Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Elzy

Carl Jung'un ifadesiyle, "her birimizin içinde, tanımadığımız biri daha vardır." Pink Floyd'un ifadesiyle de "kafamın içinde biri var, ama o ben değilim."
Sayfa 8
Reklam
Düşünce tam olarak nedir? Ağırlığı yok gibidir; gelip geçici ve tanımsız olduğu hissini verir. Bir düşüncenin şekli, kokusu olduğunu söyleyemediğiniz gibi, onu fiziksel olarak da zapt edemezsiniz. Düşünce de bir tür sihir gibidir.
Sayfa 3
İnsanoğlu, içinden belirlediği hiçliği ve onu yutmuş sonsuzluğu anlamakta aynı ölçüde beceriksizdir. -Blaise Pascal, Pensées (Düşünceler)

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Keşke sevgisiz yaşayabilseydik. Keşke bunun olmasını, gerçekten olmasını bu kadar çok istemeseydim. Ve sağduyumu yok sayıp bu hisse yenileceğimi bilmeseydim. Onu gördüğüm an kendimi koyuvereceğimi biliyordum. Bunu çok istiyordum. Ama bir kez daha hayal kırıklığına uğrayıp korkunç bir ıstırap çekmeyi istemiyordum.
Sayfa 407Kitabı okudu
İnsanlar bana neden bir arada olamayacağımızı soruyor. Onlara anlatamıyorum. Bunun sevmekle alakalı olmadığını. Bunun hiç olmaması gereken bir şey olduğunu anlatamıyorum. Birbirimizi sevmenin bir ölüyü sevmek demek olduğunu nasıl açıklayabilirim? Bana ortada bir ceset olmadığını söylerler ama ben onlara sevmeyi sürdürürsek ortada bir ceset olacağını söyleyemem. Çok fazla insan vardı D. Etrafımda her zaman çok fazla insan vardı. Hep kalabalıkta yenildim ama elimde hep bir kupa vardı. İnsanlar kazanmakla kaybetmek arasındaki benzerliği anlamadılar. Çok kalabalıklardı, beni sevebilecek onlarca insan vardı ama bunu sen seçtin ve şimdi de bir katil kollarını etrafıma dolamak istiyor.
Sayfa 394Kitabı okudu
Reklam
Bazen her şey üzerimize yıkılıyor gibi hissederiz ama belki de bu yeni bir şey inşa etmemiz için bir şanstır.
Sayfa 385Kitabı okudu
“Birbirini sevmek birlikte olmak için yeterli değil."
Sayfa 383Kitabı okudu
Bazı insanlar birbirini artık sevmediği için ayrılmazlar ki "Bazen birini sevsen de onunla olamazsın işte. Sarılmak istesen de yapmazsın. Özlesen de aramazsın. Sevgi her zaman fayda sağlamaz. Her şeye yetmez ya da her şeyin üstesinden gelmez demiyorum bak, bazen birini çok seversin, çok ama çok seversin ama bunun dünyanın en yanlış şeyi olduğunu bilirsin."
Sayfa 383Kitabı okudu
Kadınlar ve erkekler eşitti bana kalırsa. Ucu açık kapıları görmezden gelirsem. Ama ebeveynler ve insanlar eşit değildi. Ebeveynler piramidin en üstündeydi. Ne kadar çok şeye şekil verdikleri, ne çok şeye sebep olduklarını gördükçe iyi bir insan olsan dahi iyi bir ebeveyn olmayacağını anlıyordu insan. İnsanların böyle kolay ve pervasızca ebeveyn olması korkunçtu. Bunun için yasalar olmalıydı. Ebeveyn olmadan önce insanlar incelenmeliydi. Anne ve baba olmaya uygun olmayan kimse çocuk sahibi olmamalıydı. O zaman bu kadar mutsuz, acı çeken, hatalı çocuklar yaşamazdı. Dünya bile daha iyi bir yer olurdu. Sadece aile olmak için, yıllardır bir toplum geleneği gibi evlenenlerden çocuk yapmaları beklendiği için kaç milyar hayat zehirlendi bu zamana dek kim bilir. Mesele dünyaya bir çocuk getirmek olmamalı mesele bir çocuğa dünya verebilmek olmalı. Travma değil, yalnızlık değil, çekimserlik değil... Sevgisizlik, ilgisizlik değil. Ona gerçekten bir hayat vaat edilebilmeli.
