Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Evin Harman

Evin Harman
@EvinHarman
131 okur puanı
Ocak 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
184 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kitaba başladığımdan beri kaç arkadaşıma kitaptan pasajlar attım , iş arkadaşlarıma kaç kelimenin hikayesini anlattım, önsözündeki bilgileri kaç öğrencime okudum bilmiyorum. Çünkü BA-YIL-DIM… Ve böyle beni mest eden bir kitapla karşılaştığımda hep yaptığım gibi ağırdan almaya çalışmam beyhude bir çaba oldu . Çok sevdiğim biri ile son kez buluşmuş
Babil Kulesi Kitabı
Babil Kulesi KitabıMahir Ünsal Eriş · Kafka Yayınevi · 202380 okunma
Reklam
277 syf.
·
Puan vermedi
·
55 günde okudu
Bu kitapla ilişkimiz biraz inişli çıkışlı oldu ;) Bir buçuk ay gibi uzunca bir sürede tamamladım kitabı . Başta kızdım gibi biraz , yarım bırakmak istedim ama ortasına geldiğimde hayatımdaki köklü bir değişiklik ile severek okumaya devam ettim . Kitap genel olarak aile travmalarının nesiller boyu aktarımına odaklanıyor . Bunu fark edebilmenin önemini ve bu döngüden çıkmanın yollarını anlatıyor . Bizim kültürümüzde büyük bir günah işlendiğinde , kendinden çıkmasa evladından , torunundan çıkar derler . Bu inanışın bilimsel bir karşılığının olması beni çok şaşırttı. Zaten öteden beri bu inanç korkutur hep beni . Dedem kötüyse benim günahım ne mesela , büyük büyük teyzemin travması beni neden kısıtlasın iş hayatında ? Ama işte bağlandığımız bir nokta var atalarımız Ile . Adil gelmiyor kulağa pek , en başta kızdığım nokta da buydu . Oldukça kısıtlayıcı ve kolaya kaçma gibi gelmişti . Beni , yaşamımı , hislerimi tüm bu aile travmaları , davranış paternleri tanımlayamaz , tanımlamamalı demiştim . Fakat ilerledikçe durumun aslında daha derin olduğu anlaşılıyor . Temelde bir çok yaklaşımda mantık aynı aslında . Varsa bir şey , farket , kabul et , yüzleş , sevgi ile iyileştir . Özetle okunmaya değer bir kitap olarak kitaplığımda yerini almış olsa da ; ben hala annemin babamın dedemin ninemin büyük büyük halamın travmalarını kendilerine iade ediyor , yaşamıma travmasız diyeceğim ama mümkün değil biliyorum , atlatılmış ve kendime ait travmalarımla devam etmeyi tercih ediyorum. Okuyunuz efendim
Seninle Başlamadı
Seninle BaşlamadıMark Wolynn · Sola Yayınları · 202213bin okunma
84 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Öncelikle bir şeyi itiraf etmek istiyorum. Sanırım ben bir biyografi bağımlısıyım . Çok büyük bir zevk alıyorum gerçek yaşam hikayelerinden . Bence yaşadığımız dünyaya derinden izler bırakmış , değiştirmiş , yön vermiş insanları tanımamız çok kıymetli . Bir kere anılarına saygı , bizim için de çoğu zaman ışık , yol gösterici … Gandhi hakkında bildiklerim herkes kadardı açıkçası . Uka ile hikayesi beni çok etkiledi . Her şeyi başlatan kıvılcımdı belki de Uka ile arkadaşlık etme isteği . Esasında gayet zengin , konforlu bir hayat sürebilecekken bunu reddetmesi ve kendine çizdiği fedakarlık , çile , yoksunlukla dolu o yol . Böyle bir reddediş ve ardından böyle bir seçim için gerçekten çok yüksek bir ruha sahip olmak gerekir . Öncülük ettiği şiddetsiz direniş hareketi kendinden sonraki nesillere ilham oluyor Sevgili Uka , görüyorsun ya küçük Mohandas sana verdiği sözde durdu . Aranızda duran o iğrenç , o saçma , insan ruhunun kötülüğünü kendine harç etmiş o duvarı yıktı geçti .
