Bunlar ne konuşuyor? Mart kedileri bile dişilerine karşı bunlardan daha manalı sesler çıkarır. Vazgeçtik şu yeni dil denilen hırıltılar zurnasından, bu insan karamalarının bu zuruna ile çıkarabildikleri en basit düşünce ahenginden bile eser yok.
Her şey İslâmda; (Hakiki ahlak, üstün merhamet, sahici adalet, teslim olmanın getirdiği gerçek hürriyet ve madde marifetlerine mesnetli hakimiyet, muhteşem denge).
Demokrasi ve başı boş hürriyet: (Gerçeği tekte bulmak yerine çokta aramak ve iyiyi tefeffül edememeksizin ancak kötüye mâni olmak ve keyfiyetin hakkını kemmiyete çaldırmak kombinezonu)
Zulüm, dalâlet ve felaket sistemleri Kapitalizma ve Liberalizma; (Cemiyetin hakkını çalar.)
Sosyalizma ve komünizma; (Ferdin hakkını çalar)
Materyalizma ve pozitivizma; (Ruhun hakkını çalar)
Hadiseler gösteriyor ki, dramatik neticelerine rağmen her şey komik bir zemin üzerinde cereyan ediyor...
Ama güldüren bir dram ve ağlatan bir komiklik...
Komünist, inandığa batılın mücerret inanma kuvvetiyle akın ve baskınlarını yürütürken, karşısında hiçbir şeye inanmayanlarım seddini daima kolaylıkla yıkacak ve bu dava, gerçek iman ve onun ayrılmaz ruh vasıflarını taşıyıcı yepyeni bir nesil tarafından kelepçelenmedikçe durdurulamayacaktır.
Demokrasi. Yunanca (Demos-Kratos dan geliyor, "halk idaresi... Halk! Nerede o?... Bir kişi gitse de Başbakanlığa, filan Bakan'ın kapısına dikilse, "Kimsin sen?" deseler kapıda, "Ben halkım!" dese,
halkı kabul ederler mi o adamda?
Tek adam hesapta sıfıra iner. Toplulukta şahsı olmadan yaşatılan bir methum.. Halk yok, hak vardır, ve ona bağlı ka labalıklar. Halk bir kaptır, kap!.. Neyle doldurursan onu sana verebilir.