"Sahi köleliği özgürlüğe tercih mi etmiştin?"
"En muhteşem özgürlüğün sevgiliye köle olmaktan geçtiğine inandığım için.."
Ah... Nasıl anlatsam.. Ona yıllardır hasret, onu yıllardır dört gözle bekleyen bir bülbülün ağzından 'onu' dinlemek..
İskender Pala'dan okuduğum ikinci kitap. İlk okuduğum Od'du. Od kitabının tarzına, anlatımına, bakışına ve bütün o hikayenin duruluğuna hayran kaldığım için Bülbülün Kırk Şarkısı'nı almaya karar verdim. İnanın , hiç pişman değilim. Elimden bir an olsun bırakmadım ve açıkçası hiç bitmesin istedim. Bekledim , bekledim, bekledim. Ve sonunda bitti. Her kelimesi kalbime işledi. Peygamber Efendimiz, Hz. Hatice , Ömer, Ali, Efendimiz'in tüm ailesi, kabilesi... Tüm o insanların hikayeleri.. Hz. Muhammed'i yaşamı boyunca bekleyen bülbülün her sözünde ben de onunla ağladım. Öyle ki Peygamber Efendimize o kadar yakındı ki bülbülün yerinde olmak istedim. Etkisinden çıkamadım.. Hayatımın bir yerlerinde kalbime dokunan bu roman için İskender Pala'ya hayran olmamak elde değil.