Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gamı Umman

Gamı Umman
@GamiUmman
Bedbahtlık Senfonisi
Son kalan
Dünya parçalanmış, kalmamış benden başka tek bir cansız. İnsanlar çürük birer beden, sağır, ruhsuz, duygusuz. Bir elimde radyo, diğerinde eski bir telsiz. Gece gündüz uykusuz, aç, susuz sesleniyorum umutsuz. Birisi uyansın, olsun bana bir nefes, sıcak bir can, bir avuç huzur. Ne çare hepsi boş, uyku ağırlaşıyor, hava buz. Bırakmak üzereyim kendimi, son bir gayret: Ses verin bana, ben son kalan aciz! Ses verin bana, ben son kalan cansız! Ses verin bana, ben son kalan bedbaht! Ses verin bana, ben son kalan, ben son kalan… Gam-ı Umman
Reklam
Yabancılaşmak
Yabancılaşmak her şeye. Anneye, babaya, kardeşe, eşe, dosta, akrabaya, en yakına. İçten içe, senden sana, kendi kendine. İçtiğin sigaranın dumanına, savrulan külüne. Kaldırımdaki sivrilmiş taşa yabancılaşmak. Sebepsiz gelen hüzne, akan göz yaşlarına. Yağmura, çamura, kerpiç bir göz odaya. Sonbahardaki yaprağa, ilkbahardaki o kokuya. Bir kap sıcak aşa, soğuk bir mezeye. Geçmişe, geleceğe, gitmelere, kalmalara. Acıya, mutluluğa, inadına tüm zıtlıklara yabancılaşmak. Ruhuna, aklına gelene, düşüncelere, hayallere yabancılaşmak. Senden gidenlere, elvadasız, habersiz. Geçmişe ve geleceğe, iki dudağın arasına, tanıdık sözlere. Çocukluğa, o masum bakışlara, körelmemiş duygulara, saflığa. Nefese, ıslak toprak kokusuna, geldiğin yere yabancılaşmak. Kim bilir belki gittiğin yere. Aynalardaki yüzüne, sen olmadığını haykıran yüzüne yabancılaşmak. Hayata ve ölüme, hiç ölmeyecekmiş gibi yabancılaşmak. Sen, dünya ve ben, üç ayrı yabancı aynı kubbenin altında. Birkaç şey yabancılaşmayan, o da içimdeki girdap, kaos ve yalnızlık olsa. Nedir bu yabancılaşmalar, bilinmeyen. Belki sonsuz uykuya, ölümün ta kendisine yabancılaşmak. Gam-ı Umman
Mahşer
Siyah bir at koşuyor; yelesi beyaz nalları kan kırımızı. Rüzgar kıskanç, ıslık çalıyor. Üstünde süvari, azrailden emanet kılıç yorgun. Cesetlerden tepeler, tepelerden akan kan suskun. Siyah bir at koşuyor; kuyruğu bağlı, hedefi biliyor. Etten duvarlar, korkulu adımlar geri çekiliyor. Titrek sesler; geliyor, geliyor dört nala. Meydanda bir terazi, teraziyi tutan gökten bir zincir. Bir kefede kefen diğerinde çelikten prangalar, incitir. Aç gezen izciler koşan attan haberdar pusuda. Kurtlar gözcü, leş kokusundan haberdar hepsi. Gam-ı Umman

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ölü Adam
Ölü adamın eli kanlı, silahı var. Savaşta gülen çocuklar var. Ölü adamın yeni adayları var. Balonlar bombalara karşı; hepsinin intikam yemini var. Gözcüler var; hududa yaklaşanlara karşı tedbirleri var. Aç kalmışlar, kanla beslenen kana susamışlar var. Şarkılar sirenlere karşı; yaklaşıyor, yaklaşıyor festival. Sınıra az kala, savaşa yedi var. Tanrı istiyor, insan kaçıyor; kaçmadan üstüne koşanlar var. Hazır ol, nankör insan; ya kaçış ya da kan var. Gönüllüler var, açın kapıları; gözleri alevden dişleri çelikten yeminli askerler var. Gam-ı Umman
Gamı Umman
@GamiUmman·1000Kitap'a katıldı.