Gandhi - Şiddete Hayır
Gandhi - Şiddete HayırChantal Portillo · Alfa Yayınları · 2019219 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
335 syf.
·
Puan vermedi
·
25 günde okudu
Çok ama çok tatlı bir kitap ya :) Aşk konusunda ununu eleyip eleğini asmış biri olarak bile yeniden aşık olmuş gibi hissettim … Anlatımı o kadar akıcı ve kapsamlı ki his okuyucuya çok net geçiyor . Ayrıca kitaplarda en ama en ama en sevdiğim şey başka başka yazarlara , ressamlara , felsefecilere (filozof mu demeliydim emin olamadım ) atıflarda bulunulması . Bu kitapta da bolca var bu atıflardan . Nükteli anlatım da çok başka bir hava katmış . Yazın dünyasında aşk üzerine kaç eser vardır açıkçası ben tahmin edemeyeceğim:) Hepsini okumaya ömür yetmez biliyorum ama sahile vurmuş deniz yıldızları öyküsündeki gibi birini alıp denize kavuşturmak bile mutluluk verici . Allan de Botton’ın aşk üzerine yazdığı bu kitabı okuyup , zihninizle buluşturmak bence sizi mutlu edecektir ..
Romantik Hareket
Romantik HareketAlain de Botton · Sel Yayıncılık · 2007344 okunma
78 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Alfa yayınlarının ‘hayır’ serisine bu kitap ile başladım çünkü Harvey Milk is my man Kendisini 2009 yapımı biyografik bir film olan Milk filmi ile tanıdım . Sean Penn için izlemiştim aslında Milk’i tanıdığımdan veya konuyla ilgilendiğimden değil . Ama o tutku, o pes etmeme , sürekli bir mücadele içinde olma durumu beni derinden etkilemişti . Kitap da çok kısa bir biyografi kitabı . Ben biyografi kitapları ,filmleri , belgeselleri ile kafayı bozdum bu ara . Dünyayı o veya bu şekilde etkilemiş , iz bırakmış insanların yaşam öyküleri çok ilgimi çekiyor . O zaman seriye devam …
Homofobiye Hayır - Harvey Milk
Homofobiye Hayır - Harvey MilkSafia Amor · Alfa Yayınları · 2019146 okunma
Reklam
264 syf.
·
Puan vermedi
·
39 günde okudu
Murathan Mungan beni yine bilmem kaç yerimden bıçakladı ya. Gerçekten böyle oldu . Kitabı kapatırken kendimi çok üzgün , çok mutsuz , çok tükenmiş hissettim . Bizim ve ülkemizin hak ettiği bu değil dedim . Keşke hakikaten kurgusal bir kitap diyebilseydim, keşke ..
995 km
995 kmMurathan Mungan · Metis Yayınları · 2023775 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
İlk kez Bülent Somay okuyorum . Aslına bakarsanız kitabı beğendim , farklı bir tekniği var. ( kendi içinde bütünlüğü olan maddeler halinde ilerliyor . ) Rahatsız olduğum şey ise çok psikanalitik geldi bana . Bahsettiği hemen her şeyi o ‘ilk ilişkiye ‘ bağlıyor bir şekilde . Ama kitabın iddiası da bu zaten sanırım. Kitapta birçok filme , şiire , kitaba , şarkıya referans var . Bunu çok seviyorum işte . Lisede bir dönem kime hediye alsam kutu içine kutu koyar ve esas hediyeyi o en içteki kutuya saklardım . Kitaplarda başka kitaplardan bahsedilmesi de kutu içinden çıkan kutu gibi . Çok tatlı Bülent Somay ‘ı okumaya devam edeceğim gibi görünüyor.
