“Ne zaman sevgiden söz etsem üşürüm zaten. Bir şeyin olmadığını fark etmek mi üşütüyor? Keşke bahçedeki kör solucanlar gibi olsam… Ama onların bile ısıya duyarlı hücreleri varmış. Yani Lülüfer, insanlar bazen bir solucandan bile duyarsız olabiliyor. Sanırım benide en çok bu üşütüyor.
Sayfa 16Kitabı okudu
Bir kitap okudu
168 syf.
·
Puan vermedi
Okur Takip Önerileri
“Sesine Nehri ne kadar da güzel akıyor değil mi? Dalgaları kıyıyı nazikçe okşar gibi ve yönünü ileriye çevirmiş. Büyük bir okyanusa döküleceğini biliyor.  Orada deniz suyu ile birleşince güçlenip daha da mutlu olacak. Bir de onun önüne bir ses çektiklerini düşün. Su setin önünde birikir ver başka bir yolu bulamazsa çevresine taşar. Her yer su altında kalır değil mi? İşte benim içimdeki duygu da buna benziyor. Ancak bu işi çözersem hayatın içine bu nehir gibi tasasızca akabilirim.
“…havada incecik bir kıpırtı bile yokken rüzgâr yaratmak sanki. Düşünün kendi rüzgârınız okşuyor yüzünüzü. Saçlarında,kaşında, kirpiğinde hissediyorsun. Başını kaldırıp gökyüzüne bakıyorsun, derin bir mavilik; orada bir göl sanıyorsun, yok biliyorsun ama yine de varmış da herkesten önce sen keşfetmişsin sanıyorsun…”
Tamiri İmkansız Şeyler
“Hayat kimi zaman tatlı bir rüzgâr gibi yanaklarına, kimi zaman keskin bir bıçak gibi kalbinin tam ortasına dokunur.”
Sayfa 94 - Altın kitaplarıKitabı okudu
RESİM EKSPERLERİ
Pencereyi aç, hayatı ve havayı kokla. Ben de karışacağım onların arasına.
Sayfa 190Kitabı okudu
Kedilerin fırtınanın yaklaşmakta olduğunu hissettiklerini, veya atların insanlar korkunca bunu hissettiğini, peki ya köpeklerin sadece bir bakışta duygularınızı okuyabilmesine ne demeliydi? Hayvanlar işte bu kadar zeki. Akademik anlamda değil elbette, hiçbir sınavı başarıyla geçemezlerdi -ama dünyayı ve içindeki insanları- farklı bir şekilde okudukları kesindi. Onlar dünyayı duygularıyla okuyorlardı.
Sayfa 87Kitabı okudu
Cesaret
O gelmiş geçmiş en büyük bestecilerden biriydi. Müziğini aklıyla yazdığı için değil, müziği kalbinden yazdığı için. Ve insan kalpten yaşadığı zaman yalan söylemesinin imkanı yoktur.
Sayfa 179Kitabı okudu
“Onlar öğrenciliğe doyamayanlar, erkenden hayata atılanlar, on beşinde savaşa yollananlar, erkenden evlendirilen kızlar, meslek öğrensin diye on ikisinde birinin yanına çırak verilenler…
Bu çocuklar, gececiler. Her gece gelirler. Bazen okuldan kurtulmak istersin ya, işte onlar tam tersini istediler. Okul onların kurtuluşu olacaktı ama bunu yapamadılar. Şu anda kim bilir neredeler?… İçlerindeki okuma hevesini okula bırakıp gittiler
Sayfa 76Kitabı okudu
Herkesin bir hikâyesi vardır. Bak Şu park bekçisinin, hurdalığa gelen şu köpeğin, parkta gezinen herkesin bir hikayesi vardır. Hepsi kıymetlidir; bilmek istersin, duymak, dinlemek istersin, anlatırlarsa kendi hayatına eklersin. O yalnızca hikaye anlatmaya devam etmek için değil, dünya adlı bu hikayenin nasıl biteceğini merak ettiği için yaşama tutunuyor. Çünkü dünya en büyük hikayedir ve yazılmaya devam etmektedir.
Sayfa 125Kitabı okudu