Selma Özmen
@Heklglir
Sabır, ağrıları dindiren acı bir ot gibidir. Hem can yakar hemde tedavi ettirir.
İstanbul
30 okur puanı
Haziran 2021 tarihinde katıldı
Öğrencinin her şeyi kendi başına görmesi, sürekli karşılaştırması ve hep şu üç soruya cevap vermesi gerekir. Ne görüyorsun? Ne düşünüyorsun? Ne yapıyorsun? Sorular sonsuza dek böyle uzayıp gider..
Sayfa 30 - Metis yayınlarıKitabı okuyor
Evrensel eğitimin birinci ilkesi buydu; birşey öğrenip herşeyi onunla ilişkilendirmek.
Sayfa 27 - Metis yayınlarıKitabı okuyor
Evrensel eğitim buydu. Öğrenci hocalık yapıyordu."
Sayfa 26 - Metis yayınlarıKitabı okuyor
Okur Takip Önerileri
Birşey öğren ve geriye kalan herşeyi şu ilke uyarınca onunla ilişkilendir: Bütün insanların zekâsı eşittir. .
Sayfa 25 - Metis yayınlarıKitabı okuyor
Ozgurlestirmeksizin eğiten aptalastirir.
Sayfa 24 - Metis yayınlarıKitabı okuyor
"Size öğretecek hiçbirşeyim olmadığını öğretmek zorundayım."
Sayfa 21 - Metis yayınlarıKitabı okuyor
Öğrenciyi ozgurlestirirsek, yani onu kendi zekasını kullanmaya zorlasak, hoca bilmediğini öğretebilir. Bir zekayı ancak içinden çıkmayı kendi kendine zorunlu gördüğü takdirde çıkabileceği, keyfi bir çembere kapatandir hoca dediğimiz. Cahili ozgurlestirmek için insanın kendisinin ozgurlesmis olması, yani insan zihninin gerçek gücünün bilincinde olması gerekli ve yeterlidir.
Sayfa 22 - Metis yayınlarıKitabı okuyor
"Size öğretecek hiçbirşeyim olmadığını öğretmek zorundayım."
Sayfa 21 - Metis yayınlarıKitabı okuyor
Irade ile zeka birbirinden tamamen ayriydi. Iki ilişki arasındaki farkı bilinip özenle korunmasına, ırade başka bir iradeye itaat ederken kendisinden başka bir şeye itaat etmeyen bir zekanın gerçekleştirdiği edime özgürlestirme denir.
Sayfa 20 - Metis yayınlarıKitabı okuyor
Bir zekanın bir başka zekaya tabi kılındığı yerde aptallşma vardır. İradesini kendi yoluna sokacak ve o yolda tutacak kadar güçlü değilse insan özellikle de çocuk bir hocaya ihtiyaç duyabilir. Ama bu tâbi oluş sadece iradeler arasındadır. Nezaman ki bir zekayı bir başkasına bağlar ozaman aptallastirici olur. Öğretme ve öğrenme ediminde iki irade ve iki zeka vardır. Çalışmalarına aptallşma denecektir.
Sayfa 20 - Metis yayınlarıKitabı okuyor
İstedik mi kendi arzumuzun gerilimiyle veya durum icabı, açıklayan bir hoca olmaksızın, kendi başımıza öğrenebildik..
Sayfa 19 - Metis yayınlarıKitabı okuyor
Anlamak tercüme etmekten başka bir şey değildir, yani bir metnin asla mantığını değil eşdeğerlisini sunmaktan.
Sayfa 16 - Metis yayınlarıKitabı okuyor
"Kimse anlamadığı şeyi hakikaten bilemez."
Hocanın sırrı öğretilen konu ile öğrenecek özne arasındaki mesafeyi, aynı zamanda da öğrenme ile anlama arasındaki mesafeyi bilebilmesidir. Açıklayan kişi, mesafeyi ortayakoyan ve ortadan kaldırandir, mesafeyi kendi sözü içinde ortaya serip eritendir..
Sayfa 12 - Metis yayınlarıKitabı okuyor
Öğretmek, demek bilgileri aktarırken zihinleri şekillendirmek, o zihinleri planlı bir ilerleyişle basitten karmaşiga doğru götürmekti, biliyordu bunu.
Sayfa 11 - Metis yayınlarıKitabı okuyor
" Demekki başarmak için tek gereken istemekti. Demekki her insan başkalarının yaptığı ve anladığı her şeyi anlamaya potansiyel olarak kadirdi."
Sayfa 10 - Metis yayınlarıKitabı okuyor