Dosteyevski nin dediği gibi "Korkudan kaçının korku yalan üretir"
Zweig yine şaşırtmadan bizleri kitabın içine sürükledi ve kendi hayatımızı bu kitap da sorgulamamızı başardı. Korku bir duygudur, peki korku yaşasıya kadar yaptığımız işten vazgeçme dürtüsü oluşuyor mu? Hayır! Evlilikler de bile yasak ilişki insanı içine çekiyor ve yanlışı bilmemize rağmen, kendimizi alıkoyamıyoruz çünkü henüz yakalanmadık ve korku yaşamadık. İnsanoğlu için yasak cezbedici, haz uyandırıcı bir şey değil midir? Hafta sonu sokağa çıkma yasağı olmasına rağmen binlerce insan sokağa çıkıyor çünkü bundan haz alıyor çünkü daha korkmuyoruz, ceza yemedi!
İnsan gençken hayatın değerini anlamıyor ama yaşlandıkça bir şeylere ulaşma daha çok zorlaşınca hayatın değerini anlıyor çünkü korkuyor, ölmekten korkuyor, her geçen gün eridiğini fark ediyor. Gençken bunu anlamıyor çünkü hayatın zevkine kendini kaptımış güçlü bir şekilde basamakları tırmanıyor.
Hayata dair o kadar çok şey öğretiyor ki bize bu öykü kafamdaki sözleri, düşünceleri toplamakta güçlük çekiyorum, özür dilerim.