Yazmadım seni daha,
sevmeye ayırdım tüm zamanları,
yazmaya bu yüzden vaktim olmadı.
Ben düşünmeye başlayınca seni
Ki bu bir önceki düşünmenin sonundan çok
öncedir
inan ki dağlar, taşlar,
inan ki bulutlar, yağmur ve kar
toprakla su ve gökyüzü,
güneş ay ve yıldızlar
onlar da benimle birlikte
ve onlar da benim kadar seni düşünürler...
hep dalgınım bu günlerde
saati cezveye koyup yumurta tutuyorum,
bir gün takvime bakmasam yılı unutuyorum.
aklım başıma gelmiyor,
başıma çarpmadan dallar
yolda yürürken dalıp dalıp gidiyorum.
nisan'a kaç var diyorum saati sorarken.
hiç böyle olmamıştım.
bilenlere sordum;
'aşk bu' dediler..."
Bir çocuk; öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna demiş.
"Paniğini kukla yapmış hasta bir çocuğum ben.
Oyuncağı panik olan sayın yalnızlık kendi kendine nasıl da eğlenir.
Niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına
niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına
niye kimseler izin vermez yollarıma kuş konmasına?
"Öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna" bir çocuk demiş."
Ben, oturmuşum zamanında yaptığım fedakârlıkların, verdiğim mücadelenin hesabını yapıyorum. Bir süre sonra umrunda dahi olmayacağım insanların telaşına düşmüşüm. Kendimi yorup yıpratmışım. Değmiş mi? Asla. Artık kim gelmiş, kim gitmiş, kim sevmiş, kim sevmemiş umrumda bile değil. Kim nerde nasıl mutluysa, öyle kalsın. Zamanında kopardığım fırtınalara hiçbiriniz kulak vermediniz. Artık sizde de fırtınalar kopsa, bende yaprak kıpırdamaz. Kıpırdatmayacağım. Bende sizle savaşacak güç var ama uğraşmayacağım.
Geçmişe takılmayı bıraktım. Artık sadece önüme bakacağım.
Çiçek açar mı sonbaharda?
Gayemiz bu; yürümek işte denk gelmeden bombalara
Bu altmış yıllık konaklama ya da yetmiş ortalama
Bir rüyadan ibaret, dünyalara doymasan da
#Sagopa