Bizim olduğunu sandığımız yüreklerde aldığımız yaralar gibi, bir çok yara taşırız yaşadıklarımızdan.
Ama en çokta emanet olanları sahipleniriz. Ve en çokta onlar yakar canımızı...
Parmaklarının değdiği kitap kapağı olmak vardı.
Yada yüreğine değen satırlar.
Bir devrik satır olmak vardı hani gözlerin değdikçe anlam kazanan.
Altını çizdiğin cümleler de yummak vardı gözlerimi ve uyanmak çocukluk düşlerinde...
Sen yokken beceremiyorum güzel bakmayı.
Yine geldi ellerinin üşüme mevsimi. Geldi sonbahar, düşüyorum yine dallarımdan.Beceremedim bir türlü sensiz olmayı, dalımda dökülmeden öylece kalmayı...
Kuşlar çok sonradan anlamış olsa da, uçmak varmak demek değildi.
İnsanlar çok sonradan anlamış olsa da, koşmak hiç bir zaman yetişmek değildi yitik düşlere...
Eğer sana bunları yazabiliyorsam, yolduğum kanatlarımdır mürekkebe banan. Eğer her cümleye adın ile başlıyorsam hasretindir... Hasretindir içimde kalan...