Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fmelekk

" Araştırma ve bilim , önce inançsızlıkla başlar. Ancak , inançsızlık başlı başına strestir. Yalnızca güçlüler buna dayanabilir . "
Reklam
"Bendeki bu aşırı hassasiyet istenmeyen bir koşul değil ki! Çalışabilmem için böyle olmam gerekli. Hassas olmayı ben istiyorum. Hiçbir iç deneyimimin benden ayrılmasını istemiyorum! Ve eğer bu içgörülerin bedeli gerilim ise ne yapalım , öyle olsun! Bu bedeli ödeyebilecek kadar zenginim !"
"Bir kitap bizi alıp diğer kitapların üzerine çıkarmıyorsa o kitabın nesi iyidir ? "

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
" Yaşamımın bir 'niçin'i var , 'nasıl'ına da katlanacak güce sahibim. "
" Kitap aracılığıyla zenginlik ya da beğeni inceliği gösterisi, kitap dışında yaşam bilmemek( kitap dışında bir yaşamı unutmak) , bilgililiği ile övünmek... Pek anlamsız göründü bunlar bana . Hem kitapça zenginlik , bulunmaz kitapların ardına düşme , bir çeşit spor ; sınırları vardır, tanımak zorundasınızdır ; " el elden üstündür " demesini öğrenirsiniz. Bildikleriyle övünmekse, bilmediklerimizin- bir şeyle öğrendikçe daha da büyüyen - uçsuz bucaksız ummani karşısında ne kadar zavallı bir çaba!
Reklam
Kendine bir göz at ! İçimizde iki farklı kuvvet olduğunu anlamıyor musun? Ruhun kuvveti ve bedenin kuvveti , yani bir hareket ve bir düzenleyici. Ruh yaşamın temel unsurudur, dolayısıyla harekettir.Bu hareket ister bir ağırlık, ister bir zemberek , ister uhrevi bir güç tarafından meydana getirilsin, kalp için de aynı şey geçerlidir . Ama beden olmazsa bu hareket esitsiz, düzensiz ve imkansız olurdu. Bu yüzden beden ruhu düzenler ve tıpkı sarkaç gibi düzenli salınımlara tabidir.Üstelik bu o kadar doğrudur ki , yeme , içme, uyku gibi bedensel işlevler doğru dürüst yerine getirilmezse insan hastalanır. Benim saatlerimde olduğu gibi, ruh , salınımları yüzünden kaybettiği kuvveti bedene geri kazandırır.
Hayatın Anlamı
İnsanı hayatta anlama ulaştıran üç yol yaratım veya görev yerine getirme süreci, bir şeyi deneyimleme veya biriyle etkileşim , kaçınılmaz olan ıstıraba karşı alınan tavır.
"Bir gün sana dünyada dayanılacak tek şeyin sevgi olduğunu öğreteceğim."
Sayfa 93 - Can yayınlarıKitabı okudu
Vecizeler
" Sırların gönülde saklandıkça dileğin daha çabuk gerçekleşir.Tohumlar toprak içinde gizlendikçe bahçeler yeşerir. Altınla gümüş saklı kaldıkça madenler değerlenir." "Derler ki birtakım şeylerin dış görünüşü insanı aldatır. Bizim kötü bildiğimiz şeylerde koşulsuz iyilik vardır. Hızır bir çocuğun boğazını keserken, sapasağlam bir
17 Şubat 1936
... çünkü önceden yaşanmış olanlar dışında insanın elinde kendine özgü, yaşanmış ne vardır ki ?
Sayfa 43 - Can Yayınları
Reklam
12 Kasım
Ama başka bir insan olmaya çalışmak boş bir çaba. İnsan için ilginç olan, o eski kişiliğin yeni yaşantılara nasıl bir tepki göstereceğidir.
Sayfa 32 - Can Yayınları
Önceden Not Alınması Gerekenler
" Öyle korkunç şeyler geliyor ki aklıma, tüylerim ürperiyor; yüreğim yerinden fırlayıp kaburga kemiklerime çarpacak nerdeyse! İnsanın düşündükleri gördüklerinden daha korkunç olurmuş meğer. Olmayan bir şey olandan çok sarsıyor beni." "Yüzün bir kitaptır unutma; içinde korkulu bir şeyler okuyabilir insan." "Kelimeler, ateşine su serper eylemin" "Oysa hep bilirsiniz nedir, ölümlülerin başını yiyen : Kendine fazla güven."
Ah , Jung!
