İlk defa Puşkinden okuma mutluluğuna erdim...
Kitabın ne zaman bittiğinden haberim olmadı..o kadar akıcı bir dili var ki..
Sayfalar arasında sürekli anlamlı atasözleri kullanmış ... "Kıyafetini yeniyken, şerefini gençken koru" vs.
Tolstoydan, Dostoyevskiden daha felsefi değil dili ama ben çok mu çok sevdim..mesela Tolstoy bir konu üzerinde iki insanın diyalogundan çok kullanır hatta 6 sayfa bakmışsın geçmiş hala konu üzerinde tartışılıyor ki buna Tolstoy'un "Anna Karenina"sını misal çekebilirim..tam 1200 sayfalık bir kitap...ama Puşkin konuşmaları fazla uzatmayı sevmemiş ki bu da benim çok hoşuma gitti. Başka kitaplarını da okuyacağıma şüphem yok .
İyi okumalar..
kitap 12 kısa öyküden oluşuyor. aslında ilk alırken ceza evinde vakit öldürmek için yazılan bir eser olduğunu düşündüm. ancak daha sonra okurken yanıldığımın farkına vardım çünkü eserdeki hikayelerin tümü özenle ve iyi bir edebi dille yazılmış. açıkcası böyle akıcı bir Türkçe ile yazılmış sınırlı sayıda eser olduğunu düşünüyorum.
Eserde yazar siyasi duruşunu esere yansıtmış mı ? Diye sorarsanız.içtenlikle söyleyebilirim ki kitapta politika yapmamaya çalışmış yalnızca dünyanın geldiği son noktayı anlatmaya ve toplumumuzda son dönemlerde adeta sorun haline gelmiş bazı durumları hikayelerine yansıtmaya çalışmış.Bir insanın politik düşüncelerini sevmeyebilirsiniz ama insanlığın derinlerinde bir çok ortak nokta vardır. Bence yazar bu ortak noktaları yakalamış. Güncel olayların dışında, insan olmanın erdem ve zaaflarını gösterebilmiş.
Kitaptaki çizimleri yazarın kendisi çizmiş buda ayrı bir durum.sözün özü iyi güzel bir çalışma olmuş.