Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gizem Dindaroğlu

Gizem Dindaroğlu
@GizemDindaroglu
Sıkı Okur
Sanki dünya; ölünün baş ucunda açık kalmış bir radyo.
Çocuk Gelişimi. Sosyal Hizmetler. Sivil Hava Ulaştırma İşletmeciliği.
Sivas, 2 Mayıs 1995
2.818 kütüphaneci puanı (Geçen ay: 89)
2121 okur puanı
Nisan 2018 tarihinde katıldı
372 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
İnanın nasıl başlayacağımı bilemiyorum. O kadar hassas ve can alıcı bir konu ki kelimelerim kifayetsiz kalıyor, doğru kelimeyi bulup cümle kurmakta yemin ederim ki çok zorlanıyorum. Kitabı okuyalı bilmem kaç gün oldu inceleme yazsam mı yazmasam mı arasında çok git gel yaşadım. Kitabı ilk çıktığı hafta temin etmiştim ama asla cesaret edip
Kardeşini Doğurmak
Kardeşini DoğurmakBüşra Sanay · Doğan Kitap · 20185,6bin okunma
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Önce sevgili olduğu sonra ise evlendiği kadın Aliye.. Tam 13 yıl boyunca yazıştıkları mektuplardan oluşan bir kitap. Güzel adamlar güzel sever derler ya Sabahattin Ali bu sözün ete kemiğe bürünmüş hali. Sabahattin Ali, Aliye Ali'yi o kadar güzel, o kadar temiz, o kadar masum, o kadar saf bir sevgiyle sevmiş ki bunu mektuplarında ki o naif kelime ve cümlelerden anlayabilirsiniz. Sabahattin Ali, Aliye hanımı incitmekten hep korkmuş ve hep onu mutlu etmek için çabalamıştır. Aşklarının meyvesi olan Filiz Ali'ye Ruhum Filiz diye hitap eden bir adamın kızına olan sevgisinden bahsedemiyorum bile.. :) Günümüzde hani var ya aşkı cinsellikten, paradan, arabadan, kariyerden ibaret sanan insanlar hah onlar okusun, okusun da aşk ne demek görsünler.. Yüreği güzel tüm kadınlarımızın Sabahattin Ali gibi eşleri olması dileğimle. Çok amin!!! :)) Ah be adam, ahh be güzel yüreklim.. Yerin bende o kadar ayrı o kadar çok seviyorum ki seni..
Canım Aliye, Ruhum Filiz
Canım Aliye, Ruhum FilizSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202024,3bin okunma
61 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Türkiye'nin ilk oyuncak müzesini kuran, çağımızın bilgesi, bilim meşalesini yılmadan taşıyan Sunay Akın'ın anlamlı, duygu yüklü şiirlerinin kitabı. Kitabın dili oldukça akıcı ve sadeydi. Kitabı sevip sevmemek arasında kaldım. Buna karar vermek için Sunay Akın'ı tek kitapla bırakmamam gerektiği kanısındayım. Kitapta beni derinden etkileyen ve düşündüren bir şiir ile bitireceğim incelememi. Bayram yerinde canlandırılırken Kentin kurtuluşu Ayakları kesilen gazi Koltuk deyneklerini Bırakamadığı için alkışlamadığında İnandırır herkesi
Antik Acılar
Antik AcılarSunay Akın · Çınar Yayınları · 20052,901 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
97 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Çocuksun Sen, öğretmen, yazar ve şair Ahmet Telli'nin 1994 yılında yayınlamış olduğu, belki de en çok sevilen ve ilgi gören şiir kitabıdır. Ümitsizliğin, hayal kırıklığının ve yalnızlık temasının baskın olduğu şiirlerden oluşan bir kitap. ''Çocuksun sen ve bu dünya sana göre değil.''
Çocuksun Sen
Çocuksun SenAhmet Telli · Everest Yayınları · 20212,695 okunma
97 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
İnsanın yorgun iç halini anlatan güzel şiirlerden oluşan ve değeri bilinmesi gereken cümlelerle dolu bir kitap. Dedi ki o: Yoruldum insan olmaktan -İnsan yorulur bazen insan olmaktan...
Nidâ
NidâAhmet Telli · Everest Yayınları - Şiir Dizisi · 2016622 okunma
Reklam
72 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Kitap, "Su Seviyesi", "Hayat Şartları" ve "Düzenli Birlikler" olmak üzere üç bölüme ayrılmış. Başkasının acısını, dünyasını; tanıdık, kendi kelimelerinle görmek farklı ve güzel. Şiirler çok sadece ve yalın gibi görünüyor ama her satırında her mısrasında derinlerden gelen anlamlar var. Öyle okumak için okursanız anlamazsınız ama gerçekten okursanız her mısrasında ayrı güzellikler yatıyor.
Ağır Misafir
Ağır Misafirİbrahim Tenekeci · Profil Yayıncılık · 20091,935 okunma
64 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Eşine yazmış olduğu bir kitapmış. Bazı yerleri anlamadığım da haa eşiyle arasında ki bir sır dedim geçtim :) Benzetmeler hoştu. Çok beğendim diyemem lakin taktir siz diğer okuyucularındır..
