Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Efkar u Fakir

Münir Derman hazretleri ks. dan Necip Fazıl Kısakürek'e mektup
Necib Bey, Çok uzaklardan, mezarlıklarıdan, ihtiyarların oturduğu sapa yerlerden bir kır çiçeği saliyetiyle size sesleniyorum. Sizi bundan 41 sene evvel Galatasarayın karşısında Senyuan denilen garib bir pastahane vardı, orada görmüştüm. Başınızda bir bere vardı. Garib ve yabancı olarak yalnız dışını gösteren bir genç olarak orada tesadüfen oturuyordum. Bilmem neden size o zaman için acımıştım... Ve dua etmiştim, duâm kabûl oldu... Abdülhakim Efendi'yi Eyüp'te ziyarette bu duâyı kendisine söylemiştim, "oldu oğlum, bir gün inşaAllah olur." demişlerdi. Geçenlerde bir işçide Esselâm isimli kitabınızı gördüm. Vasiyet kısmını okudum. Gözlerim doldu. Benim 70 tane 70.000 benim vardır. Size ananızın sütü gibi 7 tanesini bağışladım, şimdiden sizin olsun... Size akıl vermek hayalimden geçmez bile... Yalnız şunu söylemekten kendimi dizginleyemedim. Dışınız ile görünen içinizi kimseye göstermeyin. Namsız nişansız yaşadım, yaşıyorum. Bu küçük mektubu Abdülhakim Efendi'yi geçenlerde rüyada gördüm. Size bu sebeble yazmak arzusu duydum... Bizden Hakk'ın sela-mı üzerinize olsun. Münir Derman. 21.09.1975
Reklam
"Bir aks-ı sedâ gibidir sözlerimiz. Bulamazsa dinleyecek kulaklar, döner elbette sesimiz yine geldiği menziline"
Madde olarak ilk evvel yaratılan sudur. Herşeyin sudan halkedildiği bildirildiği hâlde, suyun neden halkedildiği bildirilmemiştir. Su durmadan buhar, hava, yağmur, kar, buz ve tekrar derece derece buhar, hava hâline inkılâb ediyor. Bunların açıklanması yasaktır. Edeb dışı bir iştir. Niçinleri bilenler vardır. Yasak olduğunu bilen niçinleri de bilir. Görünen şeyler Allah'ın mertebe mertebe tenezzülüdür. Görünüşler akla nazarandır. Her ân değişmektedir. O, her ân başka bir tecellîdedir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hocanın yolu bir gün deniz kenarına düşmüş. İki avucunu doldurup ağzına götürmüş. Tuzlu, içilemez olduğunu görünce, oradan uzaklaşmış. Biraz ileride mütevâzı bir çeşmeye rastlamış. Hemen çanağı doldurup kana kana içtikten sonra, denize dönerek: -Boşuna kabarma demiş. Su dediğin işte böyle olur...
Beyazda olduğunda siyahı unutmazmış, Ve siyahı unutmazmış ki, hiç aldanmazmış. Muhabbet şarabına hiç su kat- mazmış. Nice Lokmanmış, O Münir Derman'mış
Reklam
"İnsan cesedi ile rûhu arasındaki kanunlar da böyledir. Onları bulup ortaya çıkarmak gerekir. RUH, CESET, CAN, NEFİS: Bu kelimeler ta'riftir. Bunlar arasındaki kanunları bulmak, onları kullanmak hünerine varmak, kelimelere bağlanmak lazımdır... Bu iş lâf ile ta'rif edilemez, adamını bulursan o seni hazırlar, yavaş yavaş yetiştirir.
Sayfa 114 - Yazılmamış Sırlar 3' ten alıntıKitabı okuyor
Vücudun günlük ihtiyacı olan mineraller miligram cinsindendir. Vücud onları iki tel maydanozdan alır, fazlası atılır. Tuvaleti doldurmaya yarar. Bütün yiyecekler böyledir. Vücud ihtiyacı kadarını alır, fazlası atılır.
