Kitaplarla, resimlerle, güzel şeylerle dolu olan, insanların alçak sesle konuştukları, kendilerinin ve düşüncelerinin temiz olduğu bir havayı solumak istiyorum…
Hayatta tutunmak için inanmaya mecbur kaldığımız bütün yalanlar günü gelince açığa çıkıyor. Ve sonra biz ölmüyoruz. Daha kötü bir şey oluyor. Öğrendiklerimizle yaşamaya devam ediyoruz…
"Biz kitaplar gibiyiz. Çoğu insan sadece kapağımızı görüyor, azınlık sadece girişimizi okuyor, çoğu insan eleştirilere inanıyor.
Çok az kişi içeriğimizi bilecek. "
Emile Zola
Çünkü duyumlarımıza her zaman güvenemeyiz. Algıladığımız ya da duyumsadığımız şeyler hakkında ancak emin olamadığımız görüşlere sahip olabiliriz. Ama akıl yoluyla bildiğimiz şeyler hakkında kesin bilgiye ulaşabiliriz…
Bir gece sabaha karşı
En kilitli kapılarım açılacak
yalnızlığımdan çıkıp gideceğim
Ne sensiz kalırsam korkusu
Ne kitaplarda okuyup altını çizdiklerim
Ne alkol tutabilecek beni
Ne ölüm telâşı...
Her şey akar demişti Herakleitos. Her şey hareket halindedir ve hiçbir şey sonsuza dek kalmaz. Bu yüzden de Aynı ırmağa iki kez giremeyiz. Çünkü ikinci kez ırmağa girdiğimde ben de değişmiş bulunuyorum, ırmak da…
Hayatta en önemli şey nedir? Açlık çeken bir ülkede birine bu soruyu sorarsak cevap “yemek” olacak; donmakta olan birine aynı soruyu sorarsak cevap “sıcak” olacaktır. Kendini yalnız ve çaresiz hisseden birine soracak olursak cevap mutlaka diğer insanlarla beraber olmak olacaktır…