Sayfa 359Kitabı okudu
Yan yana durmak birinin yanında olmak anlamına gelmiyor. Ben bunu çok geç öğrendim.
Sayfa 346Kitabı okudu
Reklam
Saklanmaktan yorulmuştum. Rol yapmaktan da öyle. Hakkımda ne düşünecekler diye endişelenmekten de. En iyi olduğunu düşündüğüm halimi oynamıştım ve onunla bile kimse için yeterli olmamıştım.
Sayfa 345Kitabı okudu
Çocuklar pervasız ve aptal görünürler. "Onlara bakıp ne kadar tasasız ve ahmak diye düşünürler. Hepsi kendi savaşını veriyordur oysa. Kalabalık. Üç kişi de kalabalık otuz kişi de. Ama asıl kalabalık insanın kendi içindeki kavgası. Asıl yalnızlık da insanların arasında boy gösteriyor. Şuna bak sarhoş ve saçma sapan hareketler yapıyor dersin ama o duruma neyin düşürdüğünü sorgulamazsın. Ya da ne kadar kaba biri dersin. Ne kadar saf. Ne kadar obur. Ne kadar içine kapanık. Ne kadar komik. Ne kadar güler yüzlü. Ne kadar çalışkan hatta. Ne kadar sessiz... Herkesi daha kötü bir duruma iten kötü hisleri var. Bazıları onlarla baş edemiyor. Bazıları onlarla yüzleşmiyor. Bilemiyorsun işte."
Sayfa 345Kitabı okudu
Annelerin kırdığı kalpler iyileşmez.
Sayfa 324Kitabı okudu
Hayatınıza bazen bir insan girer ve o insanın ne olursa olsun hiçbir zaman bitmeyeceğini bilirsiniz. Bu geçecek bir şey değildir. Derideki bir yara gibidir. İyileştiğini sanabilirsiniz. Hiç iz kalmayabilir ama bazı zamanlar, durup dururken ve her şey yolundayken oranızın ağrıdığını hissedersiniz. Havalar çok soğuduğunda belki. Hatırlarsınız sonra. Nasıl hissettirdiğini. O kadar büyük ve yoğun bir şey hissettiğinizde bu bir gün sona ermez. Başkalarını sevseniz bile, başkaları ile çok mutlu olsanız bile ya da onunla olmak istemeseniz bile. Sadece geçmez işte. Bir kere bulaşmıştır. Bir yanınız onunla olan kötü anların çok farklı olabileceğini fark eder. Başka birisi gelir ve onunla kötü olan her şeyin iyi versiyonunu gösterir. Evet, dersiniz, yanlış olan oydu çünkü öyle olmasına, kötü olmasına gerek yoktu, başka bir seçenek vardı. Bambaşka bir yanınız da mutlu olduğunuz anlarda sadece bir saniye için düşünür, onunla bu anı yaşayabilir miydik, ya şimdi burada o olsaydı, bu anı onunla paylaşsaydım diye... O kadar hızlı olur ki artık bunu ezberden yaptığınızı anlardınız. Çünkü o kadar büyük bir yara iyileşmez. Sadece, bazen nerede olduğunu unutursunuz.
Sayfa 280Kitabı okudu
Ölmekten değil dedektif. Yaşamak benim için daha korkutucu. Çünkü nasıl yaşayacağımı bilmiyorum. Ama daha önce kaç kez öldüğümü tahmin dahi edemezsin.
Sayfa 177Kitabı okudu
592 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.