Bir Şeyler Eksik
Bir Şeyler EksikBülent Somay · Metis Yayıncılık · 2007620 okunma
517 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 günde okudu
Şimdi bitirdim kitabı . Duygularım o kadar yoğun ki , çok acil Martin Eden’ ı konuşmam lazım birileri ile saatlerce . Malesef şu an böyle bir imkanım yok. Keşke şöyle bir şey olsa , o anda bir konu, bir kitap , bir dizi hakkında konuşmak mı istiyorsun , bir simülasyon ile ya da işte başka bir teknoloji ne bilim nasıl yapılacaksa , şak diye yanında onu konuşabileceğin en ama en iyi arkadaş bitiverse , harika olmaz mıydı :) Neyse kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz belli ki yine Ben Martin’ i çok sevdim , onu çok iyi anladım . Hayal kırıklığını , çaresizliğini , heyecanını , çabasını , ait olamayışını ama en çok da arada kalmışlığını , geriye dönemeyişini . Çünkü bu his bana çok tanıdık .Martin bir noktadan sonra ne eski alt sınıf çevresine dönebiliyor ne de kendini , kendi gibi hissedemediği burjuvazi sınıfına olan tiksinti derecesinde duygularını aşabiliyor . Ve tam orada aslında artık hiçbir yerde var
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,4bin okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
Ferhat İçöz’ ü , dilini , stilini seviyorum . Çok fazla terminolojik kelime kullanmadan , işin içinde olmayan insanların da anlayabileceği şekilde bahsediyor varoluşçuluktan . Bu kitabında da terapi öyküleri aracılığı ile oldukça ‘varoluşçu’ mesajlar vermiş . Ben çok sevdim , su gibi aktı . Epey yoğun bir dönemde olmama rağmen erkenden bitirdim kitabı . Birbirimize yabancılaşmamamız dileğiyle o zaman , ancak o vakit kendimize de yabancılaşmamış oluyoruz ..
Kendine Yabancı
Kendine YabancıFerhat Jak İçöz · Doğan Novus · 2021202 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
23 saatte okudu
Harikalar diyarı mı ? Emin miyiz ? Fantastik eserler her zaman en bi sevdiğim . Çılgın şapkacılar , sırıtan kediler , tavşan delikleri .. Aman Allahım daha neler . Dünya tam olarak böyle çılgın bir yer işte . Dünya ile bir ol , aksın gitsin . Bazen büyü , bazen küçül.. Şekil al akışa göre . Tıpkı Alice gibi
Alice Harikalar Diyarında
Alice Harikalar DiyarındaLewis Carroll · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202122,5bin okunma
Reklam
336 syf.
10/10 puan verdi
·
21 günde okudu
Çok ama çok etkilendim . Kitap beni epey sarstı . Altını çizmediğim , not etmediğim bir sayfası olmadı galiba . En büyük derdimiz kendimiziz işte . Hep bi uğraşma halindeyiz , hep bi arama , bulamama , hayal kırıklığı sonra yeniden motive olma , yeniden arayış ve işte hiç bitmeyen bu döngü . İçine doğduğumuz bu dünya bir han ise bizlerde birer hancıyız diyor kitap gözlemciyiz yalnızca . Çok kurcalama , duygunu abartma , kutsama ; bastırma da ama yok da sayma . İzin ver , yaşa , geç işte . O kadar da komplike değil kabul et , o kadar da janjanlı değil . O kadar da önemli değiliz evet ama hiç de sayılmayız . Var bir etkimiz neticede :) Yeryüzüne gelmiş herkesin kalıcı bir etkisi var . Var bir etkin madem bunu başkalarını da gözeterek kullan . İyi ol , sev , sevil ama karşılık beklemeden ,istemeden. Kendiliğinden olsun , su aksın yolunu bulsun . Ben bunları ve tabi çok daha fazlasını aldım payıma . Gözümü bile kırpmadan tavsiye ediyorum.
Bırakmak
BırakmakDavid R. Hawkins · Günçe Yayınları · 2022121 okunma
360 syf.
