1960'ta doğdu. Nüfus cüzdanına göre adı, Gürsel Sağlamöz'dür. Çocukluğu ve ilk gençliği Kayseri'de geçti. Öğrenimini 1985 yılında Ankara Üniversitesi'nde tamamladı. Bu yıldan itibaren de yazı hayatı başladı: 1984 yılından bu yana pek çok yayın organında yazıları yayımlanan Gürsel Korat'ın ilk kitabı 1994 yılında basıldı. Senaryo yazarlığı, film yapımcılığı, felsefe öğretmenliği, serbest gazetecilik gibi işler yapan yazar, İstanbul ve Ankara'daki bazı üniversitelerde edebiyat-iletişim ve dramatürji ekseninde öğretim görevlisi olarak çalıştı. İlk yazısı 1984 yılında Ankara'da Yarın Dergisi'nde yayımlanan Gürsel Korat, Mayıs 1986-87, Edebiyat Dostları 1987-89, Edebiyat ve Eleştiri dergilerinde 1990-94 yılları arasında yazdı. Doksanlı yıllarda peş peşe kitapları yayımlanan yazar, kısa bir dönem serbest gazetecilik yaptığı 1999-2003 yılları dışında dergi etkinliklerine girmedi. YKY Kitaplık, Sözcükler, Adam Sanat, Varlık gibi dergilerde zaman zaman yazılar yayımlayan Gürsel Korat, Ankara'da yaşamını sürdürmektedir.
Edebi Dünyası
Gürsel Korat'ın roman, öykü, inceleme, oyun ve senaryo gibi alanlarda yaptığı çalışmalar, yazarın sanatı kavrayışındaki çeşitliliğin işaretidir. Bu kavrayış zenginliği, geçmiş dünyayı ve günümüzü kavramada da kendisini gösterir; yazarın başka bir dil kurarak yazdığı Kalenderiye romanında onaltıncı yüzyıl Türkçesiyle konuşan bir Orta Anadolulu anlatıcı, üçüncü ve son bölümü bir dil şöleni haline getirerek noktalar. Böyle bir dilsel denemenin Türkçe edebiyatta benzeri yoktur. Gürsel Korat'ın yazarlığında Kapadokya coğrafyası önem taşır. "Kapadokya'yı estetik bir varlık olarak yeni bir biçime dönüştürmek" amacı taşıdığı söylenmelidir. Fakat yerel bir bakışla kendini sınırlamayan yazarın, merkeze ait olduğunu düşündüğü dilden ve mekandan uzak durduğu, bu nedenle Kapadokya'yı sembolize ettiği, kendisiyle yapılan röportajlardan anlaşılmaktadır.
Yazar, edebi yapıtlarında ölüm, acı, tutku, aşk, din, metafizik, yoksulluk, eşitlik, korku, saplantı gibi konulara ve klasik edebiyatlara özgü trajik unsurlara, modern sonrası dönemin eğilimleriyle yaklaşır; ayrıca zaman kavramını irdeler. Deyim yerindeyse "açıklayan" ve "anlatan" bir edebi yapı kurmakla ilgilenmez, o daha çok "yeniden kuran" bir izleğin peşindedir.
Gürsel Korat'ın romanlarında temel olarak şu temel noktalar öne çıkar:
1. Tarihsel zaman: Yazara göre romancı tarihsel zamana uygun davransa da tarihsel olayları açıklamak veya kanıtlamakla uğraşamaz. Romancının görevi tarihi açıklamak değil, olabilir olandan hareketle insanda bilinmeyen bir hakikati ortaya çıkarmaktır.
2. Zaman: Bu felsefi kavramı, edebi kavram olarak derinleştiren yazar, kahramanlarının zamanla ilgili açmazlarında ve düşüncelerinde yeni bir estetik olanak arar.
3. Mekân: Gürsel Korat özellikle Zaman Yeli'yle başlattığı dörtlemesinin yazılmış üç romanında (Zaman Yeli- Güvercine Ağıt- Kalenderiye) Kapadokya'nın çeşit çeşit görünümleri üzerinde düşünür, onun dilini eğip büker, yeni bir edebi dilin olanaklarını işte bu "periferik çeper"de arar.
4. Özgün deyişler: Gürsel Korat'ın yapıtlarında görülen deyişlerin, atasözlerinin, şiirlerin veya metinlerin -bilinen bir iki tarihsel örnek dışında-tamamı yazar tarafından yazılmıştır. Bunun nedeni romanın kurmaca özelliğinin gerektirdiği sözün, alıntı yapıldığı takdirde özünü yitireceği düşüncesidir. Çünkü romanda başka şairlerden, yazıtlardan veya metinlerden yapılan alıntılar, yazara göre o edebi yapıtı pastiş (yapıştırma) haline getirir ve onu edebi yapıt olmaktan uzaklaştırır.
5. Haz: Yazar düşünce edebiyatına yakın duran metinlerinde heyecan ve acı arasında salınan bir anlatım yeğler. Edebiyatın düşünsel ve tensel hazların estetik imkânlarıyla kurulduğunu belirten yazar; edebiyattan düşünce çıkarmanın yazarın değil, okurun işi olduğu görüşündedir.