Hüzün kelimesi bir madde olsaydı o da bu kitap olurdu.
Her şey Fugui'nin gençlik yıllarında kumara başlayıp tüm aile servetini kaybetmesi ile başlıyor.
Açlık ve sefalettin insanlığı ele geçirdiği dönemde, zamanında zenginlik içinde yaşayan şimdilerde bir tabak pirinç bulmakta zorlanan ailenin dramı.
"Düşünebiliyor musun hayatımda üç kez ölülerin yattığı o küçük odaya girmek zorunda kaldım ve her defasında orada yatan benim canımdı."