"Rabbim beni niye insan olarak yarattı bilmem, vardır bir bildiği ama bence benden çok iyi çiçek olurdu... Çünkü çiçekler hesap kitap bilmezler... Planları yoktur insanlar gibi... Sadece açarlar..."
Dünya tasası çekme;
- O Allah’a âittir.
Rızık endişesi taşıma;
- O da Allah’a âittir.
Gelecekten kaygı duyma;
- Gelecek Allah’ın elindedir.
Tek bir tasan olsun:
“Allah’ı nasıl râzı edeceksin?”
(▪︎ İmâm-ı Şâ’râvî Hz. (k.s))
sıcak rahmin bizi kuşatıp sarması gibi şimdi bizi olduğumuz kişi olarak seven ve onaylayan bir insanın sıcak teniyle gözleriyle temas bizde aynı teskin edici etkiyi uyandırıyor
Bir Hayalin Ardından
Kitabı bitirdiğimde ne okudum ben dedim. Böylesine muazzam bir anlatım diline çok az rastlanır diye düşünüyorum...
Başlarda etkisi altına alan ve bir kurgu gibi görünen olay akışı tamamiyle bir hayal ve bir ışıktan ibaretmiş.Ölümün ardında bıraktığı acı yüzü..
Bir hayalin ardında,yürek yangınıyla,bizlere Sümeyra ile yaşadıkları veyahut yaşamak istediklerini,kelimelerin ahenkli dansıyla aktarıyor.Sümeyra kolonkanseri, onu kaybettikten sonra onunla yaşadığı ve yaşamak istediği anları , ölüm ile yaşamın vurgularını okuyoruz. türkiyede ve yurtdışında gezdikleri ülkelerde onlara eşlik ediyoruz. Fransa,Paris, Eyfel kulesi, Belçika ,Almanya nerelere gitmiyoruz ki!.
Ama ama ama yazarımızın anlatım dili , ahengi beni tek kelimeyle büyüledi. Betimlemelerin çokça kulanıldığı, her cümlenin okurken sizde hayranlık uyandırdığını,kelime haznenize nasıl bir zenginlik katığına siz bile inanamayacaksınız...
Sümeyra, yaşam ve ölüm...
Adı Ölüm; o gölge bir başrol. Ölüm, doğruyla yanlışı ayırt edebilme kabiliyetini derinden sarsarak oyunculara rollerini bile unutturabiliyordu. Ölüm; diğer tüm oyunculardan daha sahici, daha ikna edici bir role sahip. Ama ölüm hayat olmadan bir hiçti...
Not: Sırf yazım dili için yazarımız ne yazarsa okurum. Net
Coğrafya dersine de inancım kalmadı artık..
Yokluğunda seni düşünmekten uyuyamadığım geceler,
nasıl olur da gündüzlerle eşit olabilirdi?!
Eğer bir yerlerde ekinoks varsa, bil ki orada ben yokum..!
Coğrafyaya inat!!
Yıllar boyunca övünüp durduk insanın "düşünen" bir varlık olmasıyla. Öleceğini bilen, irade sahibi, özgür, kendini konuşarak ifade edebilen bir varlık. Tarif edilemeyecek ayrıcalıklar değil mi?
Kimi ayrıcalıklar aynı zamanda tarif edilemeyen acıları da getirir beraberinde.
Sevdiğiniz birini düşünün meselâ, hasta yatağında, belki ona