O gün kız evladı müjdesi alan babaların yüzleri simsiyah oluyordu. Çünkü o dönemin insanları kız babası olmayı uğursuzluk, utanılacak bir leke olarak kabul ediyorlardı. O günün babaları bu kötü konumdan ve külfetten kurtulmak için, buluğa ermeden önce kendi kız çocuklarını, diri diri, böyle bir hiç uğruna kendi elleriyle kara kumlara gömüyor, suçsuz ve günahsız olarak canlı canlı öldürüyorlardı. Hâlbuki o zamanın babaları, o yavruları temiz haliyle "Rahmeti Rahmana" gönderiyorlardı. Bu gün yine babanın rolleri değişmedi. Bu gün de babalar kendi çocuklarını "buluğa erdikten sonra bile" ahlaksızlık ve maneviyatsızlık girdabına gömerek ve o bataklıkta öldürerek kendi elleriyle azaba yolcu ediyorlar.