Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rukiye Bulut

Kişi en baştan erdemli yaratılmadı, kesinlikle hayır, bunun için hiç yorulmadan zihinsel çaba sarf etmek ve ulaşılmaz bir ideale ulaşmak için her yeni doğumda buna yeniden başlamak gerekir. Ve insandaki her şey buna yönelmelidir. Ancak o zaman gerçek bir insan olur.
Reklam
İçimizde bir yerde, bizim doğamızda bir çöküş, bir yıkılış, bir ahlak sapkınlığı var. Kötülüğün ve korkunun görünmez ışınları o çöküntüden tüm dünyaya yayılıyor, evrensel adalet ( bence böyle bir adalet var) ihlal ediliyor, varoluşun uyumu bozuluyor ve işte artık o zaman balinalar da daha fazla dayanamıyor, kendilerini kaybediyor, kıyıya yüzüyor ve bir anda kendilerini sahile vuruyorlar; ölümü atılıyor intihar ediyorlar.
Kan ve hakimiyet, işte kötülük tohumlarının sonsuza dek yetiştiği toprak!... Bir kötülük bir sonraki için tohumlarını bırakarak bir başka kötülük ile yer değiştiriyor...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Önceden varlığı hakkında en ufak bir şüphemizin olmadığı bir uçurum açılıverdi önümüzde. Çanlar dünya için çalıyor... Bu gerçeği gözlerimizi mi kapayacağız?
Günümüz kadını, bulanık bir etkinlikler yumağına dönüşmüş durumda. Herkes için her şey olmaya koşullandırılmıştır. Eski bilgeliğin modası, uzun süre önce geçmiştir
Reklam
Aslında dört boyut vardır, bunların üçüne Uzay'ın üç düzlemi diyoruz, dördüncü boyut ise Zaman'dır. Ama ilk üç boyut ile dördüncü boyut arasında gerçekdışı bir ayrım yapma egilimindeyizdir, bunun nedeni bilincimizin hayatımızın başından sonuna kadar bu dördüncü boyut boyunca kesik kesik ilerliyor olmasıdır.
Herkes kendini anlatır. Karşısındakini dinliyormuş gibi yapar, ama aslında kendi söyleyeceği için sırasını bekler.
Sayfa 134Kitabı okudu
Birimizin kasveti hepimize bulaşıyor böyle. Neşe bulaşıcıdır falan diyorlar. Yalan. Neşe kolonya gibi bir şey. Döküyorsun, o an ferahlıyorsun. Sonra uçup gidiyor burnundan, elinden, üzerinden. Kasvet öyle değil ama, zamk gibi, bulaşıyor ve dokunan herkese yapışıyor.
Sayfa 123Kitabı okudu
Bizim zamanımızda günah vardı, şimdi günahların adı hata oldu. Belki olanlar şimdiki zamanda olsaydı başka olurdu. Bambaşka olurdu. Bin tane yol bulunurdu.
Sayfa 113Kitabı okudu
Kendimin içinden çıkıp gidemiyorum. Bedenim ruhumun betonu gibi, çık içinden çıkabilirsen.
Reklam
Zeka kavramı, toplum bağlamından çıkarıldığında, nispeten anlamsızlaşır. Herhangi bir değer yargısı ya da ölçütü, bireyin kültürel çevresi bağlamında oluşturulur.
Bir grubun zekaya dair görüşü, benzer sosyal ve kültürel inançlara sahip olan ve ortak varsayımları paylaşan bireyler arasındaki fikir birliğinden kaynaklanır. Herkesin zeka kavramı da ayrıca, kısmen kendi kişisel niteliklerini yansıtır.
Çocuklar yegane cesur filozoflardır. Cesur filozoflar da her zaman çocukturlar. O nedenle çocuklar gibi her zaman sormaları gerekir: Ya sonra?
Sayfa 167Kitabı okudu
Peki neden bizim de tüylerimiz, kanatlarımız yok? Neden bizde yalnızca kanadın kökü olan kürek kemiği var? Çünkü artık kanada gereksinmemiz yok; aero'muz var. Hatta kanat olsa bize rahatsızlık vermekten başka işe yaramaz. Kanatlar uçmak içindir, oysa bizim uçup gidecek bir yerimiz yok. Biz varacağımız yere vardık, biz bulacağımızı bulduk.
"Sınırlılık" sözcüğü beni korkutmaz: İnsandaki en üstün şeyin, yani anlama yetisinin işleyişi tam da sonsuzluğu durmaksızın sınırlamaya, sonsuzluğu makul kolaylıkla sindirilebilecek porsiyonlar-diferansiyeller-halinde dilimlemeye indirgenebilir.
92 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.