Üstümde yağmur yüklü bulutlar, içimde yeni kıtalar keşfetme arzusu. Durduğum yere sığamıyorum. Gitmek istediğim yer, hiçbir haritada yok. Doludizgin içim; bütün issızlıkların inadına çok gürültülü bir yer gözümün değdiği her yer.
Adı her ne ise fark etmez. Silik olmak yerine, ortada olmak yerine keskin bir çizgi gibi hayatın en uç noktalarında olmayı seviyorum. Reddedişim de kabullenişim de savaşa girer gibi olacak. Ortada olanları, iyi hâl tavırlarıyla yaşamayı seçenleri sevmem hiç.
Bir şairin öyküleri. Otuz öykü, otuz hayat. Geçmiş zamanın daha çok hüzünlü yüzü var öykülerde. Elbette bir şair elinden çıktığını belli eden şiirsel tat..
Şairin ilk kitabı. Lirik şiirler ağırlıkta. Şairin merkezinde "ben" var.
"Ben tek kişilik geçiyorum ırmaktan
Sen ne yaparsan yap" bunun en güzel örneği.
Serbest şiirler ağırlıkta olsa da heceli şiirler de bu kitapta kendine yer buluyor.
Bir de gazel formatında şiir var.
"Yarden kaçsam yare alsam vuslat yakar bedenim" dizesiyle başlayan şiir modern gazele iyi bir örnek.
Şehirde yeni bir rüzgâr başlayacak. Rengi değişecek her şeyin. Yapraklar döne döne kavuşacak toprağa. Şehrin sokakları, kaldırımlar, dilimize takılan türküler bir rüzgârın serinliğine takılacak, hüzün hiç uğramayacak semtimize.
Aşk ile gireceğiz sokaklara, çiçekleri aşk ile koklayacağız. Bir düş kuracağız içinde sevmek olan. Şehirler açacak kapılarını aşk ile.
Hayat bir devr-i daim. Ne kadar da hızlı değişiyor her şey. Bir yıldız kayıyor usulca. Bir çocuk yolunu kaybediyor. Bir rüzgâr zamansızca saçlarımı dağıtıyor. Bu mevsimi sevmeli miyim yoksa sevmemeli miyim? Ağaçlar bile yapraklarını terk ediyor. Yapraklar renklerini terk ediyor. Dağ, bayır, dört bir yan rengini kaybediyor. Bu kadar kayıp arasında ben kazanan olmak için sımsıkı sarılıyorum söze.
Arkamda ne kadar ses bırakacağım belli değil. Önümde kaç acı yitip gidecek? Gelişim tuhaftı, gelişim bir acemi ürperti. Eflatun bir ışık var üzerimde. Bu rengi nerden hatırlıyorum bilmiyorum. Dünyanın bütün ezgileri kulağımda. Her köşeden yeni bir ses yükseliyor. Her sesin ayrı bir rengi var bende.
Şehirde yeni bir rüzgâr başlayacak, kendine benzetecek hepimizi.
Yazmayı benimseme, yazarak güzellikler var etme konusunda büyük bir gayret ortaya koyan isimlerden biri Mustafa Uçurum. Günümüz edebiyat dünyası ile temas kuran her okur için tanıdık gelecektir bu isim. Nitekim uzun yıllardır İstanbul dışından, hadi o kelimeyi kullanalım “taşra”dan edebiyat dünyamızın merkezine şiirler, denemeler gönderen,