Vurulmanın, en çok da vurulmayı sıradan saymanın Filistin haliyim,
Ne derdim biter ne kederim...
Afrika’da açlıkla sınanan ruhun
Batı’ya bağışlanmış obez kaderiyim ben.
Görebilen yok ama kan damlıyor!
Kiminin kaleminden,
Kiminin gölgesine ağır gelen kederinden.
Ilık ılık akan bir kırmızılık...
Kendine tahsis edilen sınırları aşıp
Aydınlık bir ilkbahara süzülüyor.
“Tenime ilk kez bir erkek eli değdiği zaman cennetten bir kapı açılır, gülüşü tenime dokununca dünyalar benim olur ve bütün ömrümü ona adarım sanmıştım. Vücuduma bıraktığı tohumun her zerresinin hayat boyu birlikte takipçisi oluruz; kimse kırıp incitmesin diye gözümüzden sakınıp en iyi okulların en iyi sınıflarında yer alması için canımızı dişimize takarız demiştim.
Nereden bilirdim ki bu dünyanın Günahkârlar Sarayı’na tahsis edildiğini...”