Harcadım Ömrümü İnsan Çölünde
Göz bakar da acep görür mü canı Kulak işitir mi ruhun sesini İnsan fırtınası sardı her yanı Sevmedim dünyanın hegamesini Kaktüsler büyüdü kalbin yolunda Harcadım ömrümü insan çölünde
Abdestleriyle, vakitleriyle, sınırlarıyla ve kalbleriyle Yaradan’larına yönelmeleriyle beş vakit namaz ehli, bize göre söz ehlidirler. Hesapsız, sorgusuz cennete gireceklerdir. Bunlar üç sınıftır: 1. Namazla meşgul olarak Allah’a yönelenler. 2. Namazda, namazla meşgul olmadan Allah'a yönelenler. Üç sınıfın en yüksek makamına sahiptirler. Birinci sınıfta olanlar bunları izleyeceklerdir. 3. (Vesveselerle) mücadele edenler. Bu mücadelede günahlar için kefaret ve hataların affedilmesı vardır. Bu sınıfın cennete girebilmesi için biraz beklemesi gerekecek Çünkü namazları, günahlar’la karşı karşıya gelir, onları siler ve böylece diğer sınıfı takiben cennete geçer. Bu üç sınıf dışında kalanlar, boş verme ve ihmal ehlidir. Onlar, Allah'ın azap ve merhamet tercihi arasında durmaktadır.
Bunlar içinde en yüksek olanı 'hadis' özelliğidir. Nitekimbu yolla, kalbine Allah tarafından aniden bir konuşma varid olur. Bu konuşma, Allah'ın nuruyla korunmuş bir şekilde, vahiyyoluyla değil; huzr yoluyla gelir.
Reklam
Kalbde yer alan her nur parçasında, o parça miktarınca mutlaka Allah'ın rahmeti de vardır.işte gerçek öz budur.
Allah'ı anmaktan uzak duran kalb, bir ağaç gibidir. Ağacın tazeliği ve yumuşaklığı su sayesindedir. Su verilmediği takdirde kökü ve dalları kurur. Sulanmadığında, aşırı sıcağa maruz kalır ve sonuçta dalları kurur. Bu ağaç artık ateşe odun olmaktan başka bir şeye yaramaz.
Heybeyi boşalttık epey yoruldum iyi akşamlar :)
Veli, asılan bir soyguncuyu göstererek: "bu adama gıpta ediyorum" demiş. "Neden?" diye sormuşlar. "Mesleğinin en son rütbesine erdiği için!" cevabını vermiş.
Gerçek Dâva ve Cihad Şuuru
Bir dâvanın, bir düşüncenin, bir inancın yaşaması için doğru, iyi ve güzel olması yetmez. O görüş, o düşünce ve o inancın uğruna hayatını bile hiç çekinmeden verecek yaşatıcılarının bulunması lâzımdır. Sahabe-i kiramın gerek Peygamber Efendimize (sav) ve gerek inancımıza olan sadakati, bu uğurda çekmediği çile kalmayan bu iman kahramanlarının hayatı, eşsiz birer destandır. Onlar, İslâm düzenini, adeta, gökyüzünün, cennetin ideal sisteminin yeryüzüne vurmuş gölgesi gibi gördüler. Bu yüzdendir ki, bir insan, ahlâkta ve ruh yüceliginde ne kadar yükselirse yükselsin, isterse ermişlerin ermişi olsun , en gerideki bir sahabenin derecesine ulaşamaz. Çünkü sahabelik, bilgiyi, riyazeti aşan bir iman katının makamıdır. Allah yolunda savaşan herkes sahabe-i kiram döneminden bir koku almış demektir. Sahabeyi yaşar her mücahit, her İslâm muharibi. İslam yurdunu savunmak için sayısız şehit veren atalarımız bu anlamdan haberdar idiler. (Allah cümlemize bu şuura ermeyi nasib etsin.)
İslâm’da rahiplik olmadığından teokrasi söz konusu değildir. Medeniyetin, hukuk, idarî ve siyasî düzen üretmesi ise bir eksiklik değil, bir güç ve bir bütünlük ifade eder. İslâm, metafiziği ve ahlâkından sonra bir toplum ideası ve sistemi getiren, komple bir hakikat medeniyetidir. Onun düzenini, ne antik pagan teokrasisi, ne hıristiyan toplumların özelliğiyle karşılaştırmak mümkündür.
41 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.