"İnsanların bireysel ruhlarına hiçbir gelenekle bağlantısı olmayan eski ruhsal öğeler girmiştir " "Ben başıma gelenlerin toplamı değilim . Ben olmayı seçtiğim şeyim." "Tanrı sadece nur değil, bir ağaç yeşerdiğinde açan son çiçektir, tüm yaratılanların sonunda varacağı kurtuluş noktası değildir yalnızca ya da sadece tüm varlığın eksiksiz ve kusursuz hali değildir. Tanrı aynı zamanda , tüm temel belirsizliklerin en çapraşık ve gizli sebepleridir; olağanüstü paradoksları içine alan derin ve psikolojik bir hakikattir." " Er ya da geç her şey karşıtına koşar." "Yaşamda esas amacımız , içimizdeki gücü keşfetmek , kendi gerçekliğimizi takip etmek ve her şeyimizle bütün olmayı başarmaktır." "Persona aslında ne olmadığımızdır. Vitrinimizdir. Fazla önemsenmediğinde insan dünyada kendi konumunu belirleyemeyen bir huzursuza dönüşür. Fazla benimsendiğinde ise kişi kendini bu role kaptırır ve kendine yabancılaşir." "Bastırılanlar kişisel bilinçdışına itildiğinde ortaya gölgemiz çıkar . Sürekli dış dünyaya yönelttiğimiz eleştiriler gölge kimliğimizin özelliklerini ortaya koyar " "Kadının bilinçdışındaki erkek öge ve erkeğin bilinçdışındaki kadın öğe ise animus ve animadır"
Kitaptan alıntılar
" Karanlık, ağırlık ve gerçeklik barındırmaz." " Dili , gece çözer." " Benim dilim, çiçek dermek için eğilip kalkan bir gövdenin yumuşaklığına , dalgalanışına ulaşmalı." "Bizi ürkütmesi gereken gereken ne varsa , iyi bir şeyin belirtisiymiş gibi davranıyoruz; sevinmeğe bakıyoruz böyle bir iyilik
Sunuş Alıntıları, Akşit Göktürk
" Değişik anlatıcıların, birbirleriyle karşıtlaşabilen gözlemleriyle, gerçek yaşamın, sanat biçiminde soyutlanmış yaşamın , anlatılan, yazılan, okunan yaşamın, anlamını değişik yorumlar sarmalında kavratmaya yöneliyor metin."
DÜŞÜNCE DÜNYAMA DOKUNANLAR
"Kimin kim olduğuna önem veren bu dünyanın kimseye önem vermemesi üzerine düşünmeye başladığımız anda her şeyin altüst olacağını bildiğimizden olsa gerek hiçbirimiz gerçekten kim olduğumuzun peşine düşmüyoruz" "Şehir gibi bakıyorsun bana. Beni tehdit mi ediyorsun seviyor musun belli değil" "Sistem içine içine devamlı çöküyor. Yeryüzünde gördüğümüz her şeyin temelinde bir enkaz. Tüm medeniyetler kendilerinden önce yıkılmış başka medeniyetlerin üzerine kurulu" "Öldü sanılan ama ölmemiş olan ve ona rağmen yaşamayan bir dile benziyoruz biz de.. Varız ama yokuz, yokuz ama varız." "Dille duygular ardında karmakarışık bir ip var gerili. Üzerinde yürürken düşmemek çok zor" "Biz birbirimize bir şey sormadığımız için biz diye bir şey var. Kimse kimsenin gerçeğiyle ya da yalanıyla ilgilenmiyor. Bu küçük klanda herkes o yüzden dilediği haliyle var olabiliyor." "Bu hayat kendi kazandığı paranın başkalarının kaybettiği para olduğunu görmeyi reddeden bir iradenin belirlediği değer seline kapılıp giden bu dünyada tutunduğum tekinsiz bir kaya. Her an yerinden oynayabilir, her an parçalara ayrılabilir, her an elim o kayadan kayabilir." "Aşağılardan yukarılara doğru görünmez bir el tarafından itilen dev bir karmaşayız"
Reklam
Çevirmen Sabahattin Eyüboğlu'na teşekkürlerle...
#Akla en uygun şeydir babaların ölmesi. #Ah bu katı, kaskatı beden bir dağılsa, Eriyip gitse bir çiy tanesinde sabahın! Ya da Tanrı yasak etmemiş olsa Kendi kendini öldürmesini bir insanın! # Kötü işler gömülse de bir gün yerin dibine, Çıkar bir gün insanlarin gözü önüne. #İnsan büyürken eti kemiği büyümüyor yalnız, Bu Tanrı yapısı geliştikçe Kafanın ve ruhun işi de artıyor içinde. Ve daha nicesi...
