Dil, muhafazakârdır. Değişimlere direnir. Aynı zamanda canlıdır. Yenilikler ister. Değişimi, halkın benimsemesiyle ve uzun zaman içerisinde olur. Kısa zamanda ve zorlamalarla yapılmak istenirse dil yozlaşır.
Genel olarak doğru. Ama dile başka dillerden yeni giren ve girmekte olan kelimelere Türkçe karşılık bulmakta acele etmek gerekir. Zamanında karşılık bulunduğu için Computer kelimesi yerine Bilgisayar kelimesi yerleşmiş, buna karşılık geç kalındığı için faks yerine belgegeçer yerleşmemiştir. Bu vesile ile bilişimle ilgili kelimelere Türkçe karşılıklar bularak dilimizin yabancı terimlerle işgaline birazcık da olsa engelleyen Prof.Dr. Aydın Köksal'ı saygıyla anıyorum.
Erciyes Tutkusu’nda olaylar, Kayseri’li zengin ve köklü bir ailenin çocuğu Muhlis Güllapoğlu’nun çevresinde ve Kayseri’de gelişir.
Fransa’ya Hukuk Tahsili yapmak üzere giden, iki yıl Hukuk okuduktan sonra bir hocasının “Felsefe bilmeden Hukuk bir anlam ifade etmez” şeklindeki sözlerinden etkilenerek,hukuk tahsiline ara verip iki yıl Almanya’da
Halide Nusret Zorlutuna nın kızı , Prof Dr İskender Öksüz ün eşi , Küçük Dünya, Tutsak, Sancı, Çiçekler de Büyür, Ak Topraklar, Azap Toprakları, Canbaz, Atlı Karınca, Nisan Yağmuru, Kaf Dağının Ardında, Hacı Bektaş, Hacı Bayram, Bukağı, Cumhuriyet Türküsü gibi muhteşem romanların yazarı, ayrıca Ne Mutlu Türküm Diyene, Dost Dost Diye Diye gibi deneme Kendimden Kendime gibi Biyografi/Söyleşi kitaplarına imza atmış, kişisel gelişimimde önemli katkıları olan Emine Işınsu Öksüz’ün vefat ettiğini teessürle öğrendim.
Türk Dünyasından ve Türk Edebiyatından unutulmayacak bir yıldız kaydı...
Tanrı rahmet eylesin.