10/10 puan verdi
·
26 günde okudu
Çok üzgünüm gerçekten şu an hissettiğim şey safi hüzün . On dört yaşında bir genç kız , iki yıldır yazdığı günlüğüne son kez yazıyor , son kez olduğunu bilmeden ve kitap birden bire oracıkta sonlanıyor . Peki sonrası ? Sonrasını editörün ağzından dinliyoruz . Çünkü o günden sonra Anne ve onunla birlikte saklanan sekiz kişi bir baskın ile saklandıkları ‘Arka Ev’ den alınıp ölüm kamplarına gönderiliyor. Çok değil bir yıl sonra da yaşamını yitiriyor Anne henüz on beş yaşında iken . Yaşamaya devam edebilseydi çok büyük bir yazar olacaktı hiç şüphesiz . O yaşında öyle bir yazın yeteneği, idrakı , gözlemi , olgunluğu . En çok üzüldüğüm de yaşama sevinci . Ahh o sevinci hiç kaybetmiyor hiç , en umutsuz anında bile . Ülkeler , milletler , sınırlar , mezhepler ne garip kavramlar değil mi? Hiçbiri doğal değil , hepsi sonradan öğrendiğimiz , kimimizin benimsediği , kimimizin ihtiyaç duyduğu , kimimizin reddettiği, bazılarımızın ise sıkı sıkı tutunduğu kavramlar . Her türlüsüne tamam , her türlüsü kabulüm de tek bir insana bile bunlar üzerinden zarar vermek niye ? Asla anlayamıyorum, anlayamayacağım . Neden yani ? Ahh Anne öyle üzgünüm ki . Senin için Margot için , Peter için , yaşamını yitirmiş sayısını bilmediğim tüm insanlar için .. Amsterdam’ a kadar gidip ‘Arka Ev’ ini ziyaret edemediğim için de çok üzgünüm. Bir şansım daha olur ve yeniden gidebilirsem Amsterdam’ da bu defa ilk ziyaret edeceğim yer Arka Ev olacak . Bizi affet Anne
Anne Frank'ın Hatıra Defteri
Anne Frank'ın Hatıra DefteriAnne Frank · Epsilon Yayınevi · 20227,6bin okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 saatte okudu
Aklı başında herkesin ya da azıcık deli herkesin; tam olarak emin değilim , hayatının bir döneminde kendine sorduğu sorudur . Yaşamak istediğim hayat bu mu gerçekten ? Bu mu kendim için hayalini kurduğum , emek verdiğim hayat ? Gerçekten mutlu muyum ? Yanıt olumlu ise ne ala , değilse geçmişler olsun . Etiketler başlar hızla konu komşudan, eşten dosttan. Orta yaş krizi , depresyon , manik depresyon , obsesif kompülsif bozukluk ,menapoza ,andropoza kadar uzar gider liste. Oysa ki insanın anlam arayışıdır bu . İlk insandan beri vardır bence hep de olacaktır . Olsundur da . Olsun ki anlam aramak için başka başka kapılar çalalım , durup durmayalım öylece olduğumuz yerde , değişelim , gelişelim , dönüşelim .. Şifa bulalım , şifa olalım .. Ana karakter Şair Musa’da tam olarak bu anlam arayışında . Anlamı içinde bulunduğu hayattan çok uzak bir hayatta arıyor , ona iyi gelen insanlara sığınıyor , biyolojik bağlarından vazgeçip . Çok beğendim bu romanını da Mine Söğüt’ün . Tüm kitaplarını okumak isterim .
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,204 okunma
152 syf.