"Ve sen, ey engin deniz, uyku bilmez ana Irmaklar ve akarsular için sensin yegâne huzur ve özgürlük. Bu akarsu son bir kez daha kıvrılacak , bu çayırda son bir çağıltı daha . Derken geleceğim sana, uçsuz bucaksız bir damla katılacak uçsuz bucaksız bir okyanusa" "Denizin dalgaları bizi şimdi ayırmasın, aramızda geçirdiğin yıllar anıya dönüşmesin. Aramıza bir ruh kattın sen, gölgen yüzlerimize düşen bir ışık oldu. Ne çok sevdik seni. Ama suskundu sevgimiz ve üstü örtülüydü. Oysa şimdi yüksek sesle ilan ediyor varlığını sana ve açığa çıkmış duruyor önünde. Bu hep böyledir, sevgi kendi derinliğini bilmez ayrılık vakti gelip çatana kadar." "Yeryüzüne ve yeryüzünün ruhuna ayak uydurabilmek için çalışırsınız. Çünkü ayaklık, mevsimlere yabancı düşmek, heybetle ve mağrur bir teslimiyetle sonsuza yürüyen yaşam kafilesinin dışında kalmaktır " "Keşke güneşe ve rüzgâra teninizi daha fazla açıp da onları daha az giysiyle kucaklayabilseydiniz. Çünkü hayatın soluğu gün ışığında, eli ise rüzgârdadır." "Aklı mesken tutup tutkuyla devinmelisiniz" " Hiç kimse bilginizin şafağında yarı uykuda beklemekte olan dışında bir şey bildiremez size"
*Ölümlüler, çürümüş etle dolu iğrenç torbalara benzerler. *Altın gibi parlıyor olsa da ateşini aklından çıkarma. *Göğsümde kurusun diye sıkılan kumaşı andıran bir burulma hissi vardı. *Görünenlerin pürüzsüz, tanıdık yüzü altında, dünyayı ikiye ayırmak üzere bekleyen bir başka yüz vardır. *Tanrılar bile bir kırbaçlanmayı sonsuza dek
"Fikirlerini maskelemeyi kendisine öylesine öğretmişti ki aslında kendi yalanlarıyla sakinleşti "12 "Yalnızlık onu adeta boğuyordu, insanlara ya da en azından her yerine kök saldığı saraydan ya da arkadaşlarından gelecek haberlere ya da onda bir tepki oluşturmasını sağlayacak bir şeylere ihtiyacı vardı " 21 "Çünkü dünya tarihi davetsiz misafirleri tolere etmez, kahramanlarını kendi seçer , işi olmayanları tüm çabalarına karşın merhamet göstermeden geri yollar; talihin ilerlemekte olan arabasından bir kez düşen biri artık arabaya yetişemezdi. " 79
Eski bir mefhumun , bir inanışın, bir zannın iflâsına, bir fikrin ölümüne "tecrübe" derler .
Sayfa 216Kitabı okudu
" İki gönül bir olunca samanlık seyran olursa okuyan için de kitapları elde ettikten sonra kendi evi , kendi odası Heidelberg, Oxford, Sorbonne olurdu!"
Sayfa 186Kitabı okudu
Reklam
Uyumsuzluğun (absurde) ilk belirtisi kimi durumlarda neler düşündüğü konusunda bir soruya kişinin "hiç" yanıtını vermesidir. Yanıt içtense, boşluğun çok şey anlattığı, günlük devinimler zincirinin koptuğu, yüreğin kendisini yeniden düğümleyecek halkayı arayıp da bir türlü bulamadığı garip tinsel bir durumdur ilk belirti.
"Cümle mahlukatın babası Zeus" Adlı Bölüm
Kahramanların yürüyecekleri patikalar, tanrıların geçecekleri yollardan daha dardır, daha tehlikeli, daha yokuş. Ne kadar cesur, ne kadar fedakâr, ne kadar korkusuz olurlarsa olsunlar kahramanlar hiçbir zaman bir tanrının kudretine, bilgisine, öngörüsüne sahip olamazlar
Sayfa 385 - YKYKitabı okudu
Baba olmayı beceremeyenler tanrı olmayı da beceremezler
Bilgelik yaşanılmış olanı anlamakla başlar, ki zaten geçmişi bilmeyen bugünü kavrayamaz.
Sayfa 205 - YKYKitabı okudu