Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
İnsanın doğruyu yanlıştan ayırabilmesi diğer varlıklara olan düşünsel üstünlüğünü kanıtlar; buna rağmen yine de yanlış yapabilmesi, yanlış yapamayan varlıkların ahlaken aşağısında olduğunu kanıtlar.
Zihin kişiden bağımsızdır. İnsan onu idare edemez; canı isterse onu yapar. İnsana rağmen bir konu seçer; insana rağmen onun peşinden gider; insana rağmen onu bir kenara atar. Zihin tamamen bağımsızdır insandan.
İdeallerini özenle yukarı, hep daha da yukarı, bir zirveye taşı. Ulaştığın yerde en büyük hazzı, kendini hoşnut ederken komşuna ve çevrene de fayda sağladığından da emin olduğun davranışlardan duyduğunu anlayacaksın.
Tanrı insanı namuslu ve namussuz olma ihtimalleriyle yaratır ve orada durur. İnsanın ilişkileri o ihtimalleri besler, birini ya da öbürünü. Sonuç olarak ortaya ya namuslu ya da namussuz bir insan çıkar
Her halükarda hükümetler masumlara bazen zalimce davranırlar. Adamın birini astılar diyelim -bu önemsiz bir ceza; ailesinin yüreği parçalanıyor- asıl ağır olan bu. Eşini döven bir adamı hapse atıp besliyorlar ama zavallı eşi ve çocuklarını ortada aç bırakıyorlar.
İnsan bukalemundur; doğasının yasası gereği barındığı yerin rengine bürünür. Çevresindeki etkiler tercihlerini, sakındıklarını, siyasi görüşlerini, beğenilerini, ahlakını, inancını yaratır.
G.A. Temiz, namuslu bir din adamının kamu görevi için karşı saftan aday olan dürüst bir adam yerine, kendi safından bir hırsıza oy vermesini ele alalım.
Y.A. O da iç huzurunu sağlamak zorundadır. Kendi partisinin ikbali söz konusu ise toplumsal ya da kişisel ahlaka sahip değildir. Daima kendi yapısına ve eğitimine uygun davranacaktır.
İnsan beyni öyle bir yapıya sahiptir ki hiçbir şeyi kendi başına yaratamaz. Dışarıdan elde ettiği malzemeyi kullanır ancak. Bir makinedir altı üstü; bu makine de özgür iradesiyle değil, otomatik olarak çalışır.