·
Puan vermedi
·
27 saatte okudu
Bazı kadınlar çok yetenekli , bazı kadınlar zeki , bazı kadınların yaşamla bitmek bilmeyen kavgaları var , deli bazı kadınlar , bazı kadınlar feminist , bazı kadınlar çok başarılı … Mine Söğüt bunların hepsi .. Oku seversin dedi bir arkadaşım , tam senlik dedi. Zaten oldum olası çok iyi tanır beni . Oldum olası .. Ne garip tabir . Tamam ben oldum dediğimiz zaman ne zamandır ? Var mı öyle bir zaman, öyle bir an ? Olduğumuzu , tamamlandığımızı hissettiren anlar veya insanlar var mı sahiden ? Neyse konumuz bu değil . Haklı çıktı arkadaşım . Sevdim Mine Söğüt’ü hem de çok . Beş Sevim Apartmanı okuduğum üçüncü kitabı . Kitabın en beğendiğim yanı; karakterlerin gerçek hayat hikayeleri ile kendileri için kurguladıkları hayat hikayelerinin paralel ilerlemesi. Gerçek yaşamın acımasızlığından , kısırlığından , yoksunluğundan , yoksulluğundan ; hayallerin o uçsuz bucaksız dünyasına sığınanlara deli diyoruz galiba . Veya bu sığınışı toplumdan saklayamayanlara , mış gibi yapamayanlara , maskesizlere … Kesinlikle okunmalı , bir an bile sıkılmadım .
Beş Sevim Apartmanı
Beş Sevim ApartmanıMine Söğüt · Can Yayınları · 20226,6bin okunma
84 syf.
·
Puan vermedi
·
5 saatte okudu
Melisa Kesmez’in o dupduru dilini çok ama çok seviyorum. Sözcüklerle oynamayı , bir heykeltraş misali onları şekillendirip ortaya muazzam bir şey çıkarmayı çok iyi biliyor . Bence yeni nesil öykücüler arasında en iyilerden . Bu kitabı, sanırım kendisinin de çok yeni anne olmasından sebep, annelik halleri odaklı üç öyküden oluşuyor . Okurken kendimi epey kıdemli anne gibi hissettim . Canım Melisacığım biz de geçtik o yollardan :) En sevdiğim kadın yazarların ortak derdi anne , annelik .. Benimle mi ilgili bu durum acaba ? Kendime Cevabını bildiğim soruları sormayı bırakmayalım :)
Küçük Yuvarlak Taşlar
Küçük Yuvarlak TaşlarMelisa Kesmez · İletişim Yayınları · 20223,313 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Yeni nesil ebeveynlere klişe öneriler sunan bir kitap olmadığı kesin . Modern dünyanın dayattığı mükemmel anne baba algısına çok ciddi eleştiri söz konusu . Fakat ben sevemedim üzgünüm . Neyi sevemedim ? Hemen her vakaya Freudyen yaklaşımını , her defasında Oedipus karmaşasına bağlanan durumları , bana biraz gelenekçi gelen yaklaşımını sevemedim . Çocukların sorunlarına toptancı yaklaşımın yanlış olacağı iddiası ile çelişen bir çok nokta var bana kalırsa . Yine de sıradışı bir ebeveyn kitabı . Tiyatro metnine benzeyen kısımları kitabın en sevdiğim yanı oldu .
Freud'a Ne Yaptık da Çocuklarımız Böyle Oldu - Ana Babalara Notlar
Freud'a Ne Yaptık da Çocuklarımız Böyle Oldu - Ana Babalara NotlarCatherine Mathelin · Kitap Yayınevi · 2003225 okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Sevgili Kinyas ve Kayra ; Olmadı .. Yollarımız burada ayrılıyor .. İki kez denedim seni okumayı ama benim için fazla depresifsin.. Hayat kısa , zaman çok kıymetli .. Üçüncü kez denemeyeceğim. Bu kadarı için teşekkür ediyorum
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202227bin okunma
382 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Öyle bir kitap söyle ki aksın gitsin , bırakamayayım diyen arkadaşlara düşünmeden cevabım olacaktır bu tarihten sonra . Sembolizm nedir ? Tek bir karakter ile koskoca bir dönem , bir tarih , bir halk sembolize edilebilir mi ? Cevap niteliğinde bir başyapıt . Hayri İrdal -ana karakter - tek başına şark ile garp arasında kalmış koca bir halkı ,bir dönemi sembolize ediyor . Yüzünü garba dönmek her ne kadar işine gelse de gönlü ve aklı hala şarkta.. Peşinde sürüklenip gittiği , kızsa da hiddetlense de , çekiminden çıkamadığı Halit Ayarcı ise yenilikçi ve girişimci tutumuyla bambaşka bir döneme işaret ediyor . Karakterlerin her biri Ahmet Hamdi ‘nin bu sembolist ifade tarzından nasibini almış . Beni en çok etkileyen ,üzerine en çok düşüneceğim karakter ise dededen kalma , bildiğimiz zaman kavramı ile işi olmayan , kendine has bir vakit kavramı yaratmış , bu tavrı ile ev halkına korku salmış ,onlardan saygı görmüş ayaklı saat Mübarek . Huyumdur, çok sevdiğim kitap karakterleri ile zihnimde defalarca konuşur , bazen tamamen hayal ürünü sohbetler eder bazen de kitapta geçen diyalogları tekrar ederim . Bu geceki eşlikçilerim belli ..
