Haticenur Çelik
@H_Celk0
58 okur puanı
Ocak 2023 tarihinde katıldı
İnsan var olmayan kazıklara bağlıdır. Var olmayan iplerle bağlıdır ve hayatı boyunca da öyle kalır. Sonra bağırır "Nasıl Özgür kalabilirim? Tanrıyı, ruhu nasıl bulabilirim? Özgür olmak istiyorum, nihai özgürlük istiyorum." Böyle bağırır durur ve yerinden bile kıpırdamaz. Çünkü kazıklara bağlıdır "Bu kazıklardan nasıl kurtulacağım? "diye sorar.
Yalan Ne peki? En büyük yalan, Günün 24 saati olduğumuzu düşündüğümüz ve gösterdiğimiz kişidir.
Okur Takip Önerileri
Hakikati bulmak için açlık duyman güzel ama yalanlarından kurtulmaya da hazır mısın? Tanrısallığa doğru yükselmeyi düşünmüş olman güzel ama insanlığın içinde yarattığı sahte tanrılardan kurtulmayı istiyor musun? insan yalanlardan kurtulmadan hakikate doğru ilerleyemez.
Dünya bir sahnedir filmlerde ve tiyatrolarda rol alan aktörler bizden daha yetenekli değildirler bir filmde oynamak çok kolaydır ama hayat sahnesinde oynamak daha zordur buna rağmen herkes Hayat sahnesinde rol yapar
Insan bedeni kıyafet geçirmesi gerekebilir ama insan aynı zamanda Zihnine de kıyafet giyer
Hayaller ne kadar tatlı hoş ve cazip olurlarsa olsunlar Sonuçta hayaldirler ve kimse hayallere tutunup hakikat yolculuğuna çıkamaz
Susuz ve açizdir ama Arzu tek başına yetmez açlık susuzluk tek başına yetmez hepimiz içimizde kendi yarattığımız o yalanlar duvarını yıkmak zorundayız ancak o zaman hakikatle bir tür temas kurabiliriz
Hakikati bilemeyen insan hayatında asla özgürlüğe erişemez hakikati bilemeyen insanın hayatında mutluluk Pınarları asla ortaya çıkmaz hakikati bilemeyen insan için hayat asla bir melodi'ye dönüşmez o Sefil bir hayat yaşar acı çeker ve mutsuzluk içinde ölür
Kendi içinde hakikatli değilse nereye giderse gitsin hakikati bulamaz Dolayısıyla hakikat arayışındaki ilk adım insanın kendisine karşı dürüst olmasıdır
Rasûlullah (SAV) fitneye bulaşmanın kefaretini şöyle haber vermiştir :
" Kişinin başına gelecek olan fitne (dini adına yaşayacağı imtihanlar) ailesinden, malından, çocuğundan ve komşusundan olacaktır. Bunların kefâreti de namaz, sadaka ve iyiliği emredip kötülüğe engel olmaktır"
Fetva yolunun müctehitleri ve takva okulunun mürşitleri, bütün ictihadlarını dinin daha güzel anlaşılması ve daha kolay yaşanması için yaparlar. Onların niyetleri sadece Allah'ın rızasına ulaşmaktır yaptıkları Müslümanların birliğini zedelemek değil usulünce ictihaddır.
Hak dinin bir takım hükümlerinde farklı görüşlerin bulunması o dinin esasında ihtilaf olduğunu göstermez. Bu aynı hedefe giden farklı yolların kullanılmasından başka bir şey değildir her bir ictihad veya tasavvufi kol aynı elin parmakları şeklinde de düşünülebilir. Sonuçta hepsi beynin emrinde ve hizmetinde birbirlerini destekleyip kuvvet verirler
Adalet şahsı değil Hakkı korumaktır. Hak yiyenler, haklıyı inkar edenler unutulmamalıdır ki zalimin düşmanı Allah'tır.
Düşmanlık etmek istersen kalbindeki düşmanlık duygusuna düşman Ol. Onu içinden def etmeye çalış. Sana en fazla zarar veren senin devamlı kötülüğü emreden nefsin ve kötü arzularındır. Sen onların ıslahına yönel.