Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Busra E.

Din, tarihin başlangıcına, ateizm de atom çağına mahsus şeyler değil. Din ve ateizm, tüm devirlerde birbirine denk şekilde var olmuşlardı.
Reklam
Busra E.
Bir kitabı okumaya başladı
İslami Yeniden Doğuşun Meseleleri
İslami Yeniden Doğuşun MeseleleriAliya İzzetbegoviç
9.1/10 · 1.243 okunma
İslam, "Müslümanlar kardeştir," demektedir; fakat ağalarla köylülerin kardeş olmadıkları gerçektir. İslam, zenginlerin mülklerinin bir kısmının yoksullara ait olduğunu ilan etmiştir, ki bu umdenin devamlı bir şekilde uygulanması kesin bir şekilde toplumsal uçurumun giderek küçülmesini sağlayacaktır. Fakat birçok Müslüman şehri eş zamanlı olarak azgınlık derecesinde lüks ve sınırsız yoksulluk görüntülerine sahne olmaktadır. İslam, "Komşusu açken tok yatan bizden değildir," der. Bazı istatistiklere göre bazı Müs- lüman ülkelerde daimi surette yetersiz beslenenlerin sayısı %20 seviyelerine tırmanmaktadır. Diğer yandaysa onların "din kardeşleri" hiçbir rahatsızlık duymadan ipek ve kadifeler içinde uyurken hiçbir şey uykularını kaçırmaz ve en ufak bir vicdan azabı hissetmezler.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kendi geçmişimizi sahiplenme hakkımız var ve ona giden yolları açmamız gerekiyor ki kim olduğumuzu, nereden geldiğimizi ve nereye gitmemiz gerektiğini bilelim. Bu tarihsel perspektiften Müslümanların insanoğlunun siyasi ve kültürel tarihinin faal katılımcıları oldukları devrin ne denli uzun olduğu ve durgunluk döneminin nispeten ne kadar kısa olduğu açıkça görülebilir. Çünkü Müslümanların çöküş döneminin en dip noktası, tek bir Müslüman ülkenin dahi bağımsız olmadığı 1918 yılının o sonbahar günü çoktan tarih oldu. Bununla birlikte Müslümanların mağlup, yoksul ve cahil oldukları inanışının da artık tarih olmasını umuyoruz. İslam dünyasının her köşesinde uyanışın sesleri ve yeni bir iradenin baş gösterdiği hissedilebilir. Bir şey başladı ve bu şey artık durdurulabilir değildir. Tüm bunlar henüz bir yeniden doğuş değil; fakat yaklaşan bir yeniden doğuşa ilişkin muteber işaretlerdir.
232 syf.
·
Puan vermedi
·
7 saatte okudu
Topraktan Yükselen
Topraktan Yükselenİbrahim Tenekeci
8.2/10 · 103 okunma
Reklam
Saygı belli bir mesafeyi gerektirir. Sosyal medyanın maalesef bu mesafeyi ortadan kaldırıldığını söyleyebiliriz.
Eski kuşakların kanaat duygusu daha kuvvetliydi. Kara gün imgesinin baskın olması nedeniyle, tutumlu davranmak gibi bir alışkanlıkları vardı. Şimdi parası olmayan bile harcama yapabiliyor. Dikkatli bakan görecektir; bereket, itimat, kanaat gibi dükkân isimleri azalıyor.
İnsanları samimiyet testine tutmaktan vazgeçelim. Niyet okumayalım...
Kalplere tesir edecek, uyanışa vesile olacak ve ülkemizin anlamına katkı yapacak bir üslup geliştirmeliyiz. Ne olmadığımızı anlatmaktan ne olduğumuzu söylemeye sıra gelmiyor. Hep siyasetçilerden, devlet kurumlarından ve medyadan bir şeyler bekleniyor. Manevi büyüklerimizi buralarda, bu konularda görmek istiyoruz.
Aynamızı kaybetmek, ölçüyü ve dengeyi yitirmek anlamına da geliyor. Muhasebe yapmayan, tefekkür etmeyen, daima haklı ve alacaklı olan kimselere dönüşebiliyoruz.
Reklam
Kudüs bizimdir fakat özgür değildir. Kudüs'e giden yol İstanbul'dan başlıyor ve Bağdat, Musul, Halep, Şam, Beyrut, Kahire'den geçiyor. Dikkat ederseniz, önce bu şehirlerimizi yıktılar, rehin aldılar veya etkisiz hale getirdiler. Ardından kara karar geldi. Bir tek İstanbul bağımsız olarak ayakta kaldı. Dolayısıyla ilk adım buradan atılmalıdır, atılacaktır.
Türkiye'nin umuda dönüşmesini engellemeye çalışıyorlar. Çünkü Batı dünyasının bölgemizde yapacağı işler ve değiştireceği şeyler henüz bitmedi..
Türkiye, Batı dünyasının kaybedip de geri alamadığı son toprak parçasıdır. Bizim içinse "tüten en son ocak." Sadece tehlikenin değil mesuliyetimizin de farkındayız Milletine, devletine hasımlık edenlerin cesareti ve çokluğu bizi yanıltmasın. Türkiye sabırdır.
Görünenlere saldırarak görünür olamayız. Önde olana hasımlık etmek bizi birinci yapmaz.
Kimi ağaç türlerinin kökleri dikey değil, yatay ilerler. Hâliyle, çevresindeki diğer bitkileri yok eder. Başkalarının yaşamasına müsaade etmez. Onları boğar. Genellikle meyvesi olmayan, kerestesi de makbul sayılmayan ağaçlardır bunlar. İnsana göre söylersek; sadece kendisi için yaşar. Faydası bir ise zararı bindir. "İnsan yetiştirmek lazım" gibi parlak cümleleri en çok böyle kimselerden duyarız. Buradan söyleyelim: Bazı insanların büyüklüğü hemen bitiyor. Birkaç adım gidiyorsunuz, o kadar. Bitti. Sonuna geldiniz ve gördünüz.
881 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.