Giderken Söylenmiştir
Giderken Söylenmiştirİbrahim Tenekeci · Profil Yayıncılık · 20211,733 okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
·
4 saatte okudu
Yazarla tanıştığım ilk kitaptı. Kitapta geçen bazı cümleler öylesine vurucudur ki kendinizden soğumanıza hayatı yeniden anlamlandırmaya çalışmanıza neden olabilir. Kitapta başörtüsü sorunu hakkında hassas, içten, duygusal yazılar yer alır. Kitabı ilk okuduğunuzdaki ruh haliniz gelir aklınıza. Bihaber görürsünüz herşeyden kendinizi. Sonra kitapta geçen bazı söylemleri tekrarlamaya başlarsınız içinizden.. aklın kalbine ihanet ediyor dostum...sen de bunun farkındasın." "hayatını kalabalıklaştırdıkça ölümü içinden çıkılmaz bir hale dönüştürüyorsun." "birilerinin bana acımasına ihtiyacım var. bu beni utandırıyor." "insanın bazı şeyleri yapabilmesi için zihnini bir kenara koyması yeterli. yani bir süre herşeyden uzaklaşıp başka bir dünyada mutlu gezintiler düzenlemek gibi." "ben senin gerçek sözlerinim ve kendinden bile saklamaya uğraşıyorsun." "yoruluyorum onunla konuşurken." "her acı çekene hayatın devam ettiğini hatırlatmalarından nefret ediyorum."
Kekeme Çocuklar Korosu
Kekeme Çocuklar KorosuTarık Tufan · Profil Yayınları · 20196,6bin okunma
44 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Yazar ile tanıştığım ilk kitap. İlk tercihimin bu kitaptan yana olması konusunda hala endişelerim var. Bu kısa hikâye ölüm hastalığına yakalanmış bir adamın hikâyesi. Ancak bu ölüm fiziki ölüm değil. Hiç sevmemiş, sevilmemiş birisinin hikâyesi. Öyle ki sırf anlamak, görmek tatmak için parayla birkaç günlüğüne kiraladığı bir kadın kendisine hem gerçek hastalığını hem de çözümün ne olabileceğini söylüyor. Karakterimiz ölüm hastalığı aşkı, umudu, cinselliği de tatmamış ve tadamıyor. Bundan dolayı günümüz tabiriyle ''Yaşayan Ölü'' dediğimiz bir kişi ve bu kişinin tam aksine herşeyi yaşamış birinin bakış açılarını anlamımızı kitabın kapağında yer alan ''Deniz'' kimine göre siyah kimine göre mavidir, düşüncesi oluşturuyor okuyucuda. İncelememi bir alıntı ile noktalamak istiyorum; Hissetmekten ziyade, sevmek ne renktir acaba?
Ölüm Hastalığı
Ölüm HastalığıMarguerite Duras · Metis Yayınları · 2005583 okunma
124 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Haydar Ergülen ile tanıştığım ilk kitap oldu. Çok ince, çok derin anlamlar içeren sayısız cümleler vardı. Yalın, akıcı bir dil ile yazılmış bu şiir kitabı. Son zamanlarda şiire merak saldım ki nedendir bilmem şiir beni içine çekmiyor ısınamıyorum dedikçe bu uygulama sayesinde her geçen gün bilmediğim şair ve yazarlar ile tanışma fırsatı buluyorum. Bu da bana ''yeni kan aranıyor'' dedikleri gibi yeni yazarlar, yeni şairler arıyor ruhun Gizem dedirtti.
Üzgün Kediler Gazeli
Üzgün Kediler GazeliHaydar Ergülen · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20202,778 okunma
Reklam
208 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Şehvet, aşk, ihanet, kadınlık, kendini bulma ve kendin olma konularını bu kitabında şiir olarak okuyucusuna aktarmış. Sanki Rupi'nin kendi içinde kendi kendine kavgası var. Kitapta acıyı hissetsek de öte ki taraftan da bir direniş söz konusu. Şiir mi yoksa tek cümlelik kitap mı çözemedim. Çünkü bazı sayfaları şiir bazı sayfaları tek cümle. Kitabı beğenmedim diyemiyorum, beğendim de diyemiyorum. Mesela sevmediğim yönlerden bir tanesi, giriş cümlemde de belirttiğim gibi; şairin yer yer kendiyle çelişmesi. Ne istediğini bilmeyen bir imaj çizdi şiirleriyle bana. Kendiyle olan savaşına bizlerde okurken dahil olduk yani en azından ben dahil oldum. Kadınlık kavramının güçlü yönlerine dikkat çekmesi açısından da sevdim kitabı. Kadınların olmaları istendiği gibi değil de kendi olmak istedikleri gibi olmalarını çok net ve güzel vurguluyor şairimiz. Bu kadar popüler bir kitabın okunup okunmaması arasında kararsızım. Hoş neye göre kime göre popüler orası da ayrı bir konu.
