Evettt.. İkinci kitabı da bitirdim bugün. Bu kitap, birincinin devamı olarak bombadan sonra, hayatta kalma mücadelesine odaklanıyor. Bol gözyaşı ile beraber sayfalar bir çırpıda bitiveriyor. Sırada üçüncü kitapta. Son hız devam.:)
2 saatte bitirdiğim kitap. Bana verdiği duygu yoğunluğu o kadar fazlaydı ki her anında farklı bir duygu yaşadım. İlk başladığımda" bir çizgi roman beni ne kadar etkileyebilir ki" diye başlamıştım oysaki. Sonunda hüngür hüngür ağladım. Ama spoiler vermeyeceğim. Kitap kısaca Hiroşima' ya atılan atom bombasını, bunun öncesinin ve sonrasının etkilerini bir aile(ana karakterler) üzerinden anlatıyor. (Tabi yan karakterler de çok büyük önem taşıyor olayın gidişatında.)Yeri geliyor çok tatlı anlar yaşanıyor gülme krizine giriyor insan, yeri geliyor acılı anlar... Ve tüm bunları büyük bir ilgiyle okutturuyor kitap; Başından bir an olsun ayrılmaya bile izin vermeden üstelik. Okuyun okutturun. Şimdi ikinci kitaba geçtim, ondan da bir inceleme paylaşırım(biraz spoilerlı). Okumada kalın sevgiler...
Monet'in hayatını eserleri eşliğinde bize sunan bir kitap. Okuması aşırı keyifli. Yahu adam durmamış boyamış, sürekli çizmiş sürekli ; gerektiğinde bundan para kazanmış, daha neler neler. Kısaca okuyun okutturun.
Aslında bu inceleme için geç kaldım. Kitabı-seriyi de- okuyalı epey oldu.
Antik Çin ögelerini aşırıya kaçmadan modernize ederek, karşımıza esrarengiz bir şekilde çıkaran yazar, anlatımında oldukça anlaşılır ve yalın bir dil kullanmış. Okurken asla sıkılmadım, aksine bir sonraki sayfayı dört gözle bekleyerek okuduğum bir kitaptı. Eğer Asya kültürüne, Çin mitolojisine, ejderhalara, saraylara ilginiz varsa tavsiye ederim.
Animesinden sonra, aşırı bir ilgi duyaraktan bir de mangasının ilk cildini almış bulunduğum seri. Çeteler arasındaki dövüşlerin yanı sıra ana bir temaya sahip, zaman algısını sorgulattıracak cinsten bir kurgu. Olayların gidişatını bilsem de mangadan hiç bilmiyormuş gibi baştan okumak ayrı bir keyifli. Bir ara göz atın derim:)
Kısaca geçmişteki pişmanlıklarını telafi etmeye çalışan Naho'nun, günlüğü aracılığıyla kendisine yardım ederek hatalarını telafi etme çabasını anlatıyor. Oldukça dikkat çekici bir konu. Kitapta karakterler çok iyi yansıtılmış okuyucu tarafına. Sevinçleri olsun, hüzünleri, düşünceleri olsun... Bayağı başarılı bir kitap şu anlık. Seriyi okumaya devam edeceğim. Sonda tekrar görüşlerimi sizinle paylaşmaya çalışacağım.
Prensesler, gelecekte var olsaydı nasıl hikayeler olurdu? Bize bu sorunun cevabını keyifli bir şekilde veren yazar, senaryoyu o kadar iyi kurgulamış ki tüm seriyi 3 günde okudum. Aşırı sürükleyici bir roman ve seri. Cinder, külkedisinin gelecekte hayat bulmuş hali. Ama bir cyborg olarak. Evet cyborg. İlk okuyacağımda şaşırmıştım ve anlam verememiştim. Ama tabi ki olaylar geliştikçe tüm taşlar yerine oturdu. Ayrıca Cinder'ın aşık olacağı kişiyi de çok seveceksiniz. İkisinin arasındaki etkileşim ve uyum muazzamdı.
CinderMarissa Meyer · Square Fish · 20135,9bin okunma
Kitap, sizden biri gibi sanki evdeki bir üyeymiş gibi hissettiriyor. Gündelik hayatta da yaşanılabilecek olayları yazar, o kadar güzel bir edebiyatla bize işliyor ki, uzun zaman sonra bile kitabı unutmanızı olanaksız kılıyor.
Zamanında çokça okumak istediğim bir kitaptı, en sonunda elime geçtiğinde bir akşamda okuyuverdim. Kitap hoştu; kısa ve netti. Karakter uyumları iyiydi. Yalnızca olayların gelişme hızına yetişemedim, beni tek rahatsız eden nokta buydu. Birdenbire karakterleri sevgili olmuşken yakaladım ve bu çok ani gelişti. Bu yönden beni fazla tatmin etmedi diyebilirim. Yani yazar, bazı kısımlara daha fazla yer ayırabilirdi.
Her kitabı gibi bu da harikaydı. Anlatımı gayet net ve düzgün.Ayrıca kitap kısa olduğu için bir çırpıda okunuyor. O kısa vakitte bir çok duyguyu profesyonellikle bize tattırıyor.
On İki GünDebbie Macomber · Epsilon Yayınları · 2018479 okunma