Fatime

Fatime
@HTiReaH
Bence üniversiteyi bitirmiş olsanız dahi bazı konularda hiç bilginiz dahi olmadan karar ve hüküm veriyorsanız o alanda cahilsinizdir.
Sayfa 75 - Fenomen kitaplarKitabı okudu
Reklam
İnsanların dünya hayatlarında merkez olan en esaslı zemberek ve dünyevî saadet için bir Cennet, bir sığınak ancak aile hayatıdır. Herkesin hanesi, küçük bir dünyasıdır. O hane ve aile hayatının hayatı ve saadeti ise; samimi, ciddi ve vefalı hürmet ve hakiki, şefkatli ve fedakârlı merhamet ile olabilir. Bu hakiki hürmet, samimi hürmet ise; ebedi bir arkadaşlık, sürekli bir dostluk, kardeşlik, anne baba hürmeti fikriyle olabilir.
Sayfa 113 - Bilge yayınlarıKitabı okudu
“Yahu şu görünen memleket bir manevra meydanıdır. Hem hükümdarın hayret verici sanatlarının sergisidir. Hem geçici temelsiz misafirhanelerdir. Görmüyor musun ki, her gün bir kafile gelir, biri gider, kaybolur. Daima dolar boşanır. Bir zaman sonra şu memleket değişecek. Bu ahali başka ve daimî bir memlekete nakledilecek. Orada herkes hizmetine karşılık ya ceza, ya mükâfat görecek.”
Sayfa 97 - Bilge yayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yekpare an, bana kıymetli gelir çünkü biz parçalanmış anlarda yaşıyoruz. Bir sohbet yaparken birden cep telefonu çalıyor ve o ânı parçalıyoruz. Hiçbir âna tâm manasıyla kendimizi derinleştiremediğimiz için odaklanamıyoruz ve manayı da orada kaybediyoruz. Mana yalnız kalabilmekle, kendi başına yolculuk yapabilmekle, kendi içine yolculuklara çıkabilmekle ve ânı yekpare tutabilmekle kazanılabiliyor.
Sayfa 214 - Turkuvaz kitapKitabı okudu
Zaman zaman geometrik bir hayat fikri bizim hoşumuza gider. Nizamî buluruz ama bu geometrik hayatın bizden önemli ruhi unsurları, değerleri alıp götürdüğünü, bizi mekanik bir çizgiye mahkum ettiğini fark etmeyiz.
Sayfa 227 - Turkuvaz kitapKitabı okudu
Reklam
Hayat, hayal edebilmek ve bazı şeyleri görebilmek demek. Herkes aynı şeylere baksa da, kimi eşyayı satıhta görse de, kimi derinlemesine görüyor. Manayı görebilmek, mühim olan eşyanın ardındaki manayı görebilmek…
Sayfa 223 - Turkuvaz kitapKitabı okudu
Sizlere müjde! Ölüm idam değil, hiçlik değil, fena değil, dağılma değil, sönmek değil, ebedi ayrılık değil, yokluk değil, tesadüf değil… Belki bir Fâil-i Hakîm-i Rahîm tarafından bir terhis, bir mekan değiştirmedir. Ebedi saadet tarafına, asli vatana bir sevktir. Sevdiğin insanın toplandığı bir yer olan berzah âlemine bir kavuşma kapısıdır.
Sayfa 86 - Bilge yayınlarıKitabı okudu
Her bir bitki, her bir ağaç, her bir çiçek pek çok lisan ile Yaratıcılarını öyle gösteriyorlar ki; dikkat ehlini hayretlerde bırakır ve bakanlara “Sübhanallah! Ne kadar güzel şahadet ediyor!” dedirtirler.
