Henry ve Helene arasındaki bu aşk evrenin karşı çıktığı bir yasak aşktır. Neticede Helene aşkıyla kendi kızı Jeanne' nin ölümünü hazırlıyordu. Daima annesinin aşkıyla ve hastalıkla yaşayan bu küçük kız ölümün pençesinden kurtulamamış ve hep yalnız olduğunu hissederek ölmüştür. Benim en beğendiğim karakter Madam Rambaud' dur. Helene için duyduğu aşkı daima kalbinde saygıyla taşımış, ona baskı uygulamamış, ne zaman nerede isterse tek bir işaret göstermesiyle yani her şeyi onun isteğine bırakarak sessizce aşkını yaşamış ve sonunda ona kavuşmuştur. Fakat Helene'in onu hak ettiğini düşünmüyorum açıkçası. Henry'nin karısı onu aldatmasın diye engel olmaya çalışan bu kadın, Henry'nin Juliette' i aldattığı kadın olmamalıydı. Sonuç olarak hazin bir aşk romanıdır. Henry çapkın bir adam olarak Helene'in uyumuş kadın ruhunu ortaya çıkarmış ve onu çaresizliğiyle baş başa bırakmıştır. Nitekim Jeanne'nin cenazesine bile gelmemiş bir bahane ile hastasına bakmaya gitmiştir. Fakat Madam Rambaud, Jeanne ve Helene'in her acısını kendi acısı gibi yaşamıştır bence, ben en çok onu sevdim. Biraz fazlaca betimlemeler mevcut sıkıcı olabilir bazen, yarsına kadar heyecan çok yok yarısından sonra olaylar arka arkaya gelişiyor. Ben çok beğendim, herkese tavsiye ederim.