Şu zamana dek, okurken sanırım en çok gülümsediğim Dostoyevski kitabı Kumarbaz oldu.Hani o kitabı 25 günde yazmak zorunda olduğu falan bence hikaye , bir oturuşta bile yazardı bence bu kitabı Dostoyevski. Çünkü ben Aleksey lvanoviç'in hikayesini değil Dostoyevski'nin hikayesini okuduğuma bahse girerim.O nasıl bir tutkudur, kendimi Vegas'ta bir oyun salonuna atma isteğiyle doldum taştım desem yalan olmaz :D
winston churchill'in başucu kitabı olduğunu öğrenip konusu hakkında hiçbir şey bilmeden başladığım ve bende antidepresan etkisi yaratan bir kitaptır. mutlu oldum bir süreliğine sayesinde. halâ arada açıp bakarım. şimdi de mini dizisine sardım , karakterler kitapla tam örtüşüyor. çok sevdim.
"demek ki, gerçek mutluluğun başlaması için başka bir zamanı beklemek, umut ve dileklerini başka bir nokta üzerinde toplayarak, şimdilik bekleyişin ve umudun zevkiyle avunup, kendini yeni bir düş kırıklığına hazırlamak gerekiyordu."
"görüyorum, sana biraz kendi yaşam görüşümü öğretmem gerekiyor; geçmişin yalnızca kıvanç veren yönlerini anacaksın."
Her insan, bir işi yapabilme için bu işin iyi ve önemli bir iş olduğunu kabul etmek zorundadır. Bu yüzden de insan hangi durumda olursa olsun yaptığı işin kendisine önemli ve iyi görüneceği bir yaşam görüşü oluşturur mutlaka.
Diriliş Lev TOLSTOY
gogol ölü canlar'ı iki cilt olarak yazmış ancak kendisi manik depresif psikoz olarak adlandırılan bir hastalığa sahipmiş. bu durum özellikle kitabın ikinci cildini olumsuz yönde etkilemiş. şöyle ki ilk ciltte genel olarak olumsuz tiplemeleri anlatan gogol ikinci ciltte olumlu/dürüst karakterlerden anlatacak ve rusya'nın geleceğine daha umutla bakılabilecek bir tablo çizecekti. fakat ilk cilt tamamlandıktan sonra ruhsal rahatsızlığı sebebiyle ikinci cilt gogol için bir ızdırap olmuş ve zorlukla bitirmiş. yine rahatsızlığının depresif modundayken yazar ikinci cildi yakmış ve şu an elimizdeki kitap kurtarılan kısımlardan derlenerek oluşturulmuş.*
gogol ölü canlar'ı iki cilt olarak yazmış ancak kendisi manik depresif psikoz olarak adlandırılan bir hastalığa sahipmiş. bu durum özellikle kitabın ikinci cildini olumsuz yönde etkilemiş. şöyle ki ilk ciltte genel olarak olumsuz tiplemeleri anlatan gogol ikinci ciltte olumlu/dürüst karakterlerden anlatacak ve rusya'nın geleceğine daha umutla bakılabilecek bir tablo çizecekti. fakat ilk cilt tamamlandıktan sonra ruhsal rahatsızlığı sebebiyle ikinci cilt gogol için bir ızdırap olmuş ve zorlukla bitirmiş. yine rahatsızlığının depresif modundayken yazar ikinci cildi yakmış ve şu an elimizdeki kitap kurtarılan kısımlardan derlenerek oluşturulmuş.*
Ölü CanlarNikolay Gogol · Bora Yayıncılık · 200923,6bin okunma
Biri ölür üzülmezsiniz, sonra sandalyeye asılı hırkasını görürsünüz, o hırkanın duruşu kalbinize oturur.
Nuri Bilge Ceylan
Bir şeyin kapladığı yeri, bıraktığı boşluğa bakarak öğrenmek ne kadar geç kalınmış bir öğrenmedir.(alıntı)
tolstoy'un akıllara durgunluk veren, kaleme alınması 7 yıl süren romanı. her ne kadar çeviri okumanın asıl zevkini veremeyeceğini düşünsem de, çevirisinden dahi çok büyük keyif aldığım; bitmesin diye okumaya kıyamadığım kitap. napolyon'un ortalığı kasıp kavurduğu zamanları anlatan roman, soylu rus ailelerinin hayatlarından kesitler sunmaktadır. dünyada benden başka kimsenin başına gelmez diyebileceğiniz olayların kitapta anlatıldığını görünce okumaktan daha fazla haz alıyorsunuz. okurken tolstoy'un rus milliyetçiliği hakkında fikirler de edinmek gayet mümkündür. biz kendi atalarımızı pek övmeyi başaramasak da, edebi dili buna müsade eden insanlar kendi milletleri için gereken özeni nasıl gösteriyor sorusunun cevabı kitapta mevcut. özellikle borodino savaşının anlatımı sırasında kitaptan alınan haz maksimum seviyeye çıkıyor. öyle sıra dışı, öyle güzel betimlemeler okuyorsunuz ki yazarına saygınız artıyor. insanlık tarihinde büyük etkisi olan o yılların ilgili milletler nezdinde öğrenilmesi ve dünyanın her yerinde işlerin araya adam sokmayla yürüdüğü yargısına varılması için belleğe alınması gereken bir kitaptır.