Sayfa 75 - Bilge yayınlarıKitabı okudu
Allah’ın şefkat elinin görünür olduğu çok an var ama görmüyoruz. Kendi yanlışlarımızı da , bize uzanan rahmet elini de idrak edemiyoruz. Travma anları içsel bir aydınlanmanın, eşyadan uzaklaşmanın, Allah’a yaklaşmanın geçit anları olabilir. Çok büyük silkinişlere, dirilişe gebe anlardır bunlar. Teslimiyet gerek. Teslimiyet, sürekli anda kalabilmek, ânın evladı olmak, hayatla organik bir ilişki kurmak, telaş içinde yaşamamak demektir. Gayreti elden bırakmadığımız müddetçe yolumuz nasibimize çıkacaktır.
Sayfa 198 - Turkuvaz kitapKitabı okudu
Vaktin sahibi sanıyoruz kendimizi, oysa vaktin sahibi Allah. Vaktin tesirlerini görelim, yaşlılığın imkânlarını arazlarıyla birlikte kabullenelim. Bu, bir olgunluk alametidir. Hayatın bazı mevsimlerinde güneş açacak, bazı mevsimlerinde kasırga, boran olacak ama ümidimizi kaybetmeyeceğiz. Bizi geleceğe bağlayan ve mesuliyet sahibi insanlar olarak bu dünyada iyi şeyler yapmaya sevkeden duygu, ümittir.
Sayfa 191 - Turkuvaz kitapKitabı okudu
Reklam
Şimdi bahar… Ağaçları temaşa edeceksiniz. Hayat yeniden zuhur ediyor. Ekrana bakmaktan ne ağaç ne başka bir şey görüyoruz. En azından ben buna yağma diyebilirim; bu yağmanın farkında olmamız lazım çünkü gözden kulağa gelen doğrudan kalbimize intikal ediyor.
Sayfa 160 - Turkuvaz kitapKitabı okudu
Yaşanmayan bir düzleme hapsederseniz, din kütüphane rafında kalır.
Sayfa 148 - Turkuvaz kitapKitabı okudu
An üzerinde derinleşemiyorsunuz. Zannediyorsunuz ki yetiştiğiniz zaman çok hizmet edeceksiniz. Hayır, çıkan ürün kalitesiz oluyor, size ait olmuyor. Çıkan ürün, yetişme hızını önemseyen, onu vurgulayan ve teşvik eden bir medeniyete ait oluyor: sıradan ve tek tip. Rengi, biçimi değişebilir ama felsefesi aynı oluyor. Halbuki bizim medeniyetimiz insanın derinleşmesi üzerine kuruludur. İslam medeniyeti, varlığın farkına varmak, varlığın sahibinin farkına varmak, varlığın sahibinin emrettiği istikamette derinleşmek, ilerlemek üzerinedir ki bu da ancak manevi bir yolculukla mümkün olabilir.
Sayfa 139 - Turkuvaz kitapKitabı okudu
Şu perişan dünyada, meyvesiz bir hayatta; sahipsiz, korumasız bir surette; aciz, miskin bir insan, bütün dünyanın sultanı da olsa kaç para eder. İşte bu perişan fâni dünyada ; insan, sahibini tanımazsa, malikini bulmazsa, ne kadar biçare ve şaşkın olduğunu herkes anlar. Eğer sahibini bulsa ve tanısa o vakit rahmetine sığınır, kudretine dayanır. O vahşetli görünen dünya, bir güzel bahçeye döner ve kârlı bir ticaret yaptığı bir yer olur.
Sayfa 50 - Bilge yayınlarıKitabı okudu
21.asır insanı belki de tarihin en büyük bunalımlarından biriyle karşı karşıya bulunuyor. Bu bunalımın adı “İnanç Buhranı”dır. Yaratılış gayesini unutmuş, kendini sadece dünyaya hasreden insanın bunalım yaşamaması elbette mümkün değildir. İnsanın “ Ben kimim?”, “Nereden geldim?”, “Niçin geldim?” ve “Nereye gideceğim?” sorularına akli , mantıki ve ilmi cevaplar bulmadığı müddetçe de bu bunalımlardan kurtulması asla mümkün olmayacaktır.
Sayfa 19 - Bilge yayınlarıKitabı okudu
156 öğeden 136 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.