Görebilen yok ama kan damlıyor!
Kiminin kaleminden,
Kiminin gölgesine ağır gelen kederinden.
Ilık ılık akan bir kırmızılık...
Kendine tahsis edilen sınırları aşıp
Aydınlık bir ilkbahara süzülüyor.
Yazar bu kitapta, yoksunlukları ve insanlık dramlarını işlemiş. Her bir karakterin farklı bir dramı olsa da hepsinin bir şekilde birbiriyle bağı var.
Yoksunluklar, sonuç olarak kırgınlıklara, küskünlüklere ve nefrete sebep olabiliyor. Her sayfada bunları görebiliyoruz.
Her sayfada her satırda farklı dram, farklı duygu, faklı psikoloji...
Kitabı neredeyse baştan sona gözleriniz dolu dolu okuyacaksınız. İyi bir yönetmen elinde iyi bir film yapılabilir. Konusu, kurgusu ve dili bakımından çok beğendim kitabı.
Şüphesiz her kitap yazarı için çok değerlidir ama okuru elinde zenginleşir. 🙏🏻📗
Savaş Aşçı
@Savasci777
·
21 Ocak 12:04
Yazar bu kitapta, yoksunlukları ve insanlık dramlarını işlemiş. Her bir karakterin farklı bir dramı olsa da hepsinin bir şekilde birbiriyle bağı var.
Yoksunluklar, sonuç olarak kırgınlıklara, küskünlüklere ve nefrete sebep olabiliyor. Her sayfada bunları görebiliyoruz.
Her sayfada her satırda farklı dram, farklı duygu, faklı psikoloji...
Kitabı neredeyse baştan sona gözleriniz dolu dolu okuyacaksınız. İyi bir yönetmen elinde iyi bir film yapılabilir. Konusu, kurgusu ve dili bakımından çok beğendim kitabı.
Sizi hüzne boğacak bir kitapla geldim.
Kitabın yazı puntosu, sayfa düzeni, basım hatalarının olmaması gibi detaylar yayınevinin ne kadar profesyonel olduğunu gösteriyor. Bir önceki incelememde belirtmiştim eseri çok beğenmeme rağmen yazı puntosu gözümü çok yormuştu.
Kitap çok akıcı bir dil ile yazılmış ve olay örgüsü o kadar heyecanlı anlatılıyor ki kitabı elinizden bırakamıyorsunuz. Ana teması bence dram olan bu kitapta, karakterlerin hissettiklerine yakından şahit oluyorsunuz. Bazı kısımlarda gözleriniz dolmasına engel olamayabilirsiniz…
Kalbi büyük bir sevgiyle dolu olsa da bu sevgiyi kızına göstereyemen Akif Bey’in kızı Leman’ın hayatına konuk oluyoruz. Babasından sevgi göremediği için yanlışlara savrulan ve yaptığı hatalar yüzünden babasının kapısı yüzüne kapanan Leman, Ankara geceleri denince akla gelen pavyonlardan birinde çalışmaya başlıyor. Fakat bir gün Kardan Adam ile tanışmasıyla hayatı tamamen değişiyor. Afet Leman, Gölge, Kardan Adam, Derviş Baba gibi birçok karakterle tanışmak için bu kitabı okumanızı öneririm…
Bana kalsa 220. Sayfada bitmesini isterdim. Bunun sebebini de kitabı okuyunca anlayacaksınız. Beni bu değerli eserle tanıştırdıkları için ange yayınlarına
teşekkür ederim.
Kitap tutkunkarı çok iyi bilirler, bazı kitaplar okunmaz, yaşanır. Yazanın ya da kitabın enerjisinden midir bilinmez, bazı kitaplar okuru içine çeker, tüm sırlarını açar, tüm satır aralarını gözleri önüne serer okurunun.
Mahrumiyet Oteli, işte o kitaplardan biri bana göre. Duyguların dünyasında seyyah misali dolaştıran bir kitap. Huzursuz bir hikâyenin huzurlu anlatımı...
Bilinen hattâ filmlere konu olmuş bir hikâye ancak bu kadar özgün yazılabilirdi diye düşündüm kitap bittiğinde.
"Henüz on altısında, baba ocağından kaçmayı kurtuluş sayıp, on yedisinde yine o kapıya sığınmak zorunda kalan bir Leman'dım ben... Ama o kapı hiç açılmadı."
Leman ile Feyyaz'ın
Afet Leman ile Gölge'nin hikâyesi
Eşini ve kızını sevgisizliğe mahkum eden Terzi Arif'in hikâyesi.
Cami duvarının önündeki çöp tenekesinin yanına terk edilen bebeğin, öyle ya da böyle bırakılan, terk edilen çocukların hikâyesi.
Ve tüm o bırakılmışlara, terk edilenlere yuva olabilen Mahrumiyet Oteli 'nin hikâyesi.
"Bu yaşıma kadar öğrendiğim bir şey varsa o da görünenle görünenin ardında bekleyenin her zaman farklı olduğudur..."
@ersin_dogan1, emeğinize sağlık. Kaleminiz de kelamınız da daim olsun.
@angeyayinlarikitap' ın şahane kitaplarından biri Gönül rahatlığıyla tavsiye ederim sevgili kitap dostlarım.