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,7bin okunma
244 syf.
6/10 puan verdi
·
32 günde okudu
Kitap elimde çok süründü ne yazık ki .. Bundan olacak ben de çok büyük bir heyecan uyandırmadı . Hikaye son durağı İstanbul olan bir trende geçiyor . Karakterler çok güçlü , her biri kendi sınıfının,ırkının , mensup olduğu dinin sosyolojik özelliklerini taşıyor . Bu yönüyle aslında tren gerçek yaşamı sembolize ediyor . Çok somut bir sonu yok ama yol güzel .. Zaten mühim olan da son değil ki yolun kendisi , öyle değil mi ?
İstanbul Treni
İstanbul TreniGraham Greene · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019936 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Sabahattin Ali’nin on üç öyküden oluşan kitabı . Okurken dedim ki bu kitabın her bir öyküsünün filmi çekilir . Sonra değiştirdim fikrimi ; yok iyi ki de çekilmemiş , iyi ki de bu şekilde kalmışlar . Neler anlatmamış ki Sabahattin Ali bu öykülerde . Yoksulluk ,yoksunluk , zorlu tabiat şartları , aşk , ölüm ve daha bir sürü şey . Betimlemeleri yine çok ama çok güzel , dili çok yalın , hikayeleri çok naifti. Benim en sevdiğim öyküler ; Selam , Asfalt Yol , Isıtmak İçin ve Ayran oldu . Çokça düşündüm okurken , bir iki kez ağladım ,bazen öfkelendim . En çok da bazı konularda yıllardan beri bir arpa boyu yol kat edememiş olduğumuzu bir kez daha bu kadar somut bir şekilde görmek üzdü . Yine son sözüm ; kendinizi bu güzellikten mahrum bırakmayın :)
Yeni Dünya
Yeni DünyaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202127,2bin okunma
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 günde okudu
Bir arkadaşımın tavsiyesi ile alıp , iyi ki de okumuşum dediğim bir kitap oldu . Varoluşçu felsefenin ele aldığı birçok konu mevcut kitapta . Aslında varoluşçu felsefe diyorum ama hayata dair en temel dertler her biri aslında . Derdini de öyle güzel bir dille anlatmış ki , akıp gidiyor , kesinlikle sıkmıyor , öyle terminolojik sözcüklerle boğmuyor . Kitabı bitirdiğimde vay be , ben baya baya varoluşçuymuşum dedim :) Altını çizdiğim çok fazla kısım oldu . Birçoğunu alıntı olarak paylaştım . Hatta bazı kısımları fotoğraflayıp arkadaşlarıma yolladım . Dönüp tekrar okuyacağıma eminim ..
