Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Keçê Kurdan

Keçê Kurdan
@Gsulsw
Şu dünyada kimsenin bulamadığı huzuru arayacak değiliz! Kalkar abdest alır. Huzurda eğiliriz.
Öğrenci
Bitlis
11 okur puanı
Ocak 2024 tarihinde katıldı
"Adını hatırla! Kim olduğunu hatırla! Babanın adı Dönenbay! Dönenbay! Dönenbay
Reklam
"Bir dal kırılmış ne çıkar, yeter ki çınarın gövdesi sağlam kalsın."
"Eğer ölümün onlar için hiçbir önemi yoksa, yaşamanın da yoktur. Öyleyse niçin ve nasıl yaşıyor bu insanlar?"

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Şunu iyi bil dostum, dünya devrimini tek başına gerçekleştiremezsin, başkalarının da gelmesini, seninle beraber olmalarını beklemek zorundasın."
Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır Aşk celladından ne çıkar madem ki yar vardır Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır Senden ümit kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır Sevgili En sevgili Ey sevgili Uzatma dünya sürgünümü benim
Reklam
"Müslüman, İslâm’ı öyle sağ ve diri, canlı yaşa ki, seni öldürmeye gelen sende dirilsin. Çünkü genç bir Müslüman olmak; sessizliğinde imân çınlayan şehirlerin mimarı olmaktır. Kendini dünyada var olmasına sebep olan Yaratıcı’ya karşı sorumlu hisset ve kulluğunu hakkıyla yerine getir."
Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber Hiç güzel olmasaydı ölür müydü Peygamber?
"Aşk, şiddetli bir muhabbettir. Fâni mahbuplara müteveccih olduğu vakit, ya o aşk kendi sahibini daimî bir azap ve elemde bırakır. Veyahut o mecazî mahbup, o şiddetli muhabbetin fiyatına değmediği için, bâki bir mahbubu arattırır; aşk-ı mecazî, aşk-ı hakikîye inkılâp eder." "İşte, insanda binlerle hissiyat var. Her birisinin, aşk gibi, iki mertebesi var: biri mecazî, biri hakikî." (Mektubat, Dokuzuncu Mektup.)
"İnsanlar, (sadece) 'iman ettik' diyerek sınanmadan bırakılacaklarını mı sandılar?" (Ankebut, 2. Ayet)
"Dünya sûretlerinin bulaştığı ayna nasıl parlar? Huzura girmeden önce tevbe sularında yıkan. Eşyadan eşyaya seyahat edip durma. Kendine uzaktan bakmayı öğren. Bir dolap beygirine benziyorsun. Öyle ahmak, öyle hüzün verici. Hicret ve niyetin kimin için? Mademki içinde bulunduğun yer, konuştuğun kimse sana feyz vermiyor; terke mâni olan ne? Ölüme ağlama. Kalbe bak. Hata ve isyan ile pişman, ibadet ve taat ile neşveli değilsen zaten ölüsün. Dünya nimetleri için zaafa haline düşersin. Ona doğru koşma, şükür ipi elinde ya. Yoksul olduğunu düşünüyorsun. Ne ki senden alınmıştır, o senin hayrınadır. İçindeki yoksulluğu hissediyor musun?” (Kutlu 2014: 17).