Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Elvann

Elvann
@HISSSS
Zafer, "Zafer benimdir" diyebilenindir. Başarı ise, "Başaracağım" diye başlayarak sonunda "Başardım" diyebilenindir. 
Yapmak zorunda olduğunuz şeye inanmalısınız, şüphe ile gölgelenmemiş bir zihinle inanmalısınız ve sonra onu anlayıncaya kadar üzerinde düşünmelisiniz. İşte o zaman arınmaya ve iç dünyanızı yaratmaya başlarsınız. Daha çok anlayış ve farkındalık ve ilerleme kaydettikçe; kendi kendini yöneten ruhun büyülü potansiyeli ile açığa çıkan dış faktörlerdeki güçsüzlükleri de keşfedersiniz.
Sayfa 87 - Diyojen yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bir insan kaderin zalimliği veya şartların zorluğu yüzünden düşkünler evine girmez, kirli düşüncelerin ve temelsiz arzuların yolunu izlediği için girer.
Ölmek! Bunun anlamı ne? Ölümden söz ederken rüyada gibiyiz. İnsanları can verirken görmüştüm. Ancak, insan o kadar sınırlı bir çerçeveye hapsedilmiş ki, varlığının başı ve sonuna dair tek bir düşüncesi yok.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Perdeyi kaldırıp ardına adım atmak! İşte hepsi bu kadar! Peki, neden bocalıyor, neden çekiniyorum? Çünkü perde arkasındaki dünyanın nasıl olduğunu bilmiyorum. Üstelik oradan dönemem de artık. Orayla ilgili hiçbir bilgiye sahip olmadığı hâlde, oradaki kargaşayı ve karanlığı sezebilmemiz, ruhumuzun bir üstünlüğü olmalı.
Hey Tanrım! Bu biçare kullarını mutlu etmek için ya akıllarını başlarından alman ya da hiç akıl vermemen mi gerekiyor?
Reklam
Ah, insan yaşamda öyle geçici bir yolcudur ki, kendi varlığına en fazla inandığı ve arkadaşlarının ruhlarında, kalplerinde en derin izleri bıraktığını sandığı bir yerde bile belleklerden hemencecik silinecek, hiçbir iz bırakmayacaktır! Hem de öyle çabuk ki!
Bizim dünyadaki hakkımız ekip biçmek ve yaşamak için birazcık toprak nihayet sonsuz uykuya yatmak için daha az bir toprak, yani bir çukurla sınırlı değil mi?
Ah, kardeşim! Umutlar ne kadar boş çıkmış, hayaller nasıl yıkılmış!
Gece derim ki sabah erken kalkayım da gündoğumunu izleyeyim. Sabah olur, gün doğar, ben hâlâ yataktayım. Gündüz derim ki gece olsun da biraz mehtapta dolaşayım. Gece olur, ben odamdan dışarı adım atmam. Aslında niye yatıyorum, niye kalkıyorum, buna benim de bir yanıtım yok.
Nasıl oluyor da insanı mutlu eden bir şey, aynı zamanda yıkımının da nedeni olabiliyor?
Reklam
Sanırım ölmek, hayatın türlü cefalarına göğüs germekten daha kolaydır.
Keyifsizlik de uyuşukluğa benzer; çünkü o da bir tür uyuşukluktur. Üstümüze böyle bir uyuşukluk çöktüğünde, birazcık çabalayıp kendimize oyalanacak bir şey bulduğumuzda kolayca çalışmaya ve bunda gerçekten bir keyif almaya güç buluruz.
İnsanların birbirleriyle didişmeleri benim canımı epeyce sıkan bir konudur. Ancak bundan daha çok üzüldüğüm konu, kalplerinin her eğlenceye karşı açık olması gereken genç insanların, bir daha ele geçmeyecek olan gençlik günlerine ahmakça şeylere dertlenerek geçirmeleri, iş işten geçtikten sonra da anlamsızca dövünmeleridir. Ben İşte buna çok üzülürüm.
Yaşamak yalnızca bir rüyadır. Bunu benden önce de ifade edenler olmuş; fakat bu benzetme adeta gölgem gibi peşinden ayrılmıyor. Düşünüyorum: İnsanların gücü ve yaratıcılığı avuç içi kadar bir çerçeveye sıkışmış; ellerinden fazla bir şey gelmiyor. Dikkat ediniz, bizim tüm gücümüzle savaşımız sadece geçinmemize ve barınmamıza yarıyor. Yani mahrumiyetlerle geçen şu uğursuz hayatı uzatmaktan başka bir şey değil yaşamak.
96 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.