Kendin Olmanın Dayanılmaz Hafifliği
Kendin Olmanın Dayanılmaz HafifliğiFerhat Jak İçöz · Doğan Novus · 2020812 okunma
239 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
İhsan Oktay Anar kitapları üzerine yazmakta oldukça zorlanıyorum . Türk edebiyatının çok kıymetli yazarları , çok kıymetli eserleri var elbet ama Anar hakikaten bir başka . Değişik bir kafası var , kendine has bir dünyası da . İyi ki bize açıyor bu dünyayı , iyi ki mahrum bırakmıyor . Çok ama çok büyük bir eksiklik olurdu. Gelelim kitaba . Bugüne kadar okuduğum İhsan Oktay Anar kitaplarının tamamı için söylediğim ‘Amat’ için de geçerli . Derslerde okutulacak kadar değerli bir eser . Her bir karakter tek başına bir metafor . Her bir olayda dini , felsefi , sosyolojik bir gönderme var. 17. yy’da geçen hikayede ‘Amat’ adındaki geminin bilmediğimiz bir yere , bilmediğimiz bir sebepten yolculuğuna tanıklık ediyoruz . Amat yani geminin kendisi kitaptaki en büyük metafor bence . Yoruma çok açık elbette . Amat’ın bana çağrıştırdığı Hz. Nuh ‘un gemisinin bir antitezi olması . Nuh peygamberin masum canlılardan oluşan gemisine karşı , Diyavol Paşa ‘nın günahkarlardan oluşan Amat’ı . Elbette kaptanın isminin Diyavol (Diablo) olması bir tesadüf değil . Dini göndermeler bunlarla da sınırlı değil . Gemideki boruyu üflemekle sorumlu İsrafil , marangoz Nuh usta , Habil gibi karakterlerle önemli İslami figürlere selam çakılmış . Ayrıca kitapta kendine geniş yer bulmuş döngüsel zaman kavramı da , Anar’ın bildiğimiz gerçeküstücü tavrına farklı bir boyut kazandırmış . Hepimize esasen birer ölümsüz müyüz ? Peki nasıl ? Son söz ; kendinizi bu güzellikten mahrum bırakmayın lütfen ..
Amat
Amatİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınevi · 20215,5bin okunma
Reklam
272 syf.
10/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
İlk kez Nermin Yıldırım Ev okurken rastladım bu kitaba , not ettim bir köşeye . Sonrasında Mahir Ünsal Eriş ile ilgili okumalar yaparken , tarzının Sevgi Soysal’a benzediğini yazan okurlara tesadüf ettikçe merakım iyiden iyiye arttı . Arkadaşlarımla da paylaşmış olmalıyım bu merakımı ; geçen seneki yaş günümde Sevgi Soysal’ın tüm kitaplarını almışlar bana hediye olarak . Ne şanslıyım :) Bakmayın siz sabahtan beri kitap diye bahsettiğime . Bir kitap değil bence bu , 1971 yılında Ankara ‘da çekilmiş bir fotoğraf. Öyle sahici . Karakterler , mekanlar , hikayeler o kadar gerçek ki . Bir çırpıda okunuveriyor , ama orada kalmıyor . Bırakmıyor insanı . Dönüyor da dönüyor zihinde . Muhakkak okunmalı .Ama siz benim gibi aynı gün bitirmeyin olur mu, tadını çıkara çıkara okuyun nolur .
Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
Yenişehir'de Bir Öğle VaktiSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 20122,201 okunma
192 syf.
10/10 puan verdi
·
42 günde okudu
Kendime kızardım eskiden , ben bu kitabı nasıl okumamışım bugüne kadar diye. Artık öyle düşünmüyorum. Ömrümüzün de kendine has bir saati var belliki tıkır tıkır işleyen . Bay C ‘ nin hayatıma girişinin bu yaşıma , bu bilişime tesadüf etmesi bilakis çok güzel oldu . Çok sevdim , özdeşlik kurdum , onun gözünden bakıyorum bir kaç gündür dünyaya . Sarsıl bakalım diyor ya bir yerde karşısındaki kadına , peki beni bu kadar sarstığına mutlu musun acaba? Artık hayatımdaki yerin baki . Belli ki zaman zaman buluşacağız seninle . Aradığın o tutamak var ya , hani gerçek sevgi dediğin . Hıh işte hepimiz aynı arayıştayız . Tıpkı senin gibi sokak sokak arayanlar , bulamayanlar , umudunu kaybetmişler , her daim umutlu olanlar ve maalesef o bağı bulmuş da yitirmiş olanlar…Hepimiz … Demem o ki davan davamızdır Bay C :)
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201959,9bin okunma