayramı kutlu olsun
Yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.