Bu gölge o değildir, şu gölge de o değildir. Kapı açılır, kapanır; açılır, kapanır; kadınlar, kahkahalar garsonlar girip çıkarlar. Ben büyük salonun karanlık dibinde, her birinin bana verdiği hayal kırıklığını gittikçe fazla çarpan kalbimde hazmetmeye çalışarak beklerim ve gözlerimi buzlu camların üstünden ayırmam. Uzun, çok uzun anlar geçer. Saate bakar ve ayağa kalkarım. On dakika geçmiştir.