Orhan Pamuk'un eserinde de kaleme aldığı gibi insanın içinde kendisinin bile bilmediği başka bir insan olduğunun farkına varmasını sağlayan güzel bir romandır.
Kara KitapOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20229bin okunma
Bir zamanlar, içinde bulunduğumuz şehirde, hayatın en önemli sorunun insanın kendisi olabilmesi ya da olamaması olduğunu keşfetmiş bir şehzade yaşamıştı. Kendi keşfi bütün hayatıydı, bütün hayatı da kendi keşfi.
Dünya dediğimiz rüyalar alemi, bir uykudagezerin şaşkınlığı içinde kapısından giriverdiğimiz bir evse eğer, edebiyatlar da, alışmak istediğimiz bu evin odalarına asılmış duvar saatlerine benzerler.
Victor Hugo'nun bir insanın içsel durumunu anlatan ve yavaş yavaş onu manevi ölüme hazırlayan olaylarla birlikte gerçek ölüme giden hayat yolunda yaşadığı olayları anlatan güzel bir romandır. İdam kararı verildikten Sonra ona iyi davranan, onun hastalığını ve sağlığını düşünen insanlar mahkuma son derece itici ve samimiyetsiz geliyordu. Bir insanın ölümüne bu kadar hayranlıkla bakan halkın tasviri güzel bir şekilde yapılmış ve sanki bir gün orada kendisinin olabileceği düşüncesi hiç yokmuş gibi coşmaları insanı kedere boğmaktadır.
Dedim: Artık bilgiden yana eksiğim yok;
Şu dünyanın sırrına ermişim az çok.
Derken aklım geldi başıma, bir de baktım:
Ömrüm gelip geçmiş, hiçbir şey bildiğim yok.
Herkes tarafından bu şekilde yüzüstü bırakılmışken içimde hissettiğim şiddetli ve bilinmeyen sarsıntıları neden kendi kendime anlatmayı denemeyeceğim ki?
Kendime geçmiş ve afallamış olarak yürürken içimde bir devrim gerçekleşiyordu. Ölüm kararı verilene kadar, soluk aldığımı, hareket ettiğimi, diğer insanlarla aynı ortamda yaşadığımı hissetmiştim; şimdi dünyayla benim aramda bir sınır olduğunu kesin bir şekilde kavrıyordum. Hiçbir şey bana önceki gibi görünmüyordu.
Ahlaki değerlerin her geçen gün yozlaştığını kabul etmek gerekir. Tanrım, ne iğrenç bir düşünce! İnfaz gününü, ölüme mahkum olmuş bir adamın fiziki acılarını, yaşadığı manevi işkenceleri, tek birini bile atlamadan araştırmak, çözümlemek!