Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Esra ULUS

Reklam
Bir insanın eğitimi, her şeyden önce, sokaktaki davranışlarından belli olur. Sokakta huzursuzluk varsa, evlerde de huzursuzluk var demektir.
Sayfa 146Kitabı okudu
Zira Anadolu, vatandır, yurttur, anadır... Ve aşksız, ekmeksiz yaşanır ama vatansız, yurtsuz yaşanmaz...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Reklam
İlk kez şen şakrak güldüğünü hayal ediyor ve mutlu oluyorum.
Belki de aradığımız şey, bakmaya hiç cesaret edemediğimiz yerdedir.
Kimi zaman acılı bir insanı en kolay, en acılı olan insan sarar.
Sayfa 247Kitabı okudu
"Yepyeni bir eşiktesin; bunca acıyı çekmen boşuna değil. Söyleyeceklerim karşısında yepyeni bir sefere çıkacak bir yolcu gibi tedirgin olman normal. Ama bunu istediğini bütün kalbimle biliyorum. Ben tan vakti yaprakların üzerindeki çiğ damlalarından sıçrayan ışıklar gibi yepyeni bir yöne yol alıyorum biliyor musun? Şevk içinde göklere kanat çırpan kuşlar kadar hür hissediyorum kendimi. Bu mutluluğu bütün hücrelerimde hissediyorum. Asıl şimdi özgürüm. Hiç olmadığım kadar hem de. Ben yepyeni bir baba, yepyeni bir ben oldum Süreyya. Bu bilinci yaşamaya senin de o kadar çok ihtiyacın var ki anlatamam. Allah kendimi doğurmama yardım etti."
Sayfa 244Kitabı okudu
Reklam
"Savaş sadece insan hayatını değiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda bütün duygularını yok ediyor. Dünya giderek acımasızlaşıyor. Çok kötü bir çağda yaşıyoruz. Bütün değer yargıları yok oluyor, eriyor. Uzaktan seyretmek farklı. Haberlerde gördüklerimizle yaşananlar arasında inan çok farklılıklar var. Cehennemi bilmek ile cehenneme girmek arasındaki fark gibi. Benim için zaman geçmek bilmiyor, geçirdiğim her saat daha büyük acı hissediyorum. Din iddialı bir savaşçılığı anlayamıyorum. Kafa kesmelerin, insanların diri diri yakmaların Budist rahiplerce onaylanması ve bunun bir hak arayışı olarak görülmesi delilik. Dini çocuklarına kendileri öğretiyorlar, kendileri yorumluyorlar, dünyayı menfaatleri için değiştirip dönüştürüyor, sonra da bir insanın diğer bir insanı vahşice öldürmesine zemin hazırlıyorlar ve bunu din adına yaptıklarını iddia ediyorlar. Orada kalmam, kötülüğün azalması konusunda ne fayda sağlayabilir ki. Savunmasız bir grup insanla sistematik olarak uğraşan güçlere karşı. Onları yok etmeye yemin etmiş, gözü dönmüşlere ne yapabilirim ki? Cehaletin ve kötülüğün kör silahları olan bu kişilere karşı hiçbir yaptırım gücüm olamazdı. İntikam alma dürtümün bile önüne geçti bu korku."
Sayfa 243Kitabı okudu
Sesinde her şeyin düzelebileceğine dair bir umut vardı.
Sayfa 242Kitabı okudu
"Evliya Çelebi, 16. yüzyılın ikinci yarısında İstanbul'da simit yapan 30 fırın bulunduğunu, bunlarda toplam 70 kişinin çalıştığını yazmış. Simit insanda alışkanlık yapıyor. Taze, yumuşacık simitlere dayanamıyorum dostum."
Sayfa 242Kitabı okudu
Ne demiş Cemal Süreyya, 'Yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı.'
Sayfa 241Kitabı okudu
Çok acı çekmiş görünüyordu. Ruhu teninde sıkışıp kalmış gibi. Kendiyle büyük bir tezat halinde.
Sayfa 238Kitabı okudu
548 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.