Süt ve Bal
Süt ve BalRupi Kaur · Pegasus Yayınları · 20176,9bin okunma
71 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Aşk, nefret ve acının şiir hali. Kitabin bütününde hissedilen öylesine yazılmışlığın satır aralarında bir cümle vardır ki iyi ki okudum duygusunu duyumsatır.. Var olan, kaybolmuş tüm duyguları yaşatan, kelimelere döken kadın. Şiir kitabı olarak görünse de aslında bir mektup. Cezaevindeki Atilla'ya yazılmış bir mektup. Cezaevinde olmadan cezaevindeymişiz gibi yaşadığımız vurgusu, işkenceler, dışarda olmamızın sızısı, ölümleri uzaktan izlemenin beklemenin acısı. Kitap bana göre darmadağın, birbirinden kopuk bir anlatımmış gibi hissettirse de altı çizili onlarca satır bıraktı bana. Zaten Umay böyle bir kadın değil mi ya çok severler ya hiç sevmezler. Araftayım bu konuda :)
Bütün Güzel Çocuklar Şüpheli
Bütün Güzel Çocuklar ŞüpheliUmay Umay · Altıkırkbeş Yayınları · 20172,090 okunma
134 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Şiir ve felsefenin harmanlandığı ve kendi üslubuyla bizlerin önüne serdiği bir kitap daha. Kendisi, kitapları hakkında: "Ben kitap yazmadım, kitaplarım kendilerini yazdırdılar." demiştir. Nitekim bu sözünü okurken de hissettiren bir yapıttır, Uzak. Oruç Aruoba, yazma çabasını "bir 'şeyi' anlamaya çalışmak, eğri gördüğü 'şeyin' doğrusunu bulmaya çalışmak" olarak tanımlar. Bu eserindeki Tavşan Besleyene Kılavuz ve Özlem Çekene Kılavuz başlıkları ardına sıralanan düşünceler, anlamaya çalıştığı düşünce ve kavramları okuyucuya yansıtmakla beraber, okuyucuyu da kendi düştüğü bu derin düşüncenin içine sürüklüyor. Okur, Oruç Aruoba ile beraber anlamlandırma macerasına atılıyor. Kendisi de bunun farkında ki, kitap içinde okuyucuyla ara sıra iletişim kuruyor. Kimi zaman "Ey Özlem Çeken -/yalnızlığını besle..." diye öğüt verirken kimi zaman "Tavşan besleyenin durumu da zordur!" diyerek teselli ediyor. Kitabın ikinci kısmında sadece özlemek üzerine durulmuş. O kadar çok “özlem” kelimesi geçiyor ki artık bir yerden sonra offf dedim.. Lakin kitabın son sayfası sanki tokat vurur nitelikte bitiriyor. Bir kere daha anladım ki sizin ruhunuzu yansıtan sayfaya nerede karşılaşacağınızı bilemezsiniz.
Uzak
UzakOruç Aruoba · Metis Yayıncılık · 20202,977 okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
İlk kez 1973 yılında okurla buluşan ''Diz Boyu Papatyalar'' yıllar geçse de güncelliğini kaybetmeyen bir eser. Sade ve akıcı bir dil olması okuyucuyu sıkmıyor. Kitap 8 kısa öyküden oluşmakta. Her hikayede farklı yaştan, farklı kültürden ve farklı cinsiyetlerden oluşmakta. Kısacası 8 öykü, 8 farklı karakter, 8 farklı hayat, 8 farklı düşünce... Öyküler kendi gerçekliğinin içerisinde okura yansıtılan ülke gerçekliği de var..
Dizboyu Papatyalar
Dizboyu PapatyalarTomris Uyar · Yapı Kredi Yayınları · 20222,094 okunma
72 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Jack London 1876-1916 Yılları arasında yaşamış biri. Yani 19.YY da yaşamış. Fakat bu kitapta bizlere 2010- 2013 (tam hatırlamıyorum) yılından 21.YY'dan bahsetmektedir. Bu kitabı yazmak için ortaya bir fikir koymuş 2013 yılında dünyada bir hastalık çıksın ve salgın olsun demiş. Hastalığın adı da kitaptan anlaşıldığı üzere ''Kızıl Veba''. Kızıl veba hastalığına kapılanların yüzleri kırmızı oluyor ve hastalığı kaptıktan sonra 15 dakika içerisinde ölüyor. Ve insanların azalması ve dünya üzerinde kurduğu ne varsa zamanla yok oluyor ve katlettiğimiz o doğaya geri dönüyorlar. Çevirmenin son sayfada verdiği bilgi çok dikkatimi çekti. ''Elinizde ki çeviri kitlesel olarak ilk kez Çin'den yayılıp insandan insana bulaşarak 2 ay gibi çok kısa bir sürede tüm ülkelere yayılan korona virüs adlı virüsün meydana getirdiği Kovid-19 hastalığının bütün dünyayı etkisi altına aldığı bir dönemde 2022 yılının nisan ayında yayına hazırlandı.'' Çok garip resmen tarihe tanıklık ediliyor.
Kızıl Veba
Kızıl VebaJack London · Türkiye İş Bankası kültür Yayınları · 202032bin okunma
62 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.