Ferhat Doğan
@Ferhat_dgn
Kitap okuma alışkanlığıma tekrar kavuşabilmek ve beğendiğim alıntıları sadece kendime not olarak kaydetmek için bu uygulamayı kullanıyorum. Takip etmek, beğenmek gibi önceliklerle burada değilim. Anlayışınız için teşekkürler.
Müşteri Satış Yöneticisi
Yüksek Lisans
Kocaeli
Kartal
98 okur puanı
Mayıs 2020 tarihinde katıldı
Eğer kişiler kendileri için bir şey yapmazlarsa, toplumun yararı için olacak çabalar için ne yaparlar?
Sayfa 22Kitabı okudu
Sanayileşme, patronların kar hırsı...
Sanayi devriminin başlangıç aşamasında tarımsal alanda yaşanan alt üst oluşlar (kuraklık, toprakların büyük sermaye sahiplerince toplanması vb. sebeplerle) sonrasında karınlarını doyurmak için kentlere akın eden insanların fazlalığı, iş adamlarının kar hırsıyla da birleşince ücretler açlık sınırına kadar düştü. Çalışma şartları ve süreleri olabildiğince ağırlaştı. İnsanlar, çok ağır şartlarda sadece karınlarını doyurabilecek kadar ücretlere çalışmaya başladılar. Açlık/ sefalet/fakirlik/yokluk sanayi toplumunun başlangıcında geniş kitleler arasında yaygınlaştı. Kendi kendine yeten, açlık kaygısı olmayan tarım insanı, sanayileşme süreciyle birlikte vahşi bir yaşam mücadelesinin içinde kendini buldu.
Sayfa 25Kitabı okudu
Duygudaşlık toplum olmanın önemli unsurlarından biridir.
Sayfa 3Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Bir kişinin malı olan devlet, devlet değildir.
Sayfa 22 - HaimonKitabı okudu
İnsan asla yeminle kendini bağlamamalı. Çünkü düşünüp kararından vazgeçiyor ve yalancı çıkıyor.
Sayfa 11 - MuhafızKitabı okudu
Para
İnsanoğlunun hiçbir icadı para kadar fesat verici değildir. Ülkeleri harap ve yerle bir eden odur; dessaslığı öğreterek mertliği bozar ve böylece asıl ruhları fenalığın menfur yoluna saptırır. İnsanları her türlü hileye başvurdurur ve onlara her günahı işletir.
Sayfa 9 - KreonKitabı okudu
Dirilerden çok ölülerin hoşuna gitmek isterim. Çünkü onların yanında ebediyen kalacağım.
Sayfa 3 - AntigoneKitabı okudu
Eskiden, diye düşündü, bir erkek bir kızın vücuduna bakar, onu arzulardı ve hikaye de burada biterdi. Ama artık ne saf aşk vardı ne saf şehvet. Hiçbir duygu saf değildi, çünkü her şeye korku ve nefret karışmıştı. Sevişmek bir kavga, orgazma ulaşmak zaferdi. Partiye vurulan bir darbeydi. Siyasi bir eylemdi.
Sayfa 163Kitabı okudu
Özgürlük iki kere ikinin dört ettiğini söyleme özgürlüğüdür. Bu kabul edilirse arkası gelir.
Sayfa 110Kitabı okudu
NASIL'ını anlıyorum da NEDEN'ini anlamıyorum.
Sayfa 108Kitabı okudu
Partinin kurmak istediği düzen devasa, korkunç ve parıltılıydı - devasa makinelerden ve dehşet verici silahlardan oluşan bir çelik ve beton dünyası- uygun adım yürüyen, aynı şeyleri düşünen, aynı sloganları atan, sürekli çalışan, savaşan, zafer kazanan, zulmeden, aynı yüz ifadesine sahip savaşçılardan ve fanatiklerden ibaret üç yüz milyonluk bir ulus. Gerçek ise, yetersiz beslenmiş insanların tabanı delik ayakkabılarıyla orada burada sürttüğü, her zaman lahana kokan, helaların hep tıkalı olduğu, sözüm ona tamir edilmiş yıkıldı yıkılacak on dokuzuncu yüzyıl evlerinde yaşadığı çürümekte olan, iç karartıcı şehirlerdi.
Sayfa 102Kitabı okudu
Güçlerinin bilincine varıncaya kadar isyan etmeyecekler ve isyan etmedikçe de güçlerinin bilincine varmayacaklar.
Sayfa 97 - WinstonKitabı okudu
Sarsılmaz inanç düşünmemek demektir - düşünme ihtiyacı duymamaktır. Sarsılmaz inanç bilinçsizliktir.
Sayfa 77Kitabı okudu
Siyasetin gerçek tanımı
Hem bilmek hem bilmemek, bir yandan özenle uydurulmuş yalanlar söylerken bir yandan gerçeğin tam tersi olduğunu bilmek, birbirini çürüten iki fikri birden savunmak, birbiriyle çeliştiğini bile bile ikisine birden inanmak, mantığa karşı mantığı kullanmak, ahlaka sahip çıkarken ahlakı reddetmek, hem demokrasinin imkansızlığına hem partinin demokrasinin koruyucusu olduğuna da inanmak, unutulması gereken şeyi unutmak ve gerekli olduğunda yeniden hatırlamak, sonra da yeniden çabucak unutmak; en önemlisi de aynı yöntemi yöntemin kendisine uygulamak. İşin inceliği buradaydı: Bilinçli bir şekilde bilinçsizliğe razı etmek, sonra da biraz önce kendi kendinizi razı ettiğiniz uyutma işlemini unutmak.
Sayfa 55Kitabı okudu