Alex ve arkadaşları şiddet üzerine bir hayat sürdürmektedir tıpkı diğer gençler gibi. Akla gelen her türlü kötülüğü yaparlar ve eninde sonunda Alex polislere yakalanır. Liderlik yapması ekiptekileri sinirlendirir ve oyuna getirip yakalanmasını sağlarlar. Alex cezaevinde kötü bir hayat geçirirken bir deneyin ilk deneği haline gelir. Şiddet dolu görsellere zorla maruz bırakılır ve gitgide duyarlılık geliştirir. Artık tepkileri bu izledikleri ve dinledikleri yüzünden otomatikleşir. Şiddet uygulama fikri aklına geldiğinde vücudunda ağrılar, bunaltılar hisseder ve böylece kötülükten otomatik olarak uzaklaşır. Alex, Otomatik portakal yazarının dahil olduğu bir grup tarafından siyasi amaçlar için kullanılır ve dayanamadığı için intihar eder. İntihar girişiminden sonra beyin fonksiyonları normale döner fakat artık büyümüştür ve sakin, huzurlu ve yanında birinin olduğu bir hayatı tercih eder. Kendi iradesiyle
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200991,5bin okunma
Burada kalan öteki kişilerde de belirgin bir istek görmüyorum dışarda olmak için. Belki de bu, dışardaki yaşama hiçbir zaman katılamayacak kadar paramparça olduğumuz duygusundan ileri geliyor
...insan, kadın ve erkek figürlerini hiç durmadan karşılaştırarak çok şey öğreniyor. son derece de zor olabilir kadın, ama yaşamda da sanatta da onsuz ne yapardık !
Tanrı ya da doğa, gözü, kulağı, yüreği olan herkes için yapmış bu dünyayı. Bir ressamın mutlu olması bundandır kanımca, çünkü, görebildiklerinin birazını olsun anlatabildiğinde doğa ile uyum içinde oluyor